Güncelleme Tarihi:
Eski Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’a suikast iddiaları üzerine başlatılan soruşturmada, Genelkurmay Başkanlıı’nın kozmik odalarda aramalar yapılmıştı. Aramalarda alınan imajlar önce Adliye emanetine konulmuştu. Daha sonrai maj hardiskleri, savcı Mustafa Bilgili tarafından dönemin Genelkurmay Adli Müşaviri Albay Muharrem Köseye’ye 16 Mart 2013 tarihinde elden teslim edilmişti.
Muharrem Köse
3 AY ÖNCE DE GÖRÜŞMÜŞLER
HSYK’nın “Kozmik Oda” soruşturmasını yürüten savcılar ile arama, el koyma kararlarını veren hakimler hakkında hazırladığı rapor, Savcı Bilgili ile Albay Köse’nin imaj harddisklerin elden teslim edilmesinden yaklaşık 3 ay önce de bir araya geldiklerini ortaya koydu. HSYK’nın kozmik oda soruşturması nedeniyle tanık olarak ifade veren Milli Savunma Bakanlığı eski Askeri Adalet Müfettişi Hakim Albay Tezer Türkay Güven ifadesinde şunları anlattı:
30 OCAK GÜNÜ
“Kamuoyunda ‘2. Casusluk Davası’ olarak bilinen ve İzmir Özel Yetkili Mahkemesindeki davada kim tarafından olduğunu bilmiyorum, ancak fişlenmiş olduğum için ‘mağdur’ sıfatıyla iddianamede ismi geçen kişilerden birisiydim. Bu sebeple şikayetçi olup olmadığıma dair talimatla Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca ifadem alındı. Hatırladığım kadarıyla verdiğim ifade tarihi 30 Ocak 2013 sabah saatleriydi. İfademi vermeden evvel ‘Kozmik Oda’ soruşturması sırasında tanıdığım Cumhuriyet Savcısı Mustafa Bilgili’nin odasının, ifade vereceğim Cumhuriyet savcısının odasının yakınında bulunduğunu fark edince sadece tanışıklığımıza istinaden ‘merhaba’ demek için Mustafa Bilgili’nin odasına gittim.
KÖSE VE BİLGİLİ KONUŞUYORLARDI
Kapıyı açtığım anda Genelkurmay Adli Müşaviri Muharrem Köse’nin sivil kıyafetle odada oturduğunu ve Mustafa Bilgili ile sohbet ettiklerini (konuştuklarını) gördüm. Kendisini görünce her ikisi de ayağa kalktı. Mustafa Bilgili masasının başından hızlı bir hareketle ve telaşlı bir şekilde odanın ortasına kadar geldi. Ortada elimi sıktı, halimi hatırımı, çay içip içmeyeceğimi sordu. Ben de geliş maksadımı izah ederek ‘merhaba’ dedim. Fazla zamanlarını almak istemediğimi, ifademin alınacağını, o maksatla geldiğimi söyledim.
Bu sırada Genelkurmay Adli Müşaviri Muharrem Köse’nin oldukça şaşırmış ve tedirgin olduğunu fark ettim. Normalde bir meslektaşı ve devre arkadaşı olarak birbirimizi iş ortamından gayet yakın bir şekilde tanıyorduk. Karşılaştığımızda ise bu yakınlığı hissedemedim. Hatta yüzünde belli bir oranda rahatsızlık olduğunu dahi fark ettim. Daha fazla rahatsızlık vermemek için izinlerini alarak oturmadan odadan çıktım. Çıktıktan sonra açıkçası her ikisinin bu şekilde görüşmesini garipsedim.
BELGLEER ÜZERİNE KONUŞUYORLARDI
Ne maksatla görüştüklerini bilmiyorum. Ancak Mustafa Bilgili’nin masasından hızlı bir şekilde ayrılmadan önce gördüğüm kadarıyla masa üzerinde bir-iki klasör belge açıktı. Masa üzerinde Genelkurmay Başkanlığına ait antetli broşür/küçük kitapçık tarzı bazı evraklar vardı. Hatta bir tanesini odaya girdiğim sırada Mustafa Bilgili’nin elinde yarısı açık vaziyette tuttuğunu fark ettim. Bu görüntüden hareketle ellerindeki belgeler ile ilgili bir görüşme yaptıklarını değerlendiriyorum.”