Güncelleme Tarihi:
Toplantıda, arazilerinin sit alanı ilan edilmesine tepki gösteren bazı köylülerin, intikam almak için ormanları yaktıkları da iddia edildi.
Kızılağaç Köy Kahvesi'nde, düzenlenen toplantıya Muğla'nın İtalya Fahri Konsolosu Altın Pınar, Sualtı Teknolojileri ve Tarihi Araştırmaları Derneği (SUTA) Başkanı Erkan Ayral ve köylüler katıldı. Toplantıda konuşan İtalya Fahri Konsolosu Altın Pınar, son 4 yılda Bodrum Yarımadası ve Gökova'da köylülere ait binlerce dönüm arazinin bir gecede doğal sit alanı ilan edilerek rant ve yağmaya yönelik planlama yapıldığını belirterek, “Binlerce dönüm arazi rant sağlanmak amacıyla, Koruma Kurulu tarafından önce doğal sit alanı ilan edildi. Arazilerine, ev yapamayacağını anlayan köylüler, arazilerini ucuza sattı. Daha sonra dava açılarak, bu araziler doğal sit alanından çıkartılarak, imara açıldı. Köylüler, 10 bin YTL'ye elden çıkarttığı arsasının 500 bin YTL'ye satıldığını görünce eski arazisini ve ormanı yakarak intikam alıyor” dedi. Pınar, ayrıca, doğal sit alanı yapılan arazilerin tapu kayıtlarına ‘şerh’ olarak işlenmeyerek, ev yapmak için arazi satın alanların tuzağa düşürüldüğünü de ileri sürdü. 30'a yakın İtalyan ve İngiliz'in, bir gecede, ev yapmak için 60 bin dolara aldığı arsanın 3 bin dolar bile etmediğini görünce şaşkına döndüğunu belirten Pınar, “Yabancılar, bu uygulamaya tepki göstererek, önce Türkiye'de dava açtılar. Ardından da konuyu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) taşıyacaklar. Bu yapılan, devletin devamlılığı ilkesine de uymuyor” diye konuştu.
İNTİKAM İÇİN ORMANLARI YAKIYORLAR
Kızılağaç Köyü'nde yaşayan evli üç çocuk 4 torun sahibi 58 yaşındaki Şaban Çakır, köylülerin yarısının 2 yıl içerisinde trilyoner olduğunu, belirterek, “Bu durum, köy halkı içerisinde büyük sıkıntı ve huzursuzluk yarattı. Köylüler olarak, arsalarımıza ev yapmak için imar beklerken, bir de baktık ki arazilerimiz haberimiz olmadan doğal sit alanı ilan edilmiş. ‘Bir çivi çakarsanız, hapse girersiniz’ diye tehdit edilmeye başlar hale geldik. Yıllarca, çocuklarımıza, torunlarımıza iki odalı ev yapalım diye bekledik. Bir çok köylü 2 odalı evde, 12 -13 kişi yaşamak zorunda kaldı” dedi. Yöredeki yangınların büyük bir bölümünü, arsası doğal sit alanı ilan edilen, ev ve yaşama hakkı elinden alınan köylüler tarafından çıkartıldığını da iddia eden Çakır, “Boşuna yangın nedenini tespit için uğraşmasınlar. Bu yangınların, yaz aylarında daha çok artığını göreceksiniz. Köylünün malını elinden üç kuruşa alıp, rant sağlamak uğruna doğal SİT ilan edenlerin bu kararı bir daha gözden geçirmesi gerek” diyerek, tepkisini dile getirdi.
Aynı köyde yaşayan 66 yaşındaki Hasan Hüseyin Mazı da doğal sit alanı ilan edilen bölgelerin bu özellikleri taşımadığına dikkati çekerek, şunları söyledi:
“İtiraz ettiğimizde, ‘Dava açın, kararı iptal ettirin’ diyorlar. Hakkımızı aramak için açtığımız dava 8 bin YTL'den başlıyor. Köylü, bu parayı nasıl bulup, dava açacak? Arazisi, üç kuruşu satmaya zorlanarak elinden alınan, bir gecede zenginken fakir olan köylü isyan ettiği için ormanları yakıyor. Bir çok yangına, bizzat tanık olduk. Ancak, isim vermemizi, köylüyü ihbar etmemizi kimse beklemesin. Yüzyıllardır, yörede yaşanan köylünün arsalarını elinden almak için oynanan doğal sit alanı oyununu bozacağız.”
‘40 MİSLİ RANT SAĞLANIYOR’
SUTA Başkanı Ayral da, köylülerin isyanının hat seviyeye ulaştığını bölgede 40'a yakın zenginin doğal sit alanı olan arsaları satın aldıktan sonra yine doğal sit alanı kararını iptal ettirdiğini belirtti.
Ayral, yaptıkları araştırmada, hükümete yakın olan, Korumu Kurulu'nda adamını bulanın, Bodrum Yarımadası ve Gökova Koyları'nda köylülerin arsalarını doğal sit alanı ilan ettirdiğini tespit ettiklerini kaydetti. Bazı bölgelerde uygulanan haksız doğal sit alanı uygulaması nedeniyle, köylülerin birbirine düştüğünü de vurgulayan Ayral, şunları söyledi:
“Aynı köyde arsasının yarısı doğal sit alanı olanlar var. Bu nasıl bir mantık? Doğal sit alanı kararı verenlerin, burayı gelip görmediklerine inanıyoruz. Sadece, bazı uyanıklar ve rant peşinde koşanlar, masa başında bu kararı aldırıp bir koyup 30-40 almanın hesabını yapıyorlar. Ancak köylü son üç yılda ilan edilen doğal sit alanlarında sık sık yangın çıkardığını itiraf etmeye başladı. Bu konu, köylünün isyanı mutlaka ciddiye alınmalı. Koruma Kurulları'nın her yeri doğal sit alanı ilan ederek, koruyamayacakları ortaya çıktı.”
Arsaları doğal sit alanı ilan edilen köylüler toplu halde dava açma ve doğal sit alanlarında eylem yapma kararı aldıklarını açıkladı.