Köşk zirvesi

Gül, Kılıçdaroğlu’na, “Saat 18.00’de bekliyorum” mesajı yolladı. Çankaya Köşkü’ne çıkan Kılıçdaroğlu, 35 dakika süren görüşme sonrasında yaptığı açıklamada, “Sayın Cumhurbaşkanı’na kaygılarımızı anlattım. Başbakan’ın kullandığı dilin olayları yatıştırmak yerine tırmandırdığını aktardım. Ancak sorumsuz bir Başbakan böyle açıklamalar yapabilir. Çoğunluğu gençlerin oluşturduğu göstericilerin demokrasi ve özgürlük taleplerini dile getirişlerini aktardım” dedi.

İKİNCİ ZİRVE ARINÇ’LA

Cumhurbaşkanı Gül, bugün 10.30’da da Başbakan Vekili olarak Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’la görüşecek.

Ders alalım tadında kalsın

TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Uluslararası Türkçe Olimpi-yatları’na katılan öğrencileri kabulünde gazetecilerin sorularını yanıtladı. Taksim Gezi Parkı’yla başlayıp yayılan protestoları “tadında bırakmayı” öneren Çiçek, şöyle konuştu: “Son günlerde, maalesef 1980 öncesi yaşadığımız ve hepimizi üzen olaylara benzer tarzda bir kısım gelişmeler yaşanmaktadır. Maalesef o dönem sağduyu yeteri kadar egemen olamadığı için hepimizi üzen, şimdi her yıl anmaya çalıştığımız bir kısım üzücü gelişmeler de yaşandı. Elbette toplumların hayatında zaman zaman sıkıntılı dönemler olur. Bu sıkıntılı dönemleri aşmanın birinci yolu, geçmişte yaşanan tecrübelerden gerekli dersleri çıkarmaktır.

TÜRKİYE ZARAR GÖRÜR

Taksim olaylarını hatırlıyoruz, o olayların halen toplumda nasıl derin bir travma ortaya çıkardığını da bugün çok daha iyi anlıyoruz. Bunlar bize ders olması gerekir. Elbette bir toplumda, hükümetlerin, devletin politikalarını beğenmeyen olabilir. Bunu protesto etmek isteyenler olabilir. Bunun yolu kamu düzenini bozmadan, yasalar çerçevesinde gerekli tepkiyi ortaya koymalarıdır. Olup bitenleri hepimizin, büyük bir sorumluluk duygusu içinde, sağduyuyla ve soğukkanlı şekilde değerlendirmesi, analiz etmesi ve bundan gerekli dersi, hep beraber çıkarmış olmamız gerekir. Aksi takdirde işi tadında bırakamazsak, taleplerimizi, beklentilerimizi, protestolarımızı, hukuk çerçevesinde ortaya koymadığımız takdirde bunun, bizi hangi sonuçlara götüreceğini Türkiye defaatle yaşamıştır. Bundan da en önce hepimiz zarar görürüz.”