Güncelleme Tarihi:
KÖRFEZDEN FOTOĞRAFLAR İÇİN TIKLAYIN
Bugün de İzmit Körfezi’nde yoğun olarak görünen ve beyaz jeli andıran, tabaka büyük ilgi çekti. İstanbul Üniversitesi Deniz Bilimleri ve İşletmeciliği Enstitüsü uzmanlarından Ahsen Yüksek, balıkçıların ağlarına da zarar veren maddeyle ilgili araştırma yaptıklarını belirterek, bu maddenin Marmara Denizi’nde ilk kez 2005 yılında gözlemlendiğini söyledi. Yüksek, yaptığı açıklamada, türün dağılımının genel olarak, deniz suyunun üst tabakalarında, su sıcaklığının maksimum seviyeden 20 derece civarına düştüğü Eylül ayından Kasım ortalarına kadar yoğun olarak görüldüğünü, daha sonra ortamdan hızla yok olduğunu belirtti.
Açıklamada, su sıcaklığının bu sene olduğu gibi ani değişen hava koşullarına bağlı olarak değişimi sonucu ‘Leptomedusea’ olarak tanımlanan medüz türünün kitlesel ölümleri sonucu deniz suyunda jelimsi bir tabaka oluştuğu belirtilerek şöyle denildi:
“Rüzgar, dolayısı ile yüzey akıntılarının etkisi ile bölgesel birikim yapan bu beyaz-jelimsi yapı, deniz suyunda dağılım yapan fitoplankton (tek hücreli bitkiler) ve zooplankton (mikroskobik hayvancıklar) bünyesinde toplayarak bölgesel birikimler yapmıştır. Zaman zaman organik parçalanma sonucu köpüklenme de gözlenen oluşum denizel ortamda olumsuz bir görünüm göstermiştir. Bu türün ani ölümü sonucu, su kütlesindeki mikroskobik canlıların dağılımında olumsuz etki gözlenmesi söz konusudur. Aynı şekilde, bu dönemde su kütlesinde bulunan balık larvalarında da (bu dönemde mevsim itibarı ile su kütlesinin üst kısımlarında çaça balığı larvası bulunma olasılığı yüksektir) olumsuz etkisi olabilir. Fakat deniz tabanında ve balıklar üstünde bir etkisi gözlenmemiştir. Türün diğer bir olumsuz etkisi de balıkçıların ağlarında oluşan hasardır ki, bu durum ağların çekimi sırasında ağa binen yükün artması sonucu ağlarının parçalanmasıdır.”
Açıklamada ayrıca, türün son yıllardaki artışının özellikle Marmara Deniz’inde besin elementlerinin ve sudaki plankton denen mikroskobik canlıların artması ile de ilişkilendirilebileceği vurgulandı. Denizlerimizdeki besin elementlerinin aşırı artışının ise kontrolsüz yüzeysel evsel atıkların artması ile de açıklanabileceği kaydedildi.