Güncelleme Tarihi:
Cumhurbaşkanı Gül, Anadolu Medeniyetleri Müzesi'ndeki Ankara Üniversitesi Solistleri tarafından verilecek konsere gelişinde gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
Seçimden sonraki sürece ilişkin değerlendirmesinin sorulması üzerine Cumhurbaşkanı Gül, seçimin geride kaldığını ve Türkiye'nin önünde önemli meseleler bulunduğunu ifade etti.
“Meseleleri memleketin sahipleri, halkın yetki verdiği insanlar yoluna koyacak” diyen Gül, bu ortamın yaklaştığını söyledi.
Seçimin sıcaklığının, heyecanının, duygusallığının ortadan kalkması için zamana ihtiyaç olduğuna dikkati çeken Gül, “Bu süre içinde eminim ki herkes onu da yapıyordur. Meclis açıldığında inanıyorum ki herkes büyük bir sorumluluk duygusu içinde ülkemizi daha güçlü yapmak ve halkın beklentilerini karşılamak için işbirliği yapacaktır. Bundan hiç tereddütüm yok” diye konuştu.
“TEMİZ BİR BAŞLANGIÇ OLMALI”
Cumhurbaşkanı Gül, Meclis toplandığında ant içmeyle ilgili bir sorun yaşanıp yaşanmayacağının sorulması üzerine şöyle konuştu:
“Zannetmiyorum, olmaması lazım. Ant içme, Meclis'in açılması... Herkes yemin edecek, herkes milletvekili olacak. Sonra farklı görüşlerin, bölgelerden gelecek sorunların tartışılabilmesi lazım. Ortada büyük bir imkan var. Bu büyük imkan nedir? Türkiye'de demokrasinin nasıl çalıştığını, nasıl kökleştiğini gösteriyor. En farklı, aykırı fikirleri olanların bile arkasında belli bir halk desteği varsa Meclis'e gelebildiğini gösteriyor. Bu, Türkiye'de tıkanıklığın olmadığını, bütün yolların açık olduğunu, herkesin demokratik bir süreç içerisinde TBMM'ye gelebildiğini gösterir. Buraya gelen insanların onun mehabetine uygun hareket etmesi lazım, her şeyden önce. Herkesin önce bunu bilmesi lazım ki, orada söylediği dikkate alınabilsin. Bunların olabilmesi için de her şeyden önce herkesin usule, metoda uygun davranması gerekir. Kim köprüleri atıcı davranırsa hem halk nezdinde itibar kaybeder hem çok yanlış yapar. Çünkü konuşma ortamını zehirlemiş olur. Buna hiç müsaade etmemek gerekir. Eminim ki, ben kimsenin yapmayacağı kanaatindeyim. Bu dersler eskiden çok alındı. Şimdi temiz bir başlangıç olmalı ve hep beraber halkın seçtiği parlamentoya saygı göstermek gerekir.”
Cumhurbaşkanı Gül, dün ve bugün bazı yabancı gazetecilere verdiği mülakatlarda 50 milyon kişinin seçimlerde hakimlerin denetiminde ve parti temsilcilerinin bulunduğu ortamda oy verdiğini söylediğini aktardı.
Sandıkların saat 17.00'de açıldığını ve Türkiye'nin seçim sonucunu saat 21.00'de gördüğünü anlatan Gül, “Türkiye, nereden nereye geldi. Büyük bir örnek” dedi.
Seçime katılım oranının yüzde 87 olduğunun ve halkın yüzde 95'inin iradesinin Meclis'e yansıdığının altını çizen Gül, “Demokrasinin iki ilkesi çok konuşulur. Katılımcı demokrasi ve temsili demokrasi. Türk halkı bu iki terminolojiyi gerçekleştirdi. Bundan sonra yapılacak şey nedir? Herkesin farklı fikri, düşüncesi neyse, otursun, konuşsun” dedi.
Cumhurbaşkanı Gül, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin, kaset iddialarıyla ilgili kendisine yönelik eleştirilerinin hatırlatılması üzerine, “Bu konuda söyleyeceklerimi söyledim” ifadesini kullandı.
Yeni dönemde bir uzlaşma ihtiyacı doğması halinde üzerine düşen bir görev olursa devreye girip girmeyeceği sorusunu, “Gerekirse tabii ki” diye yanıtlayan Cumhurbaşkanı Gül, Meclis'in açılışında yapacağı konuşmasında Türkiye'nin o günkü ihtiyaçları ve dikkat çekmek istediği konuları dile getireceğini söyledi.
ESAD'IN KONUŞMASI
Cumhurbaşkanı Gül, Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad'ın konuşmasını nasıl değerlendirdiği sorusu üzerine, Esad'ın konuşmasını izlediğini bildirdi.
Esad'ın konuşmasını, Türkiye'de 12 Eylül halk oylamasıyla kabul edilen Anayasa değişikliği sürecinde bazı kesimlerin kullandığı “Yetmez ama evet” sözüyle değerlendiren Gül, şöyle devam etti:
“Yapmak istiyor ama, 'Her şey değişti, çok partili sisteme geçiyoruz, Suriye halkının iradesi neyse her şey o şekilde düzenlenecektir ve bu geçişi ben yapacağım' diye net ve kesin söylemesi lazım. Bunu dediği andan itibaren tüm olayların önüne geçebileceği ve her şeyi kontrol altına alabileceğini tahmin ediyorum. Belki bunları satır aralarında söylüyor, ama, çok açık söylemesi lazım. 'Zamanı geldi. Her yerde olduğu gibi Suriye halkı da birikimi olan medeni, görgülü bir halk. Yapacağımız şey, çok partili sisteme geçeceğiz. Bütün evrensel, demokratik kriterlere uygun seçimleri yapacağız ve halk ne diyorsa, bundan sonra o olacak ve bu değişime ben önderlik yapıyorum' dediği andan itibaren, hem toparlar, hem ülkesine en büyük hizmeti yapmış olur.”