Kozmik doktorla randevu

Güncelleme Tarihi:

Kozmik doktorla randevu
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 02, 1998 00:00

Haberin Devamı

Caz Festivali'nde Istanbul'dan geçen Latin Crossings grubunun yıldızı Steve Winwood, aramızda şu tartışmaya yol açtı: Türlerin içine sığmamak, bir müzisyeni daha değerli kılar mı? Buna rahatlıkla 'evet' diyen ben oldum, karşıt görüşü de doğru bulsam da. Sınırlara meydan okumak, kabına 'sığmamak', yaratıcılık hala önemli bulunuyorsa, müzikte bir meziyet.

Traffic'i zamanında ayrıksı kılan da buydu. Winwood'un soul, gospel, blues, caz gibi türleri süzme becerisi sayesinde.

Bu, ender bulunan, az rastlanan bir müzisyen türü. Ötekileri tasnif etmek kolay. Haydi bakalım Rickie Lee Jones, Taj Mahal, Joni Mitchell, Sting, John Martyn veya John Lurie'yi bir deneyin. İşiniz zor.

Sınırları silme işini Dr John mu başlattı? Büyük olasılıkla, evet. Yıllar önceki tanışmada beni çok etkileyen bu müzisyen, artık bir yüzyıl efsanesi. 1960'ların başından bu yana, sadece besteleri, şarkı söyleyiş tarzı (Tom Waits'e bayılanlar, onun sahte bir Dr John türevi olduğunu unutmamalı), piyanodaki ustalığı, çarpıcı performansları ile değil, Miles'a benzeyen dürüst kişiliği ve giysileri ile müzisyenlerin mutlaka izlediği, hatta 'feyz aldığı' bir modern derviş.

Bir de işin New Orleans boyutu var tabii. Bugün Amerika müziğinde olanların çoğunu oradan okumak gerek. Dünya böyle bir şehir zor bulunur. Brian Eno, Bob Dylan, U2, Robbie Robertson, Daniel Lanois, Pretenders boşuna mı, bu müzik Mekke'sine dönüp duruyor?

Dr John oralı. Bir görüşe göre, New Orleans'ın ta kendisi, kent ruhunu yansıtan bir ayna. 6 yaşından beri müzikle birlikte yaşıyor. 14 yaşında stüdyoya girmiş. 16 yaşında stüdyo yöneticiği yapmış. Bu, şu demek: 1950'lerde yaratıcı enerjiyle fokur fokur kaynayan, çılgın bir kentte Fats Domino, Allen Toussaint, Professor Longhair, Joe Tex gibi ustalarla birlikte pişmek.

Dr John'un 1960'ların başında Los Angeles'a bir dinamit gibi düşmesine şaşmamalı. Sonny&Cher'in kiraladığı stüdyoda, molalarda doldurduğu 'Gris-Gris' albümü, çılgın onyılın 'kült' yapıtları arasında yer alıyor. Bu albüm, doktorun dünyaya serpeceği müziğin de temeliydi: New Orleans'ın funky ritmleri üzerinde blues, caz, soul, rock. Hızını sokaktan alan argo ağırlıklı, 'fırlama' güfteler. Damda kurutulmuş, kendisini hemen tanıtan bir ahşap ses.

Asıl adıyla Malcolm Rebennack, 1970 ve 80'lerde de ilgiyle izlendi. Bob Dylan, Rolling Stones, Van Morrison gibi öncüler üstadla sıkı bir dostluk kurdular. Pekçok şeyi ondan öğrendiler.

'The Right Place, The Wrong Time' gibi eşsiz bir funk klasiğini kazandırmış olmasına rağmen doktorun önemli bir sorunu vardı: Eroin bağımlılığı. 35 yıllık mücadeleyi 1990 yılında kazandı, kızı sayesinde. Bu arada herşeyi açık açık anlattığı 'Under a Hoo Doo Moon' adlı bir otobiyografi de yazdı.

Son albümü 'Anutha Zone' (Öteki Bölge) de kitabı gibi dört dörtlük. Onu genç kuşak müzisyenleri de bir aziz gibi görüyor. Albüm, 1990'ların İngiliz müzisyenlerinin doktor ile buluşması. The Jam ve Style Council'in kurucusu Paul Weller, Portishead'den Clive Deamer, Ocean Colour Scene'den Damon Minchella, Primal Scream, Spritiualized ve Supergrass üyeleri...hepsi orada, 'doktor amcayla' beraberler.

En hızlı parçadan en yavaşına ('I Don't Wanna Know') kadar, müziği -gerçek kökleri ile- kutsayan bir kozmik seyahat bu. 60 yaşındaki doktor, sizi müziğiyle öteki bölgeye götürüyor. Tanımakla zenginleşeceğiniz bölgeye.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!