Köpeği öldürülene manevi tazminat yok

Güncelleme Tarihi:

Köpeği öldürülene manevi tazminat yok
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 26, 2005 00:00

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, köpeği öldürülen kişiye maddi tazminat istemini yerinde gördü, ancak manevi tazminat istemini reddetti.Karara katılmayan Daire Başkanı Bilal Kartal, köpek, kedi, kuş gibi hayvanların adeta ev halkından biri gibi görüldüğünü belirterek, ”Yerine koyacağı başka bir köpek, hiçbir zaman aynısı olmayacağı için sahibinin ruh ve duygusal dengesinin düzelmesini sağlayamayacaktır” dedi. İzmir'de Mehmet Sedef'in köpeği, Emine Peker'in köpeğine saldırıp ölümüne neden olunca konu mahkemeye taşındı. Emine Peker, Sedef aleyhine maddi ve manevi tazminat istemiyle dava açtı. İzmir, 6. Asliye Hukuk Mahkemesi, Peker'in maddi tazminat istemini yerinde gördü, ancak manevi tazminat istemini reddetti. Mahkeme, manevi tazminatı reddederken, gerekçesinde, davacının köpeğinin ölmesi nedeniyle üzüntü duymasının doğal olduğunu, ancak bunun manevi tazminatı gerektirmediğini kaydetti. Dava taraflar tarafından temyiz edildi. Temyiz istemini görüşen Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, kararı bire karşı 4 üyenin oyuyla onadı. “DUYGUSAL İLİŞKİ”Dairenin, manevi tazminat verilmeyeceği yönündeki görüşüne katılmayan Yargıtay 4. Hukuk Dairesi Başkanı Bilal Kartal, karşı oy yazısında, sorunun bir kimsenin evinde baktığı, sahiplendiği, birlikte yaşadığı evcil bir hayvanın özellikle köpeğin ölümünden dolayı manevi tazminat isteyip isteyemeyeceği noktasında toplandığını ifade etti. Kedi, köpek, kuş gibi evcil hayvanların sahiplerine ekonomik bir yarar sağlamayan, salt kişinin duygu ve ruh alanını ilgilendiren ve bu amaçla beslenen, bakılan hayvanlar olduğunu belirten Kartal, kişinin bunlardan hiçbir ekonomik çıkarı olmadığı gibi onlar için önemli ölçüde giderler yaptığını, özellikle köpeğin beslenme giderleri yanında onu her gün gezdirdiğini, seyahatlerinde birlikte götürmek zorunda kaldığını anlattı. Kartal, şöyle devam etti: “Bu tür hayvanlar adeta sahibi ve ev halkı ile bütünleşmekte ve ev halkından biri gibi görülmektedir. Diğer hayvanlardan farklı olarak ev halkı ile birlikte aynı evde, aynı odada yaşamaktadırlar. Böylece, ev halkı ile köpek arasında bir sevgi bağı, duygusal bir ilişki ve uzlaşma, anlaşma, birbirine pozitif enerji verme sonucu da doğmaktadır. Bu sonuç, hem köpeği hem de sahibini mutlu kılmakta ve yaşama bakışını olumlu yönde gelişmesini sağlamaktadır. Sosyolojik ve psikolojik olarak, köpeğin sahibi üzerinde sağlık sorunlarını olumlu yönde geliştirdiği de bilinmektedir. Bunun içindir ki, bu tür hayvanların beslenmesi, bakılması, ev halkı ile birlikte yaşaması önem ve özellik taşımaktadır. Bunun içindir ki diğer hayvanlardan, bu bağlamda etinden, sütünden ve diğer ürünlerinden yararlanıldığı için bu amaçla beslenen ve bakılanlardan ayrı bir yeri ve bakılma amacı bulunmaktadır. Salt kişinin ruh yapısı üzerindeki etkisi nedeniyle beslenip, bakılmaktadırlar.” “RUH YAPISINI OLUMSUZ ETKİLER”Bu ölçüde olumlu katkıları olan bir canlının evden yok edilmesinin, herhangi bir maddi değeri olan bir hayvandan daha çok üzüntü yaratacağını, ev halkı ve sahibinin duygusal ve sosyal kişilik değerlerini önemli ölçüde bozacağının tartışmasız olarak kabul edilmesi gerektiğini kaydeden Kartal, “Böyle bir sonuç, salt üzüntü değil, kişinin ruh yapısını da olumsuz etkileyecektir. Yerine koyacağı başka bir köpek, hiçbir zaman aynısı olmayacağı için sahibinin ruh ve duygusal dengesinin düzelmesini sağlayamayacaktır” dedi. Bilal Kartal, uygulamada ve kişi yaşamında köpeği ölen veya öldürülenin manevi tazminat isteyebileceğinin kabul eden bir olgu olduğunu, yerel mahkemenin gerekçeden yoksun olarak vardığı sonucu ve aynı sonucu uygun gören daire kararına katılmadığını vurguladı.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!