Şükrü KÜÇÜKŞAHİN / ANKARA
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 30, 2007 00:00
Bahçeli’nin kurmayı Ankara Milletvekili Deniz Bölükbaşı, MHP’nin Cumhurbaşkanlığı seçiminde Meclis’e girme kararının gerekçesini açıkladı: Sayın Genel Başkanımız, devletin başı ve en önemli makamı için yapılacak bu seçimde AKP’nin DTP’ye muhtaç olmasını istemedi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin, cumhurbaşkanlığı seçiminde gereken 367’nin sağlanması için TBMM Genel Kurulu’na katılma kararının arkasında, AKP’ye, "Cumhurbaşkanlığı devletin başıdır, en önemli makamıdır. Bu makama yapılacak
seçim için seni DTP’ye muhtaç etmem" anlayışının yattığı ortaya çıktı.
MUMCU’YA ’GİRMEYİN’ DEMİŞTİ Devlet Bahçeli, Abdullah Gül’ün seçilemediği cumhurbaşkanlığı turları öncesinde, özellikle Meclis dışındaki partilerin görüşünü almak üzere 18 Nisan günü kendisini ziyaret eden Anavatan Partisi Genel Başkanı Erkan Mumcu’ya, şu tavsiyede bulunmuştu: "Bu Meclis süresini tamamlamıştır. Süresini tamamlamakta olan bir Meclis’in cumhurbaşkanı seçmesi doğru olmaz. O nedenle sizin Meclis’e girmememiz daha doğru olur."
Bahçeli’nin bugün ise tam aksine tutum takınmasının nedenini kurmaylarından, Ankara Milletvekili Deniz Bölükbaşı Hürriyet’e şöyle açıkladı:
KRİTİK DENGE VAR "Bu parlamentoda 367 açısından kritik bir denge de söz konusu. Sözünü ettiğimiz makam Cumhurbaşkanlığı. Sayın Genel Başkanımız, devletin başı ve en önemli makamı için yapılacak bu seçimde AKP’nin, DTP’ye muhtaç olmasını istemedi. Bu doğru bir tavırdır."
DTP İLE YAPSIN Bölükbaşı, "Peki AB için bir Anayasa değişikliği söz konusu olursa, o zaman tutumunuz ne olur?" sorusuna ise şu yanıtı verdi: "AB için bir Anayasa değişikliği gerekecekse, biz buna direneceğiz. AKP o zaman bize gelmesin. Bunu gitsin DTP ile birlikte yapsın."
HEMEN UNUTACAK MIYIZ Deniz Bölükbaşı, Bahçeli’nin, Abdullah Gül’ün telefonlarına çıkıp, Başbakan Tayyip Erdoğan’la görüşmemesini yorumlarken de, "Yani olacak şey mi; daha birkaç gün önce meydanlara çık, ’Ben Meclis’te bunların elini sıkmam’ de, seçim günü de hemen telefona sarıl. Bakın Sayın Gül ile milletvekili arkadaşımız Prof. Dr. Mehmet Cihat Özönder’in cenazesinde karşılaştık; tokalaştık, konuştuk. Sayın Genel Başkanımız da aynı şeyi yaptı. Orada bir sorun yok, ama Başbakan’ın o söylediklerini hemen unutacak mıyız?"