Köşk’ün saygınlığı için istifa ettim
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Ocak 06, 2012 00:00
Zaman Gazetesi yazarı Prof. Dr. Mümtaz’er Türköne, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından atandığı Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Yönetim Kurulu üyeliğinden dün istifa etti.
Bu göreve 15 gün önce atanması büyük tartışmalara yol açan Türköne, istifa gerekçesine ilişkin, “Bu kadar tartışmadan sonra, kurumun ve Çankaya Köşkü’nün saygınlığını korumak için istifa ettim” dedi. Başkent kulislerinde ise Cumhurbaşkanlığının da Türköne’nin istifa etmesi telkininde bulunduğu konuşuluyor. Türköne, 21 Aralık tarihinde Gül tarafından, yine Zaman Gazetesi’nden tarihçi yazar Prof. Dr. İskender Pala ile birlikte bu göreve seçmişti. Gül, CHP Ankara Milletvekili Sencer Ayata’nın eşi Prof.Dr. Ayşe Ayata, Prof.Dr. Alparslan Açıkgenç ve Prof.Dr. Necati Polat’ı da Yüksek Danışma Kurulu’na atamıştı.
Cumhurbaşkanlığı makamı rahatladı
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, daha önce Mümtaz’er Türköne’nin Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Yönetim Kurulu üyeliğinden istifa etmesi gerektiğini söylediğini anımsatarak, “Türköne’nin atanmasından sonra Atatürk’e bakış tarzı itibariyle o görevi yapamayacağını, onuru varsa istifa etmesi gerektiğini söylemiştim. İstifa etti. Artık Cumhurbaşkanlığı makamı rahatlamıştır” dedi.
İP’ten Gül’e çağrı
İşçi Partisi Genel Sekreter Yardımcısı Dursun Karadağ, Mümtaz’er Türköne’nin ardından, Türköne’yi bu göreve atayan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün de istifa etmesi gerektiğini savundu. Karadağ, “Atatürk düşmanlarını Atatürk’ün kurumlarına atayan, Atatürk Cumhuriyeti’ne meydan okumaya devam eden Abdullah Gül, gereğini yaparak Cumhurbaşkanlığı makamını terk etmelidir” dedi.
‘Atatürkçülüğü hakaret algılarım’
BAŞBAKANLIĞI döneminde yakın danışman kadrosunda yer aldığı Tansu Çiller’in ünlü, “Vatan için kurşun sıkan da yiyen de şereflidir” sözünün mimarları arasında yer aldığı öne sürülen Türköne, son seçimlerde ise AK Parti’den milletvekili aday adayı olmuş ancak listeye girememişti. Türköne, Zaman Gazetesi’ndeki yazılarında ortaya attığı, “Apo’nun paşa rütbesiyle Bodrum’a gönderilmesi” önerisi ve Atatürkçülükle ilgili eleştirileri nedeniyle çok tartışıldı. Bir TV programında kendisine yöneltilen, “Siz kendinizi Atatürkçü olarak tanımlıyor musunuz?” sorusuna verdiği, “Hayır, ben bunu hakaret olarak algılarım” yanıtı ise çok büyük tepki alan Türköne, kendisini şu sözlerle savunmuştu: “Atatürk’e ve onun mirasına sahip çıkan, onun itibarını saygınlığını savunan biriyim... Ben şunu söylüyorum; Atatürk bu ülkenin milli değeri, ona sahip çıkmamız ve korumamız lazım. Ben bunu yapacağım. Atatürk’ün öncelikle Atatürkçüler’den korunması gerekiyor.”
Cumhurbaşkanlığı makamı rahatladı
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, daha önce Mümtaz’er Türköne’nin Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Yönetim Kurulu üyeliğinden istifa etmesi gerektiğini söylediğini anımsatarak, “Türköne’nin atanmasından sonra Atatürk’e bakış tarzı itibariyle o görevi yapamayacağını, onuru varsa istifa etmesi gerektiğini söylemiştim. İstifa etti. Artık Cumhurbaşkanlığı makamı rahatlamıştır” dedi.
İP’ten Gül’e çağrı
İşçi Partisi Genel Sekreter Yardımcısı Dursun Karadağ, Mümtaz’er Türköne’nin ardından, Türköne’yi bu göreve atayan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün de istifa etmesi gerektiğini savundu. Karadağ, “Atatürk düşmanlarını Atatürk’ün kurumlarına atayan, Atatürk Cumhuriyeti’ne meydan okumaya devam eden Abdullah Gül, gereğini yaparak Cumhurbaşkanlığı makamını terk etmelidir” dedi.
‘Atatürkçülüğü hakaret algılarım’
BAŞBAKANLIĞI döneminde yakın danışman kadrosunda yer aldığı Tansu Çiller’in ünlü, “Vatan için kurşun sıkan da yiyen de şereflidir” sözünün mimarları arasında yer aldığı öne sürülen Türköne, son seçimlerde ise AK Parti’den milletvekili aday adayı olmuş ancak listeye girememişti. Türköne, Zaman Gazetesi’ndeki yazılarında ortaya attığı, “Apo’nun paşa rütbesiyle Bodrum’a gönderilmesi” önerisi ve Atatürkçülükle ilgili eleştirileri nedeniyle çok tartışıldı. Bir TV programında kendisine yöneltilen, “Siz kendinizi Atatürkçü olarak tanımlıyor musunuz?” sorusuna verdiği, “Hayır, ben bunu hakaret olarak algılarım” yanıtı ise çok büyük tepki alan Türköne, kendisini şu sözlerle savunmuştu: “Atatürk’e ve onun mirasına sahip çıkan, onun itibarını saygınlığını savunan biriyim... Ben şunu söylüyorum; Atatürk bu ülkenin milli değeri, ona sahip çıkmamız ve korumamız lazım. Ben bunu yapacağım. Atatürk’ün öncelikle Atatürkçüler’den korunması gerekiyor.”