Güncelleme Tarihi:
İki sene süren pazarlıkların doruğa çıktığı zirvede, Cumartesi gününün yeni bir BM düzeni sağlamak adına kutlama günü olmasına yönelik beklentiler vardı ancak fırtınalı geçen bir gece oturumundan sonra, 193 ülkenin katılım gösterdiği toplantının çözümsüz kalma riski ortaya çıktı.
Bazı delegeler zirvenin dünya ticaret görüşmelerinde ertelenen Doha oturumuna benzeme riskinden bahsederken, bir Suudi temsilci zirvenin ömrü boyunca katıldığı en kötü toplantı olduğunu söyledi.
Venezuela ve Tuvalu’nun da dâhil olduğu gelişmekte olan ülkeler ise BM’nin ABD, Çin, Hindistan, Brezilya ve Güney Afrika tarafından kabul edilen iklim değişikliğini geniş çapta savaşmaya yönelik gibi duran taslağına onay veremeyeceklerini açıkladılar.
POLİTİKALAR BİR FACİA
Gelişmekte olan ülkeler kendi onayları olmadan kabul edilen sıcaklık değişimini 2 derece ile kısıtlamayı öngören planın ve 2020’den itibaren yıllık 100 milyar dolarlık yardımın uygunsuz olduğunu belirttiler.
Verilen kararlar üzerinde fikir birliği sağlamak ve değişik iklim politikaları destekleyen OECD’nin yenilenebilir enerjiye yapılacak dönüşümden çekinen petrol ihracatçısı ülkeleri ile deniz seviyesinin artmasından korkan tropik ada devletlerini bir araya getirmek zorunda olan BM’nin yürüttüğü sürecin, yaşadığı utanç verici tıkanıklıklar ile gölgede kaldığı ifade edildi.
Katılımcı 120 dünya liderinin çoğunun terk etmesi ardından oturumda gerilim yükselirken, Sudanlı bir temsilci gelişmiş ülkelerin politikalarını bir facia olarak belirterek, küresel ısınmanın Afrika’da insanların ölümüne neden olduğunu söyledi.
ALTERNATİF SENARYOLAR
En sonunda Danimarka Başbakanı Lars Lokke Rasmussen gün arası ardından oturumu iptal etti ve çözümleyici bir çıkış yolu için avukatlara başvurdu. Elde edilen opsiyonlar şöyle sıralandı:
1. Anlaşmaya muhalefet olan taraflar geri adım atacak ve anlaşmanın kabulüne izin verecekler. Bu tür bir karar için resmi bir oylama olmasa da her devletin itiraz hakkı ile etkin veto gücü var. Bu opsiyon anlaşmayı büyük tepkiyle reddeden birçok ülke olması nedeniyle pek mümkün gözükmüyor.
İngiltere'nin Enerji ve İklim Değişikliğinden sorumlu Devlet Bakanı Ed Miliband ise, 2010-12 yılları arasında 30 milyar dolar ile başlayıp 2020’den itibaren 100 milyar dolar olarak belirlenen finans kaynaklarının sağlanması için anlaşmanın desteklenmesi gerektiğini belirtti.
2. Plan kararlaştırılan Kopenhag Anlaşması’na nazaran “karmaşık bir doküman” seviyesine düşürüldü. Halen destekçileri ile sürdürülebilecek olsa da, planı destekleyen ülkelerin sanayi devrimi öncesi olduğu gibi sıcaklık artışını 2 derece ile kısıtlama şansı kısıtlanacak.
Anlaşma çerçevesini destekleyen beş ülkeden ayrı olarak, AB üyesi ülkeler, Japonya ve küçük ada devletlerini temsil eden gruplar, en az gelişmiş ülkeler ve Afrika devletleri, gece oturumu esnasında plan üzerinde olumlu görüş bildirdiler.
3. Görüşmelerin tıkanması halinde, en kolay yoldan toplantı ertelenebilir ve 2010 içinde temsilcilerin tekrar bir araya gelmesi üzerinde anlaşılabilir. Bu karar Kopenhag’da alınacak diğer kararlar süreci yönlendireceği için BM sürecinin yönünü neredeyse belirsiz kılacaktır.