Oluşturulma Tarihi: Aralık 17, 2002 00:00
KOPENHAG Zirvesi de geldi, geçti.Avrupa Komisyonu iki yıl zarfında yapacaklarımızı belirlemiş.Liste uzun mu uzun.Eksik reformlardan tutun, uygulamadaki yetersizliklere kadar yapılması gerekenler bir bir sayılmış.Biz ev ödevlerimize neresinden başlayacağımızı hesaplarken, Avrupa'da hálá ‘‘Türkiye'li mi, Türkiye'siz mi’’ tartışmaları devam ediyor.Le Monde Gazetesi hafta sonu sayısında ‘‘Özel Türkiye’’ dosyası hazırlamış.Dosyanın adı ‘‘Komşumuz Türkiye’’. Arka fonda Galata Kulesi'nin olduğu resimde eşine sarılmış ‘‘türbanlı’’ bir kadın. Zaten yazılardan bir tanesi de ‘‘Türbanın dayanılmaz dönüşü’’ başlığını taşıyor.3 Kasım seçimlerini AKP'nin kazanmış olması elbette ki bu tartışmaları alevlendirmiş.Bir diğer yazı başlığı ‘‘Laiklikte eriyebilen bir İslam.’’L'Express Dergisi’nin de konusu Türkiye.Üyeliğe karşı çıkan Alman iktisatçı Hugo Dicke'ye göre, AB Türkiye'nin üyeliğinden hiçbir ekonomik çıkar sağlamayacak.‘‘Türkiye'nin üyeliği AB'ye özellikle Almanya'ya çok pahalıya patlar’’ diyor. Zira bildiğiniz gibi AB bütçesinin yüzde 25'i Almanya tarafından karşılanıyor.Derginin baş yazısını yazan Claude Allegre ise esasında Türkiye'nin üyeliğine karşı.‘‘Bir Avrupa kültürü var ama bir Avrupa-Türk kültürü yok. Ben bir Fransız olarak Shakespeare, Cervantes, Goethe, Mozart, Sibelius, Verdi, Copernic'i tanıyorum ama Türk uygarlığını temsil eden kimseyi tanımıyorum. Cehaletten olabilir ama bu aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti'nin değişik bir kültür alanına ait olduğunu da kanıtlanıyor.’’Claude Allegre, ‘‘Nasıl bir Avrupa’’ sorusuna, yani Türkiye'li mi, yoksa Türkiye'siz mi sorusuna, Avrupalı vatandaşların bir referandum ile cevap vermelerini öneriyor.Üyelik işimiz referanduma kaldıysa yandık gibime geliyor.Bu yüzden TÜSİAD'ın, AB kamuoyunun Türkiye hakkında doğru bilgilendirilmesi için ‘‘bir tanıtım politikası’’ oluşturulması önerisi son derece önemli.Acemi milletvekili anılarını neden yazdıESKİ ANAP İstanbul milletvekili Emre Kocaoğlu, ‘‘Ankara'nın Halleri- Acemi Bir Milletvekilinin Anıları’’ diye 300 sayfalık bir kitap yazmış.Kitap ANAP'ın 11 Ocak’ta yapılacak kongresinden sonra piyasaya çıkacak.İki yıl önce bir Almanya gezisi sırasında tanıdığım Emre Kocaoğlu'na ‘‘neden bir kitap yazma ihtiyacı’’ diye sordum.İşte Kocaoğlu'nun cevabı: ‘‘Ankara umutsuz vaka. Oraya gidince ne kadar kirlenmiş olduğunu gördüm. Türkiye'nin gerçeklerinden kopuk yaşıyor.
Atatürk'ün başkenti değil orası. Atatürk yaşasaydı eğer orayı yıkar, patates tarlası yapardı.’’Peki eski milletvekili kitabında bir çözüm getirmiş mi?‘‘Devletçi ekonomiden vazgeçip piyasa ekonomisine dönmemizi öneriyorum. Zira Ankara'nın bir elinde ekonomik iktidar, diğer elinde siyasi iktidar var.. Siyasi iktidar, ekonomik iktidarı korumak için sopa gibi kullanılıyor.’’Esas yaraya da parmak basıyor Emre Kocaoğlu: ‘‘Ankara Hazine'den geçinenlerin cenneti.’’Başbakan Abdullah Gül de özel kaleminde 80 kişinin çalışmasına şaşırmamış mıydı?
button