Koronavirüsü atlatan okul müdürü Semih Evren: Öğretmenler Günü'nü buruk geçiyoruz

Güncelleme Tarihi:

Koronavirüsü atlatan okul müdürü Semih Evren: Öğretmenler Gününü buruk geçiyoruz
Oluşturulma Tarihi: Kasım 24, 2020 09:54

BURSA’da yakalandığı koronavirüsü tedavi sürecinin ardından atlatan okul müdürü Semih Evren (50), bu yıl 24 Kasım Öğretmenler Günü'nün buruk kutlandığını ifade etti. Süreç boyunca en çok okulunu özlediğini söyleyen Evren, "Bu hastalığın din, dil, ırk ayrımı yok. Hastalık kimseyi tanımıyor. Çember daralıyor. Nefes almak çok önemli" dedi.

Haberin Devamı

24 Kasım Öğretmenler Günü, dünyayı etkisi altına alan koronavirüs pandemisi nedeniyle buruk kutlanıyor. Pandemi sürecinde pek çok eğitimci ise öğrencilerinden uzak kaldı. İnegöl’de yakalandığı koronavirüsü başarılı geçen tedavi süreci sonunda atlatan İstaş Kentaş Ortaokulu Müdürü Semih Evren ise yeniden görevine döndü. Okulunu ve öğrencilerini çok özlediğini belirten Evren, bu süreci en kısa sürede atlatmak için ise kurallara uyulmasını istedi.

'24 KASIM'I BURUK KUTLAYACAĞIZ'

15 gün önce eşi ve çocuklarıyla birlikte koronavirüse yakalanmasının ardından tedavi sürecini evinde geçiren Evren, "Öğretmenin toplumdaki yerini, önemini belirtmek, saygınlığını artırmak, emekli olan büyüklerimizin saygıyla anıldığı, mesleğini icra ederken çeşitli nedenlerle şehit olan öğretmenlerimizin rahmetle saygıyla anıldığı büyük önder Atatürk’ün 24 Kasım 1928 Milli Mektepler Başöğretmenliği'ni kabul ettiği gün olan 24 Kasım Öğretmenler Günü olarak kabul edildi. Bu özel gün çeşitli etkinliklerle kutlanıyor. Ama maalesef bu sene dünyanın yaşamış olduğu salgın hastalıktan öğretmenler gününü buruk, biraz kırgın, biraz mahcup, biraz da hasta olarak kutlayacağız. Etkinliklerimizi maalesef öğrencilerimizden uzakta bilgisayarlarımızın, televizyonlarımızın, cep telefonlarımızın başında geçireceğiz. Bizler de öğretmen olarak, yaşama kaynağını, sevgisini öğrencilerden alan insanlarız. Öğrencinin olmadığı ortamda maalesef öğretmenliğimizin kıymeti, tadı olmuyor. Bugün maalesef bu burukluğu derinden içimizde hissedeceğiz. Keşke dünyada bu salgın olmasa, bu hastalık son bulsa, biz de öğrencilerimiz ve öğretmenlerimize kavuşsak" dedi.

'NEFES ALMAK ÇOK ÖNEMLİ'

Kendisinin de bu hastalığı yaşayanlardan birisi olduğunu belirten Evren, "Kısa bir süre önce ben de hastalığa yakalandım. Evimde geçirmiş olduğum tedavi süreci sonunda, mesleğimin başına geri döndüm. Evde kaldığımız 14 gün boyunca hastalığın getirmiş olduğu zorlukları yaşadım. Birtakım sıkıntıları maalesef yaşadık. Evinizin dışına çıkamıyorsunuz, hayattan kopmuş vaziyettesiniz. Etrafınızdaki insanlar, hastalığın vermiş olduğu korkudan dolayı kapınızı bile çalmıyorlar. Telefon ederken bile belki çekiniyorlar. İhtiyaçlarımızı giderme adına, dostlarımız, yakınlarımız gereken desteği verdiler. Zor bir dönemdi, devletimiz sağ olsun filyasyon ekipleriyle doktorlarımız, aile hekimlerimiz sürekli bizimle irtibat halindeydi. Telefon edip, kapımıza gelerek, hastalığın seyriyle ilgili bizden bilgi aldılar, her türlü ilgi ve alakayı gösterdiler. Bu anlamda devletimize çok teşekkür ediyorum" diye konuştu.

'ZOR ZAMANLAR GEÇİRDİM'

Hastalığın kimseyi tanımadığını belirten Evren, "Ben testimi yaptırdığım gün İnegöl Devlet Hastanesi Pandemi Polikliniği'nde gördüğüm doktor hanımın, ertesi gün kapıma filyasyon ekibiyle geldiğini gördüm. Onların da Allah yar ve yardımcısı olsun. Bu hastalığın üstesinden gelmek hepimizin elinde. Sağlık Bakanımızın sıklıkla tekrar ettiği, maske, mesafe ve hijyen konusuna eğilmemiz gerekiyor. Bu hastalığın din, dil, ırk ayrımı yok. Hastalık kimseyi tanımıyor. Çember daralıyor. Daha önceden sadece tanımadığımız insanların hastalığa yakalandığını duyarken, şimdi ise yakınlarımızın yakalandığını görüyoruz. Bu anlamda lütfen herkes söylenen kurallara uysun. Nefes almak çok önemli. Bu hastalığı atlatan biri olmama rağmen, zor zamanlar geçirdim" ifadelerini kullandı.

'OKULUMU ÖZLEDİM'

Karantina altında birçok şeye özlem duyulduğunun altını çizen Evren, "Sokağa çıkmak istiyorsunuz çıkamıyorsunuz. Market 50 metre karşınızda, çocuğunuz sizden bir şey istiyor gidip alamıyorsunuz. O an için alacak birini bulamıyorsunuz. Bizler eğitimciyiz, 14 gün evdeydik. Öğrencilerimizi, okulumuzu çok özledik. Öğrencinin sevgisiyle bu işi yapan insanlarız. Karantinada bilgisayarımın başında evde işlerimi hallettim. Devlette süreklilik esastır dedik, çalışmamızı sürdürdük ama okulumuza gelememek, masamızın başında oturamamak, öğrencilerimizi, öğretmenlerimizi görememek maalesef bizde bir şeylerin eksilmesine sebep oluyor. İnşallah tez zamanda dünya olarak bu hastalıktan kurtuluruz. Bu hastalığa yakalananlara tez zamanda şifa diliyorum, hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet diliyorum" açıklamalarında bulundu.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!