KöÅŸk’e ilk Sezer davet etti

Güncelleme Tarihi:

Köşk’e ilk Sezer davet etti
Oluşturulma Tarihi: Kasım 10, 2002 00:00

Atatürk'ün manevi kızı Ãœlkü Adatepe, Ulu Önder'i Hürriyet'e anlattı. Yener Süsoy'un yaptığı bu ilginç söyleÅŸide Atatürk'ün bir baba olarak ÅŸefkati ve sevgisi ilk kez ayrıntılı bir ÅŸekilde ortaya çıktı.Büyük Atatürk'ün doÄŸmadan adını koyduÄŸu, üzerine titrediÄŸi küçümencik Ãœlkü'sü 27 Kasım'da 70. doÄŸum gününü kutlayacak. Manevi babası Atatürk'le Alfabe'lerin kapağını süsleyen Ãœlkü... Zübeyde Hanım'ın kendi elleriyle büyüttüğü evlatlığı Selanikli Vasfiye hanımla, Fransızca öğretmeni ve gar ÅŸefi Mehmet Tahsin ÇukurluoÄŸlu'nun biricik kızları Ãœlkü... Atatürk'ün Çankaya'dan Florya'ya, Gazi ÇiftliÄŸi'nden Savorana'ya kadar can yoldaşı Ãœlkü'yü ilk kez tanıyacağız. Atatürk çocuklarının 'manevi kardeÅŸi' Ãœlkü Adatepe bugüne kadar sır gibi sakladığı en gizli anılarını ilk kez anlatacak. Görelim bakalım Atatürk zamanında Ãœlkü neymiÅŸ, 10 Kasım'dan sonra başına neler gelmiÅŸ... Onu dinledikçe bugüne kadar hayranı olduklarımıza lanet de edebiliriz, nefret ettiklerimize hayran da olabiliriz.Ä°nönü, hiçbir zaman benimle ilgilenmediYener bey, Atatürk'ün vefatından sonra Ä°smet Ä°nönü hiçbir zaman benimle alakadar olmadı. Sadece Fethi DoÄŸançay'la ilk evliliÄŸimi yaparken Atatürk'ün bıraktığı kendi parasından 100 lira gönderdi. Ä°smet Ä°nönü bana çok haksızlık yaptı, en azından beni okutabilirdi, bir meslek sahibi yapardı. Hani Atatürk'ü severlerdi, Atatürk'ün kızı olarak bu kadar da mı hakkım yoktu? Çünkü onlara, bizim gibi gençlerin okutulması için paralar bırakmıştı Atatürk, nereye gitti? Atatürk düşündü ki, ondan sonra Ãœlkü'ye sahip çıkarlar. Bu alakasızlık yüzünden gencecik yaÅŸta öğrenimimi bırakıp evlendim. Biliyor musunuz, benim devletten hiçbir saÄŸlık, sosyal garantim de yok, zengin bir insan deÄŸilim ki. Ãœnvanımı bugüne kadar hiç suistimal etmedim, hep O'na layık olmaya çalıştım. BeÅŸ para etmez insanların çifte korumaları, arabaları var. Atatürk'ün kızı demek yetmez, onu taşımak, onore etmek de lazım. Sözde herkesin dilinden Atatürk düşmüyor ama, onun kızına bunca zamandır verilen deÄŸer ortada. Biliyor musunuz ki, benim adım hiçbir devlet protokolünde yok. Mesela bir askeri kampa gitmek istiyorum, telefona çıkan komutan Atatürk áşığıysa beni baÅŸ köşeye alıp hürmetle karşılıyor. Bunun aksi davranışlarla da karşılaşıyorum. Beni yokuÅŸa sürüyor, telefon konuÅŸması bile çok sert. Latife Hanım dengesizdiAnnem Fikriye'ye hayrandı, Atatürk'ü ondan daha fazla sevecek, hatta canını bile verecek baÅŸka bir kadın olmadığını anlatırdı. Çankaya Köşkü'ne ilk gelip perdelerinden koltuklarına kadar her ÅŸeyi yapan o. Ne yazık ki hastalanıp gidiyor, talihsizlik iÅŸte. Oysa Zübeyde hanım Ä°zmir'e gitmeden oÄŸluna, yüzünü görmediÄŸi Latife hanımla evlenmesini vasiyet etmiÅŸ. Atatürk'ün o zaman evlenmesi lazım, inkılaplar yapacak, yanında modern, iyi bir aile kızı gerekli. Zübeyde hanım bir süre Latife hanımın yanında kaldıktan sonra onun hırçınlıklarından bunalıyor. Bu düşüncesini oÄŸluna iletmesi içen yaveri çağırıp; ‘‘Kemal'e söyle, ona Latife'yle evlenmesi için vasiyetim vardı, onu geri alıyorum' diyor. Ne var ki, annesinin bu sözleri Atatürk'e iletilmiyor, o da bilmeden bu evliliÄŸi yapıyor. Latife hanım hırçınlıklarına devam ediyor, durmadan bağırıp çağırıyor ve sonunda boÅŸanıyorlar. BoÅŸandıktan sonra 30 sene evine kapanması da onun ruhi dengesizliÄŸini ortaya koyuyor zaten. Halbuki ortaya çıkıp Atatürk'ün meziyetlerini o dönemin çaÄŸdaÅŸ bir Türk kadını olarak bütün dünyaya anlatması gerekirdi.Bayar ve Menderes Atatürk’e hayrandıAhmet Necdet Sezer'e kadar hiçbir cumhurbaÅŸkanı beni Köşk'teki davetlere çağırmadı. Ne Süleyman Demirel'den, ne de aÄŸzından Atatürk'ü düşürmeyen Kenan Evren'den en küçük bir yakınlık gördüm. Ben hayatımdaki en büyük yakınlığı Celal Bayar ve Adnan Menderes'ten gördüm Yener bey. Celal Bayar'ın Köşk'e taşındığında ilk iÅŸi benim yatağımı göndermesi oldu. Beni Çankaya protokoluna dahil edip Dolmabahçe sarayı dahil bütün davetlere beni eÅŸimle birlikte çağırdılar, evimize kadar geldiler. Bayar ve Menderes gerçek birer Atatürk hayranıydı, bunu çok iyi biliyorum. Aslında bana halk sahip çıktı, insanlar yolda yüzüme bakıp gözyaşı döküyor. Atatürk ölmeden üç gün önce yazdırdığı vasiyetinde bana ölünceye kadar verilmek üzere maaÅŸ baÄŸlatmış, o tarihte 200 liraydı. Bu yıllarca hep aynı gitti, Ãœsküdar Amerikan Koleji'nin orta bölümünden babamın memur maaşıyla zorlukla okudum. Bu rakam Bülent Ecevit'in ilk baÅŸbakan olduÄŸu güne kadar deÄŸiÅŸmedi.Atatürk bana bir fiske bile vurmadıAtatürk hiçbir zaman kendi çocuÄŸu olmasını istememiÅŸ. Rahmetli annemle Sabiha Gökçen bunu anlatırlardı. Belki de çocuÄŸunun ilerde kendisi gibi olamayacağı kuÅŸkusundan, belki de onlara gerekli özen ve sevgiyi verememek endiÅŸesinden.DeÄŸil bir fiske yemek, Atatürk bana karşı hiç sesini yükseltmedi bile. Ben de dışarda çok yaramazdım ama, onun yanındayken inanılmaz usluydum.Ona hep ‘‘Atatürkçüğüm’’ diye hitap ederdim, bunu duyduÄŸunda gözlerinin nasıl ışıldadığını hala görür gibiyim. Beni öyle severmiÅŸ ki, para-tifo geçirdiÄŸimde komada yatarken doktorları; ‘‘Ülkü'yü kurtarın, o ölürse ben nasıl yaÅŸarım’’ demiÅŸ.Florya'da Köşk'ün doktorun benden büyük çocuklarıyla otururken onları taklit etmek için sigara tüttürmüşüm ve bu arada bütün kirpiklerimi yakmışım.Nedendir bilmiyorum, ben Zübeyde hanımdan pek fazla hoÅŸlanmamışım. Kendisine ‘‘Cici anne’’ demem için çok ısrar etmiÅŸ, ben de hiçbir zaman dememiÅŸim.Yarın: Ãœrdün Sarayı'na kraliçe olacaktımÂ
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!