Güncelleme Tarihi:
TİKKO örgütünün kurucusu İbrahim Kaypakkaya'yı 27 yıl önce jandarmaya teslim ettiği öne sürülen emekli öğretmen, Sarıgazi'deki evini basan üç kişi tarafından kafasından kurşunlanarak öldürüldü.
SARIGAZİ’deki Orhangazi İlköğretim Okulu'ndan geçen yıl emekli olan 51 yaşındaki Cafer Atan'ın Meclis Mahallesi, Leman Sokak, Emek Apartmanı 17/8'deki evine geçtiğimiz Cumartesi gecesi 23.30'da gelen maskeli iki kişi, ‘‘Kapıyı açın. Jandarma’’ diyerek içeri girdi. ‘‘Cafer Atan sen misin?’’ diye soran teröristler, emekli öğretmeni, eşi Duygu ve iki kızının gözleri önünde, yüzüstü yere yatırdılar. Teröristlerden biri Atan'a, ‘‘27 yıl önce, yaralı halde Tunceli'nin Vartinik Köyü'ne sığınan liderimiz İbrahim Kaypakkaya'yı jandarmaya teslim ettin. Şimdi seni cezalandırıyoruz’’ dedi.
Susturuculu tabancayla vurdu
Aynı terörist, ‘‘Çocuklarımın gözü önünde yapmayın’’ sözlerine aldırmadan, susturucu takılmış tabancasını, Cafer Atan'ın kafasına doğrultarak üç kez ateşledi. Atan, kendisi gibi öğretmen olan eşi Duygu, kızları Hazal ve Dilan'ın dehşet dolu bakışları arasında can verdi. Teröristler daha sonra, evden çıkarak kaçtılar. Tunceli'de 27 yıl önce yaşanan olaydan sonra can güvenliği nedeniyle sık sık görev yeri değiştirilen Cafer Atan'ın adının, TİKKO örgütü tarafından yayınlanan 'ölüm listesi'nde yeraldığı bildirildi.
Gözaltında ölmüştü
23 Ocak 1973'te Tunceli'de jandarmayla girdiği çatışmada ağır yaralanan ve yardım istemek için sığındığı Vartinik Köyü'nde güvenlik güçlerine teslim edilen yasadışı Kaypakkaya, 16 Mayıs 1973 günü Ankara'da, gözaltındayken ölmüştü. Nihat Behram'ın yazdığı ‘İşkencede ölümün güncesi’ adlı kitapta, Kaypakkaya'nın yakalanışı şöyle anlatılıyor: ‘‘Yaralı teröristin kaçtığı köylere haber verilmişti. Çevredeki bütün gericiler ödül kapma yarışındaydı. Gericiler ve ajanlar, dağda taşta, kana banılmış ekmeği arıyordu. Celal adında azılı gerici ajan, İbo'yu piyango bileti gibi karşıladı, öğretmene haber verdi. Öğretmen, köye gelen yabancıya baktı, hemen odanın kapısını kilitledi. 29 Ocak sabahı, operasyonu yapan üsteğmen Fehmi, sayısız adamıyla geldi, evin kapısına dayandı. İbo odada yatıyordu. ‘İbrahim Kaypakkaya'sın değil mi' dedi. İbo'yu bağlayıp götürdüler.’’