Korkma, atla!

Güncelleme Tarihi:

Korkma, atla
Oluşturulma Tarihi: Nisan 13, 2002 15:54

Deepak Chopra... Ona, 'alternatif tıbbın peygamberi' deniyor. Felesefesi tüm dünyada çığır açtı, öğretileriyle tıp tarihine geçti. ‘Doğu‘ ve ‘batı‘nın tedavi yöntemlerini birleştirdi, sağlığı yeniden tanımladı. 1999'da Time dergisi tarafından 'dünyanın 100 ikonu' arasında gösterildi. Esquire dergisi onu ABD'nin en iyi 10 konuşmacısından biri seçti. Öğretilerini paylaştığı 25 kitap yazdı. Her kıtaya ulaşan kitapları 35 dile çevrildi. Chopra, 2 Mayıs’ta günü 'Yaşamda Başarı Yöntemleri Sempozyumu' için Türkiye'ye geliyor.

Alternatif Tıp, adından da anlaşılacağı gibi, bilimsel verilere dayanan tedavilere bir 'alternatif' oluşturuyor. M. Ö. 3000 yıllarına kadar uzanıyor. Bugün bilimle el ele ilerliyor. Bilimi reddetmiyor, ancak onun çaresiz kaldığı alanlarda devreye giriyor. Yöntemi ve bakış açısıyla klasik tıptan ayrılıyor. Hastalıklara karşı panzehir kullanmak yerine kişiyi bir bütün olarak ele alıyor. Sorunun kaynağına inerek çözüm arıyor. Alternatif tıbbın içine renk, ses, müzik, mücevher ve ışık terapileri, psikolojik telkin, hipnoz ile tedavi yöntemleri giriyor. Bugün bilinen 145 çeşit uğraşı alanı var.

Bir zamanlar bu tedavilere sırt çevirenler bugün Hintli Tıp doktoru Deepak Chopra'nın felsefesi karşısında şapka çıkarıyor. ‘Alternatif tıbbın peygamberi’ olarak anılan Chopra'nın öğretisi tüm dünyada sağlık alanında çığır açtı. Chopra, doğunun mistizmini batının modern bilimiyle tek potada eritmeyi başardı. ‘Bilim tek başına yeterli değildir’ dedi. Sağlıklı yaşam için en önemli faktörün ‘içsel güç ve niyet’ olduğunu söyledi. Pozitif düşünce ile kanserin bile engellenebileceğini iddia etti.

Felsefesinde Mevlana'dan esinlendi, eserleriyle Dalai Lama'yı etkiledi. Bilimsel yöntemleri, doğal tedavi gelenekleriyle birleştiren Chopra'ya göre insan vücudu yalnızca anatomik bir yapı olarak görülemez. Bu nedenle öğretisinde sağlığı yeniden tanımladı. Fiziksel, ruhsal ve sosyal sağlığı bir bütün olarak ele aldı. Buna göre 'tutum, davranış ve duygular' fiziksel sağlıkta asıl belirleyici etkenler. Pozitif düşünerek ve çaba göstererek her sorun aşılabilir. Bu bakış açısıyla tıp tarihine geçti.

HASTA OLMAMA DURUMU

Chopra, tıp eğitimini Hindistan ve Amerika'da aldı. Kendini modern ve bilimsel tıbba adamış biriyken 'yön değiştirdi.' 80'lerde iyileşme ve iyileştirme konularına ilgi göstermeye başladı. Felsefenin yapı taşını zihnin ve bilincin işleyişinin fiziksel iyileşmedeki etkisi oluşturdu.

Mükemmel sağlığın yalnızca 'hasta olmama durumu' olmadığını iddia etti. Buna bağlı olarak gerçekleştirdiği tedavi metoduna 'bütünsel tedavi' ya da 'kuantum tedavisi' adını verdi.

Felsefesi zamanla öyle talep gördü ki kendi adını taşıyan bir merkez açtı. 1995'te Kaliforniya'da kurduğu Chopra Merkezi'nde modern tıbbın mucizeleri ve doğunun mistizmini bir araya getirerek hem vücutlara hem ruhlara sağlık aşılıyor.

Chopra aynı zamanda dünya çapında eğitimler de veriyor. Bugüne kadar Cenevre'deki Dünya Sağlık Örgütü, Birleşmiş Milletler ve Londra Kraliyet Tıp Akademisi gibi önemli kuruluşlarda eğitim verdi.

Öğretilerini paylaştığı toplam 25 kitabı var. Kitapları 35 dile çevrildi. Eskimeyen Vücut (Ageless Body), Ebedi Zihin (Timeless Mind), Kusursuz Sağlık (Perfect Health), Başarının Yedi Tinsel Kuralı (The Seven Spiritual Laws of Success) adlı kitapları dünya çapında büyük ilgi gördü.

Öğretilerini dünyaya yaymayı amaçlayan Chopra, 2 Mayıs’ta Türkiye'ye geliyor. Gelişinin öncesinde Chopra ile liderlikten, mutluluğa, endişeden sorunların çözümüne uzanan felsefesi üzerine bir söyleşi yaptık:

SÜREKLİ ALARMDA GEZMEYİN

Endişelerden kurtulup, mutluluğun anahtarını bulmanın yolu nedir?

- Birçok insan endişe duymaya, kontrolü elinde tutmaya ve yönetmeye programlı. İçinizde sizi bu eğilimlere teşvik eden güce karşı çıkın. Sonuç elde etmenin tek yolunun sürekli 'alarmda ve görev başında' olmak gerektiğini söyleyen iç sesinizi dinlemeyin. Yeni yollar denemek için 'ruhunuza' izin verin. İnsanlar hayatlarını amaçlarına göre yönlendirir. Bu nedenle amacınıza ulaşmak için elinizden geleni yapın. Sonrasını dert etmeyin. Bırakın ne olacaksa olsun. Fırsatların, karşınıza kendiliğinden çıkmasına izin verin. Zorlayarak ulaşmaya çalıştığınız hedefler doğal yollarla karşınıza çıkan fırsatlar kadar mükemmel olmayabilir. Bunu aklınızın bir kenarına yazın ve kendinize günlük hedefler çizin.

İç huzur nasıl yakalanır?

- Paylaşma ve dayanışma ile... Kendinizi huzursuz hissettiğinizde, ne yapacağınızı bilemediğinizde içinizdeki barışın merkezine gidin ve odaklanın. Sinirlendiğinizde kan basıncınızın yükseldiğini, trombositlerinizin yapışkan hale geldiğini, kardiyo-vasküler hastalıklara ve kansere yakalanma şansınızın arttığını hatırlayın. Sinirlendiğiniz olay bütün bunlara değer mi diye bir düşünün? Sinir, boşa giden enerjiden başka bir şey değildir.

Dünyaya bakışımızı ve algılayışımızı her an değiştirme imkanına sahip miyiz?

- Elbette. Eğer endişe hissediyorsanız vücudunuz adrenalin ve kortizon salgılar. Eğer sakinseniz vücunuz valyum salgılamaya başlar. Eğleniyorsanız kanseri önleyici güçlü bazı hormonlar salgılar. Yani vücudunuz sürekli sizin hislerinizi moleküllere çevirir. Bu nedenle işe olayı algılama şeklinizi değiştirerek başlamalısınız. Düşüncelerimiz ve hislerimiz biyolojimizi etkiler. Tek bir doğru yoktur. Sizin düşmanınız başkasının en yakın dostu olabilir. Benim en sevdiğim yemeğe siz ağzınızı bile sürmeyebilirsiniz.

Sevginin gücü nereye kadar uzanır?

- Sevgi çok önemli. Fakat yalnızca bir duygu veya his olarak değil, sevgiyi bir bütünün parçası olarak yaşamalısınız. Yani evrenin bir parçası olduğunuzu hissetmelisiniz. Bunun yanı sıra herhangi bir insanla olan ortak yanlarınızı düşünün. Ya da kendinizi onun yerine koyun. Aslında siz o olabilirdiniz. Böyle düşününce, insanları incitmeniz ve onlar tarafından incinmeniz mümkün olmaz.

İş hayatında başarının yöntemi nedir?

- Eğer bir şirketin amacı diğer insanların ihtiyaçlarına karşılık vermek ve yeni teknolojileri ekolojik

dengeye uygun olarak kullanmak ise onun başarısını önleyebilecek bir engel

yoktur.


HUZURA KAVUŞMAK İÇİN...


Her şeyi kontrol etmeye ve yönetmeye çalışmaktan vazgeçin,

Sürekli 'alarmda' olmanız gerektiğini söyleyen iç sesinize kulak vermeyin,

Yeni yollar denemesi için ruhunuza izin verin,

Bir şey için elinizden geleni yaptıktan sonrasını dert etmeyin,

Fırsatların karşınıza kendiliğinden çıkmasına izin verin,

Kendinize günlük hedefler çizin,

Kendinizi huzursuz hissettiğinizde içinizdeki barışın merkezine gidin,

Sinirlenmenin boşa giden enerjiden başka bir şey olmadığını unutmayın,

Tek bir doğru yoktur. Olayları algılama şeklinizi değiştirin,

Kendinizi başkalarının yerine koyun. Böylece daha zor incinir ve incitirsiniz.


Geleceğin lideri nasıl olmalı?


Deepak Chopra, gelecekte iş yapış modellerimizi, görüşlerimizi, değerlerimizi ve davranışlarımızı değiştirecek paradigmalar üzerinde de çalışıyor. ‘‘Bir şirket dünyayı alıp satacak kadar zengin olsa da ruhunu kaybettikten sonra bunun ne değeri var‘‘ diyerek bakış açısını dile getiriyor. Chopra'ya göre geleceğin liderinde olması gereken özellikler şöyle:

Bilineni bir kenara bırakmaya ve bilinmeyeni keşfetmeye istekli olmalı. Çünkü bilinen yol şartlandığınız ve alıştığınız yoldur. Bu da sizi dar bir alana hapseder. Bilinmeyen ise sonsuz olanaklardan oluşan taptaze bir alandır.

Gelişen dünyaya adapte olabilmek için esnek ve dinamik olmalı.

Bilincini güçlendirmeli ve derinleştirmeli. Vücudunun, beyninin ve ruhunun gözünü aynı anda kullanmayı öğrenmeli.

Vücudunun, beyninin ve ruhunun yani bilgi dünyasıyla enerji dünyasının aslında aynı bilincin bir parçası olduğunu anlamalı.

Bütünü parçada, parçayı bütünde görebilme yeteneğine sahip olmalı.

İnsanın aslında ilişkilerden oluşan bir ağ olduğunu kavramalı.


İSTANBUL’A GELİYOR


Kongresist Uluslararası Kongre Organizasyonu tarafından 2-5 Mayıs 2002 tarihleri arasında 'Yaşamda Başarı Yöntemleri 1. Sempozyumu' düzenleniyor. The Marmara Oteli'nde düzenlecek sempozyuma Dr. Deepak Chopra ana konuşmacı olarak katılacak. Chopra, 2 Mayıs’ta 'Liderlikte Bilgelik-21. Yüzyıl'da İş Dünyasında Yeni Yöntemler' başlıklı bir konferans verecek. Sempozyumda, iletişimde etkinliğe ulaşmanın yolları, liderlik, yaratıcılık, içsel engel ve dolaylı sorunlarla başa çıkmanın yöntemleri ele alınacak. Prof. Dr. Bülent Berkarda, Gülsün Zeytinoğlu, Victor Sidi, Aruna Ladva gibi alanlarında tanınmış birçok uzman ve bilim insanı konferanslar ve uygulamalı kurslarla organizasyonda yer alacak. Katılım ve daha fazla bilgi için www.kongresist.com veya 0212 231 27 72.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!