Güncelleme Tarihi:
Selçuk Üniversitesi (SÜ) Jeoloji Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Yaşar Eren, Konya'da art arda yaşanan depremlerin pek çok kişinin paniğe bağlı yaralanmasına, dayanıksız bazı binalarda çatlaklar oluşmasına yol açtığını söyledi.
Herkesin, “Konya deprem için en risksiz bölge, neden bu depremler oldu?” diye sorduğunu ifade eden Eren, “Konya'nın yıkıcı depremler için en az riskli bir yer olması, burada deprem olmayacağı anlamına gelmez” dedi.
Konya kent merkezine en yakın fayın “Konya Fay Zonu” olduğunu vurgulayan Eren, şunları kaydetti:
“Bu fay zonu, yerleşim yerinin hemen batısında 500 Evler ile Dikmeli arasından geçmekte (batıdaki dağların yamacından kuzey-güney yönünde) ve bu kesimde yaklaşık 50 kilometrelik bir uzunlukta izlenmektedir. Bu fay hattı tek bir faydan değil, birbirine paralel olarak yönlenmiş değişik uzunluklardaki bölümlerden oluşmuştur. Konya il merkezinin bulunduğu kesimde de tarihsel dönem içinde yıkıcı bir deprem kaydedilmemiştir. Ancak yörenin tektonik özellikleri, şehrin bundan sonraki yapılanmasında, oluşma ihtimali az da olsa 6-6.5 büyüklüğündeki bir depremin göz önünde bulundurulmasının gerekliliğini ortaya koymaktadır. Bu bilgilere 1999'da yaptığımız araştırmalar sonunda sahip oldum ve bugüne kadar her platformda bunu anlattım, uzun zamandır da internet sitemde yayınlıyorum.”
“PANİK HALİNDE OLMAYA GEREK YOK”
Son 2 günde meydana gelen 3 ayrı orta şiddetteki depremin merkezinin, her ne kadar Sille Mahallesi olduğu belirtilse de yoğun yerleşim alanlarından Selçuklu'daki Yazır mevkisi olduğunu vurgulayan Eren, şöyle devam etti:
“Deprem merkezinin yerleşim yeri altı ve sığ olması riski artırıyor. Çünkü bu depremler yerin 5-6 kilometre derinliğinde oldu. Bu derinlik, deprem için yeryüzüne çok yakın bir mesafe... İkinci depremin birinciden daha büyük olması endişelendirdi ancak daha sonra rahatladık. Çünkü artçı büyüklükler azalmaya devam ediyor. Panik halinde olmaya gerek yok. Konya'da fay hattı, elbette Kuzey Anadolu Fay Hattı ile kıyaslanamaz. Buna rağmen hiç kimse, Konya'da da dahil hiç bir yerde daha büyük depremlerin olmayacağını söyleyemez. Bu nedenle vatandaşlarımıza 'Konya'da kesinlikle bu ve bundan daha büyük bir deprem olmayacak' diyemeyiz.”
Bundan 10 yıl önce hazırladığı bilimsel makalede Konya Ovası içinde çok katlı yapılaşmanın gözden geçirilmesini önerdiğini ifade eden Eren, çok katlı yapıların, sağlam kayaçların olduğu alanlara yerleştirilmesini, alüvyon kalınlığı ve tüm zemin özellikleri belirlendikten sonra, uygun katlarda yapılardan oluşan “koru-kentler” oluşturulmasının bir gereklilik olduğunu sözlerine ekledi.