Canan ALTINTAŞ/DİYARBAKIR, (DHA)
Oluşturulma Tarihi: Kasım 08, 2008 13:33
DİYARBAKIR’da şiddet gördüğü gerekçesiyle açtığı boşanma davasında mahkemenin verdiği koruma kararına rağmen 7 çocuk annesi 35 yaşındaki Fatma Babatılı’nın, dün eşi Süleyman Babatlı tarafından sokak ortasında öldürülmesi, kadınlar tarafından protesto edildi.
Diyarbakır Kent Kadın Meclisi, TBMM’ye çağrıda bulunarak, kadına yönelik şiddetin ve kadın katliamlarının durdurulmasını istedi.
Sur İlçesi Camii Kebir Mahallesi’nde oturan Fatma Babatlı, şiddet gördüğü gerekçesiyle eden ayrılarak çocuklarıyla birlikte Cahit Sıtkı Tarancı Müzesi yakınında bir eve taşındı, boşanma davası açtı. Bu yüzden tehdit altında olduğunu belirten Babatlı için Aile Mahkemesi koruma kararı verdi. Bu karara karın gereği yapılmayınca eşi Süleyman Babatlı dün Fatma Babatlı'yı oturduğu evden çıkarılarak sokak ortasında başına iki kurşun sıkılarak öldürüldü. Süleyman Babatlı, ardından aynı silahla kendi başına ateş ederek yaşamına son verdi.
KENT KADIN MECLİSİ'NDEN TEPKİ
Fatma Babatlı’nın eşi tarafından öldürülmesi bugün Diyarbakır Kent Kadın Meclisi, daha önce taşlanarak öldürülen Şemse Allak’ın adının verildiği parkta toplanarak kınandı. Kınamaya Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, eşi Reyhan Yalçındağ, Bağlar Belediye Başkanı Yurdusev Özsökmenler ile yaklaşık 50 kadın katıldı.
Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Kadın Sorunlarını Araştırma ve Uygulama Merkezi’nin (DİKASUM) Koordinatörü Özlem Özen, Kent Kadın Meclisi adına yaptığı açıklamada, öldürülen Fatma Babatlı’nın kendilerine başvurup yardım talebinde bulunduğunu söyledi. Özen, şöyle konuştu:
“Vücudu ve yüreği yaralıydı. Eşinden şiddet gördüğü için çıkış yolu arıyordu, Bizden hukuk desteği istedi, dava açaçak parası da yoktu. Biz avukat bulup vekalet çıkarttık, eşinden şiddet gördüğüne dair raporlar alındı, dilekçe ile savcılığa başvuruldu. Savcılık ‘koruma’ talep etti, Aile Mahkemesi de aileyi korumak için karar çıkardı. Babatlı, 7 çocuğuyla birlikte bir süre ailesinin yanına sığındı ve devlet tarafından korunduğunu zannettiği için de kendi evine döndü. Evinin pencerelerine parmaklık taktırdı. Gece yarısı kapasına dayanan eşini polise bildirdi. Eşi bir gece gözaltında kaldıktan sora serbest bırakıldı.”
“KORUMA KARIRI ETKİN UYGULANMADI”
Babatlı’nın eşi tarafından sokak ortasında öldürüldüğünü vurgulayan Özlem Özen sözlerini şöyle sürdürdü:
“Şimdi soruyoruz. Fatma’nın katilleri kimler? Kadına yönelik şiddeti her türlü araçla meşru gören, gösteren anlayış mı? Fatma’yı karakoldan evine gönderen polis mi? Koruma kararı verip bunu etkin bir şekilde uygulamayan savcı mı? Şiddet uygulayan eşini salıverenler mi? Aileyi korumak için 4320 sayılı yasayı çıkaran ancak boşluklarını tamamlamayan Meclis mi? Gediği kapatmak için genelge yayınlayıp takibini yapmayan hükümet mi? Biz katilleri biliyoruz, peşini bırakmayacağız. Çünkü Fatma bir ilk değildi. Hangisini anlatalım. Gülistan’ı mı, Ayşegül’ü mü, Güldünya’yı mı, Kadriye’yi mi, Tuba’yı mı, Şemse’yi mi?”
Özen, kadın katliamlarına zemin sunduğunu iddia ettiği AKP hükümeti ve eril zihniyeti protesto ettiklerini de belirterek, “Kadına yönelik şiddeti, kadın katliamlarını durdurmak için Meclis'i derhal göreve çağırıyoruz. 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü’nü bir süreç olarak ele alıyoruz” dedi.
Açıklamaya katılan kadınlar, ‘Kadın yaşamdır, yaşamı öldürmeyin’, ‘Devlet koruyor, koca vuruyor’, ‘Kadın katliamlarına son’, ‘Şiddete dur de’, ‘Hepimiz Fatmayız’ dövizleri taşıdı.