Körfez sermayesinin Türkiye ilgisi
Güncelleme Tarihi:
A.A.
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 30, 2006 12:02
Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Genel Başkanı Ömer Bolat, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Kuveyt, Umman, Bahreyn ve Katar'dan oluşan Körfez ülkelerinin 2005 ve 2006 yılında 360 milyar dolar petrol geliri fazlası elde ettiğini belirterek, “Artık Körfez sermayesi batıya gitmek istemiyor.
11 Eylül'den sonra korktular. Yatırımları kendi ülkelerinde ya da komşu ve çevre ülkelerde yapmak istiyorlar. Bu noktada Türkiye önemli bir merkez olma hüviyetine sahip” dedi.
Bolat, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Körfez ülkelerinin Türkiye'yi artık bir ekonomik stratejik ortak olarak gördüğünü, bunun çok önemli olduğunu ifade ederek, hükümetin bölgedeki siyasi ve ekonomik ilişkileri geliştirmeye yönelik çabalarının meyvelerini vermeye başladığını söyledi. Siyasi düzeyde artık ilişkilerin çok iyi bir noktada olduğunu belirten Bolat, “Ekonomik ilişkileri geliştirmek için artık yol açıldı. Bu noktada ulaştırma, yatırımların teşviki ve çifte vergilendirmenin önlenmesi gibi bazı anlaşmazlık konularında anlaşmalar yapıldı, yapılıyor” dedi.
Filistin, Fas, Tunus, Mısır ve Suriye ile serbest ticaret anlaşmaları yapıldığını bildiren Bolat, “6 Körfez ülkesiyle serbest ticaret anlaşmaları müzakere ediliyor. Ürdün ve Lübnan ile serbest ticaret anlaşmaları müzakeresi de devam ediyor. Bunlar bölgeyle ilişkilerimizi geliştirmek için bize altın fırsatlar sunacak” diye konuştu. Bolat, bölgedeki yatırımcıları da Türkiye'ye çekmek için kira senedi veya kira sertifikası uygulamasının çıkması gerektiğini, konuyla ilgili kanun tasarısının hazırlanarak Başbakanlığa gönderildiğini, faize karşı duyarlılığı olan sermaye için bu tür enstrümanların çok önemli olduğunu vurguladı.
“KÖRFEZDE 1 TRİLYON DOLARLIK İNŞAAT PROJELERİ VAR”
Ömer Bolat, Körfez sermayesinin daha çok gayrimenkul, alışveriş merkezleri, sağlık, mali ve telekom sektöründeki yatırımlara ilgi duyduğunu ifade ederek, bu ilginin imalat sektöründe küçük ve orta boy işletmelere (KOBİ) yönelik ortaklıklara dönüştürülmesi için çaba sarf ettiklerini söyledi.
Körfez bölgesinde hem devlet hem de özel sektör düzeyinde bugün 1 trilyon dolarlık inşaat projelerinden bahsedildiğini belirten Bolat, şunları kaydetti: “Sadece Suudi Arabistan'da önümüzdeki 10 yıla yönelik 600 milyar dolarlık projeler var. Petrol rafinerileri kurma, doğalgaz çıkarma, boru hatları, alt yapı, üst yapı faaliyetleri, Cidde yakınlarındaki 30 milyar dolarlık Kral Abdullah ekonomi şehri projesi, Riyad yakınlarındaki 25 milyar dolarlık Kral Abdullah finans şehri... 25 milyar dolarlık Dubai finans şehri projesi, çok sayıda inşaat alt yapı, üst yapı işleri var. Onlar buraya gelmenin yanında Türk müteahhitlerinin, Türk işadamlarının oradaki projelere ilgi duymasını istiyorlar.”
Kısa bir süre önce Türkiye'yi ziyaret eden Suudi Arabistan Kralı Abdullah Bin Abdülaziz Al Suud'un heyetinde ülkelerine yatırım yapılmasını bekleyen çok sayıda işadamı olduğunu anlatan Bolat, iki ülke arasında ekonomik ilişkilerin yukarıya doğru çıktığını, Türk ekonomisinin bu gelişmenin meyvelerini toplayacağından ümitli olduklarını ifade etti.
“BATIDAKİ YATIRIMLARIN GELECEĞİNDEN ENDİŞELENDİLER”
MÜSİAD Başkanı Bolat, 6 körfez ülkesinin 2005-2006 yılında 360 milyar dolar petrol geliri fazlası elde ettiğini belirterek, şöyle dedi: “Artık Körfez sermayesi batıya gitmek istemiyor. 11 Eylül'den sonra korktular. Batıda yatırmış oldukları 1,5 trilyon dolarlık sermayenin de, yatırımların da geleceği konusunda endişelendiler. Bundan sonra yatırımları kendi ülkelerinde ya da komşu ve çevre ülkelerde yapmak istiyorlar. Bu noktada Türkiye önemli bir merkez olma hüviyetine sahip. Yeter ki biz doğru projelerle onların karşısına çıkabilelim, karşılıklı güven ve ilişkileri zedelemeyelim.”
Türkiye'nin Körfez sermayesi için cazip olduğunu dile getiren Bolat, Türk ürünlerinin bölgede rekabetçi ve itibarının yüksek olduğunu, Türk müteahhitlerinin ise iyi bir şöhreti bulunduğunu kaydetti.
Bolat, Körfez bölgesinde özelleştirme ve yatırım konferanslarının arttığını belirterek, “Artık konuşmacı olarak bunlara bizi davet ediyorlar. Artık bölgede Türkiye'ye yatırımlar da konuşulmaya başlandı, bu konuda doğru bilgilendirmeler arıyorlar” diye konuştu. Ömer Bolat, Kral Abdullah'ın ziyaretinde Türkiye ile Suudi Arabistan arasında güvenlik ve savunma konularında bir yakınlaşma olduğunu gözlemlediklerini de söyledi.
Bolat, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Körfez ülkelerinin Türkiye'yi artık bir ekonomik stratejik ortak olarak gördüğünü, bunun çok önemli olduğunu ifade ederek, hükümetin bölgedeki siyasi ve ekonomik ilişkileri geliştirmeye yönelik çabalarının meyvelerini vermeye başladığını söyledi. Siyasi düzeyde artık ilişkilerin çok iyi bir noktada olduğunu belirten Bolat, “Ekonomik ilişkileri geliştirmek için artık yol açıldı. Bu noktada ulaştırma, yatırımların teşviki ve çifte vergilendirmenin önlenmesi gibi bazı anlaşmazlık konularında anlaşmalar yapıldı, yapılıyor” dedi.
Filistin, Fas, Tunus, Mısır ve Suriye ile serbest ticaret anlaşmaları yapıldığını bildiren Bolat, “6 Körfez ülkesiyle serbest ticaret anlaşmaları müzakere ediliyor. Ürdün ve Lübnan ile serbest ticaret anlaşmaları müzakeresi de devam ediyor. Bunlar bölgeyle ilişkilerimizi geliştirmek için bize altın fırsatlar sunacak” diye konuştu. Bolat, bölgedeki yatırımcıları da Türkiye'ye çekmek için kira senedi veya kira sertifikası uygulamasının çıkması gerektiğini, konuyla ilgili kanun tasarısının hazırlanarak Başbakanlığa gönderildiğini, faize karşı duyarlılığı olan sermaye için bu tür enstrümanların çok önemli olduğunu vurguladı.
“KÖRFEZDE 1 TRİLYON DOLARLIK İNŞAAT PROJELERİ VAR”
Ömer Bolat, Körfez sermayesinin daha çok gayrimenkul, alışveriş merkezleri, sağlık, mali ve telekom sektöründeki yatırımlara ilgi duyduğunu ifade ederek, bu ilginin imalat sektöründe küçük ve orta boy işletmelere (KOBİ) yönelik ortaklıklara dönüştürülmesi için çaba sarf ettiklerini söyledi.
Körfez bölgesinde hem devlet hem de özel sektör düzeyinde bugün 1 trilyon dolarlık inşaat projelerinden bahsedildiğini belirten Bolat, şunları kaydetti: “Sadece Suudi Arabistan'da önümüzdeki 10 yıla yönelik 600 milyar dolarlık projeler var. Petrol rafinerileri kurma, doğalgaz çıkarma, boru hatları, alt yapı, üst yapı faaliyetleri, Cidde yakınlarındaki 30 milyar dolarlık Kral Abdullah ekonomi şehri projesi, Riyad yakınlarındaki 25 milyar dolarlık Kral Abdullah finans şehri... 25 milyar dolarlık Dubai finans şehri projesi, çok sayıda inşaat alt yapı, üst yapı işleri var. Onlar buraya gelmenin yanında Türk müteahhitlerinin, Türk işadamlarının oradaki projelere ilgi duymasını istiyorlar.”
Kısa bir süre önce Türkiye'yi ziyaret eden Suudi Arabistan Kralı Abdullah Bin Abdülaziz Al Suud'un heyetinde ülkelerine yatırım yapılmasını bekleyen çok sayıda işadamı olduğunu anlatan Bolat, iki ülke arasında ekonomik ilişkilerin yukarıya doğru çıktığını, Türk ekonomisinin bu gelişmenin meyvelerini toplayacağından ümitli olduklarını ifade etti.
“BATIDAKİ YATIRIMLARIN GELECEĞİNDEN ENDİŞELENDİLER”
MÜSİAD Başkanı Bolat, 6 körfez ülkesinin 2005-2006 yılında 360 milyar dolar petrol geliri fazlası elde ettiğini belirterek, şöyle dedi: “Artık Körfez sermayesi batıya gitmek istemiyor. 11 Eylül'den sonra korktular. Batıda yatırmış oldukları 1,5 trilyon dolarlık sermayenin de, yatırımların da geleceği konusunda endişelendiler. Bundan sonra yatırımları kendi ülkelerinde ya da komşu ve çevre ülkelerde yapmak istiyorlar. Bu noktada Türkiye önemli bir merkez olma hüviyetine sahip. Yeter ki biz doğru projelerle onların karşısına çıkabilelim, karşılıklı güven ve ilişkileri zedelemeyelim.”
Türkiye'nin Körfez sermayesi için cazip olduğunu dile getiren Bolat, Türk ürünlerinin bölgede rekabetçi ve itibarının yüksek olduğunu, Türk müteahhitlerinin ise iyi bir şöhreti bulunduğunu kaydetti.
Bolat, Körfez bölgesinde özelleştirme ve yatırım konferanslarının arttığını belirterek, “Artık konuşmacı olarak bunlara bizi davet ediyorlar. Artık bölgede Türkiye'ye yatırımlar da konuşulmaya başlandı, bu konuda doğru bilgilendirmeler arıyorlar” diye konuştu. Ömer Bolat, Kral Abdullah'ın ziyaretinde Türkiye ile Suudi Arabistan arasında güvenlik ve savunma konularında bir yakınlaşma olduğunu gözlemlediklerini de söyledi.