Kopyalama için yasal düzenleme şart

Güncelleme Tarihi:

Kopyalama için yasal düzenleme şart
Oluşturulma Tarihi: Şubat 04, 2001 00:00


ABD'de doktor hatası sonucu ölen bir bebeğin kopyalandığına ilişkin haberler Türkiye'de de büyük ilgi toplarken, Türk uzmanlar, ''klonlanma'' konusunda bir an önce yasal düzenlemelere gidilmesi gerektiğini bildirdiler.

TÜBİTAK Genetik Mühendisliği Biyoteknoloji Araştırma Enstitüsü uzmanı Dr. Haydar Bağış, bilim adamlarının insan klonlamayı ''insanlığa ve bilime nasıl daha fazla hizmet verilebilir?'' mantığıyla yapacağını, ancak her şeyde olduğu gibi bilimin de ''komplikasyonları'' olabileceğini ve art niyetli kişiler çıkabileceğini söyledi. Dr. Bağış, klonlamanın tedavi amaçlı olarak ortaya çıktığını vurgulayarak, şöyle konuştu:

''Kopyalama iyiye de kullanılabilir, negatif şekilde de. Ancak siz çok ünlü birini klonlasanız, o gerçekten klonladığınız bu ünlü kişi mi olacak acaba? Albert Einstein'ı klonlasanız örneğin, o Einstein gibi bir deha değil şoför de olabilir. Çünkü karakterin oluşmasında çevre faktörleri son derece önemli."

Kendisinin bu konuda araştırma yaptığını, ancak bebek klonlamasını gerçekleştirdiği belirtilen Fransız biyokimyager Brigitte Boisselier adında bir uzman tanımadığını anlatan Dr. Bağış, buna karşın dünyanın bazı yerlerinde insan klonlamanın gerçekleştirilmiş olabileceğini kaydetti.

Dr. Bağış, tedavi amaçlı hayvan klonlama çalışmalarını kendilerininde yaptığını ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Hedefimiz insanlığa hizmet edecek bir şeyler ortaya koymak. Ama bunu alıp da bir şekilde tersine kullanmak isteyen insanlar, insanlık tarihinde olmuştur ve olacaktır. 'Bebek klonladım' diyorlar, yarın başka bir şey, 'bir bakteri klonladım' diyecekler, bunlar olacak. Ancak bunların bir yasal zemine oturtulması, etik olarak değerlerinin tartışılması lazım. Hatta bu insanın zigotunun içerisine, bizim farelerde yaptığımız çalışma gibi bir tane büyüme hormonu geni aktarıp, bırakın klonlamayı, 4 metre boyunda heyula gibi bir tip de meydana getirilebilir. Bunlar mümkün."

Türkiye'deki klonlama çalışmalarının gelecekte nereye varacağını bilmediğini, ancak şu an için insan klonlanması çalışması olmadığını dile getiren Dr. Bağış, bu alanda yasal düzenlemede bulunulmasının gerekliliğine dikkat çekti:

''Eğer bizler birtakım teknolojileri ülkeye sokmamaya, bunları kısıtlayıcı birtakım kararlar getirmeye çalışırsak, o zaman Türkiye bilimde şu anda bulunduğu yerden çok daha gerilere gider. Onun için bilimin komplikasyonlarını da düşünerek birtakım yasal düzenlemeler getirmek lazım. Şu an TÜBİTAK bunun öncülüğünü yapıyor. Bu teknolojinin yasal düzenlemeleri önümüzdeki günlerde çıkacak.''

Ok yaydan çıktı

Adli Tıp Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Sevil Atasoy da, artık insan klonlamaya engel olunamayacağını belirterek, ''Ok yaydan çıktı...''dedi. Prof. Dr. Atasoy, insanların klonlanması ile hukuk davalarında da bazı sorunlarla karşılaşılacağını vurgulayarak, şunları söyledi:

''Dünya, klonlamanın sık sık yapıldığı bir sürece girecekse, kişilerin yalnız kendi genetik materyalleri incelenmekle kalmayıp bunun yanı sıra, vücutlarında bulunan diğer virüs ve bakteri gibi başka organizmalarında DNA'ları paralel olarak incelenecek. Yani olay yerindeki kan damlası vesaire de bulunan DNA yapısı, örneğin klonlanmış birisine aitse ve aynı hücreden 20 ayrı kişi klonlanmışsa suçlunun kim olduğu nasıl bulunacak? Kopyalanmış kişilerin tıpa tıp aynı enfeksiyonlarla karşılaşamayacağı kabul edilirse, böyle bir durumda ancak DNA'nın yanısıra virüs ve bakterinin DNA'sının da tutması halinde gerçek failin kim olduğu söylenebilecek.''

İnsan klonlamanın engellenmesinin mümkün olamayacağını kaydeden Prof. Dr. Atasoy, gizli laboratuvarlarda klonlanmış bebeklerin doğurtulduğuna inandığını belirtti. (aa)
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!