Köy-Şehir farkını ortadan kaldırmalıyız

Güncelleme Tarihi:

Köy-Şehir farkını ortadan kaldırmalıyız
Oluşturulma Tarihi: Ocak 17, 2000 00:00

Haberin Devamı

Demirel, Ziraat Mühendisleri Odası’nın Milli Kütüphane Konferans Salonu’nda düzenlediği “5. Ziraat Mühendisleri Teknik Kongresi„nin açılış oturumuna katılarak, bir konuşma yaptı. Demirel, konuşmasında, Türk ziraat mühendislerinin Türk tarımının gelişmesine çok büyük hizmetlerde bulunduklarını söyledi. Demirel, babadan kalma usullerle yapılan tarımın ilme dayalı hale gelmesinin „başlı başına bir devrim“ olduğunu ifade etti. Tarım ve sanayide ileri giden ülkelerde „kırsal kesim“ tabirinin bulunmadığına işaret eden Demirel, bu ülkelerde „köylü“ ve “şehirli“ tabirlerinin de olmadığını vurguladı. Cumhurbaşkanı Demirel, „Tarımla uğraşan insanlar vardır, ama köylü olarak çağrılmazlar“ dedi.

Cumhurbaşkanı Demirel, şöyle devam etti:
„Bizim ülkemizde çağın başında köyler ve köylüler ile şehir ve şehirliler var. Köylerle şehirler arasında gelişme farkı derin. Yani, Türkiye coğrafi bakımdan değil de sosyal bakımdan yaşanılan yere göre bölünmüş. Köy, şehirlere göre çok geride. Bizim ülkemizde, adam elinde sabanın kulpu, önünde kara öküzlerle çift sürüyor. Bir çift öküzle bir mevsimde 50 dönüm toprağı sürer.

Bana göre Türkiye’de tarım olayı bir büyük olayın parçasıdır. Yani kendisi tek başına bir olay değildir. Köy ve köylü denen olayın parçasıdır. Köy ve köylü denen olay tek sorunu değildir tarımın, önemli bir sorunudur. Türkiye Cumhuriyeti kurulduğu zaman, 12 milyon nüfusun yüzde 80’i köylü. Cumhuriyet’in temel hedefi Türkiye’de bu ikiliği kaldırmak olmuştur. Yani, köylü-şehirli ikiliğini kaldırmak olmuştur. Bu ikiliği kaldırmanın en önemli tarafı da uygarlığın bütün nimetlerini ülkenin her tarafına götürebilme ve bütünleşmeyi sağlamak olmuştur.“ Cumhuriyet’in başlangıç yıllarının eğitim, sağlık ve diğer hizmetler bakımından bir panoramasını çizerek, sağlanan gelişmeleri anlatan Demirel, „Köy olayı bir insani olaydır, bir medeniyet olayıdır. Türkiye Cumhuriyeti’nin en büyük hizmetlerinden birisi, Türkiye’de bu ikiliği kaldırmaya yönelmiş olması ve büyük çapta da kaldırmış olmasıdır“ diye konuştu.

Demirel, „kendisinin de bir ömrü bu ikiliği kaldırmaya verdiğini“ belirterek, „Türkiye’nin çağdaşlık gayretleri, refaha ulaşma gayretleri, imar ve inşa gayretleri birbirine bağlıdır. Nereden bakarsınız bakın birbirine bağlıdır. Bu bir topyekün hareket. Tarım, bunlardan birisi, önemli birisi“ dedi.

Sabanı elinde tutarak tarımı yapan kişinin sağlanan bilimsel gelişmeyi uygulamaya koyabilmesinin önemine işaret eden Demirel, „Ne zaman ki bu tarım dediğimiz olayın sahipliği köylüden çıkar da çiftçiye dönerse, çok önemli mesafe alırsınız“ dedi.

Cumhurbaşkanı Demirel, Türkiye Cumhuriyeti’nin başından beri Türk köylüsüne büyük önem verdiğini verdiğini kaydederek, “2000’li yıllara geldik... Geriye dönüp eksikliklerimizi göreceğiz. Türkiye tarım ürünleri bakımından bir hayli mesafe almıştır, pek çok üretim dalında üretimimiz artmıştır“ diye konuştu.

Türkiye’de yüzde 40 olan tarımla uğraşan nüfus sayısının yüzde 8-10 civarına indirilmesi gerektiğini yineleyen Demirel, bunun tarım üretimindeki kişi başına verimliliği artıracağını, böylece tarımda çalışan kişilerin milli gelirden alacağı payın yükseleceğini kaydetti.

Genel olarak milli gelirin yükseltilmesinin de bu bakımdan taşıdığı önemi vurgulayan Demirel, şöyle devam etti:

„Eğer, bir ülkenin gelir seviyesi yüksekse, tarım kesiminde çalışanların gelir seviyesi de yüksek olur. Onun için bizim yapacağımız birinci iş, Türkiye’nin topyekün zenginleşmesini sağlamaktır. Yani, bugünkü 3 bin dolar, satınalma gücü bakımından 6 bin dolar olan gelir seviyesini, 3 bin doları 10 bin dolara, satın alma gücü bakımından 20 bin dolara yükseltmemiz lazım. Bunu yapabilirsek köylünün gelir seviyesi de onunla beraber yükselecektir.

Bugün medeni nimetlerin tümü Türkiye’nin her köşesine götürülmüştür. Eğitim, sağlık, ışık, yol, okul hepsi götürülmüştür, ama fukaralığı ortadan kaldırdığımızı söyleyemeyiz, köy-şehir farkını ortadan kaldırdığımızı söyleyemeyiz. Zaten ortadan kaldırsak köyden şehire akın olmaz. Köyden şehire akın olmasının sebebi bu ülkenin insanların şehirde daha iyi hayat şartları bulabilme ihtiyaçlarından doğmaktadır.“

Kongre’de yapılacak değerlendirmelerde, tarımın diğer meselelerle olan ilişkilerinin de göz önüne alınarak yapılmasını isteyen Demirel, „Tarımın meseleleri, diğer meselelerle olan yapışıklıklarından kendisini kurtaramaz. Kurtaramaması da doğaldır. Yani, işin siyasi tarafı da olacaktır, sosyal tarafı da olacaktır, tarihi kökleri de olacaktır. Bunların hepsiyle beraber bu mesele ancak konuşulacaktır“ diye konuştu.

Demirel, sözlerini şöyle tamamladı:
„Böyle bir meselede, ben, Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı olarak, fevkalade iptidai bir şekilde tarım yapılan zamanlarında tarımın içinden gelen, daha sonra bu tarımı iptidailikten kurtarıp endüstri haline getirmek için, köy ve köylü ile şehir ve şehirliyi bütünleştirmeye gayret sarfeden biri olarak, Türkiye’nin siyasetçisinden, idarecisinden, ilim adamından, üniversitesinden taleplerim var.

Bugün hala Türkiye’de bir köy ve köylü meselesi vardır ve tarımın meseleleriyle beraber görünür. Ben diyorum ki, neyi yapalım ki, bugünkü ortalama 1000 dolar olan köylünün gayrimilli hasılasını, Türkiye’nin mili gelirini 10 bin dolara çıkarırken, 3 bin dolara çıkaralım? Neyi yapalım ve bu insanları nasıl şehir şartlarına uyduralım? Ne yapalım ki, köy ile şehir arasındaki farkı kaldıralım? Ne yapalım ki, bu ülkenin insanlarının tümünü fakirlikten kurtaralım? Yol bulun, çare bulun.

Bu ülkenin yüzde 40 olan köylü nüfusunu yüzde 8-10’a indirebilirsek, dediğimiz işlerin tümü hallolur. Ne yapalım ki, tarımda çalışan nüfusu yüzde 40’lardan yüzde 8-10’lara indirelim? Ve ne yaplım ki, bütün bunları makul bir süre içinde yapalım? Ne yapalım ki, Türkiye, topraklarının besleyebileceği nüfusa sahip olsun? Ne yapalım ki, daha çok okumuş, daha iyi okumuş, çok daha becerikli hale gelmiş, dayanışması güçlü, zengin bir toplum meydana getirelim. Devletin ve milletin araması gereken hedefler bunlardır. Buyrun, birikiminizi, tavsiyelerinizi, telkinlerinizi bu istikamette ortaya koyun. Hepimizin menfaatine olan bir iştir bu.“

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!