Konya'da nadir görülen fay yarıkları

Selçuk Üniversitesi Mühendislik Mimarlık Fakültesi Jeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Tahir Nalbantçılar, Yazır Mahallesi'nde bulunan fay kırığının Türkiye’de benzeri olmayan ve dünyada nadir görülen fay yarıklarından olduğunu söyledi. Yrd. Doç. Dr. Nalbantçılar, şunları söyledi:

“Yapılan araştırmalarda faydaki hareketlere bağlı olarak yer yüzünde oluşan, içleri alüvyonlarla doldurulmuş yarıklara rastladık. Yani bir deprem anında ve sonrasında yeryüzü yarıldığında akarsu ve rüzgarların getirdiği malzemeler, bu yarıklara dolmuş ve doğal bir fay yarığı oluşmuş. Söz konusu fay kırıklarının oluşumu 10- 20 bin yıl öncesine kadar dayandığını tahmin ediyoruz.”

Bölgede bulunan taş ocağının faaliyeti sırasında fay kırığının ortaya çıktığını belirten Yrd. Doç. Dr. Nalbantçılar, şöyle devam etti: “Bu fay yarıklarından taş ocaklarında çok sayıda var. Konya’daki fay yarığı da bir taş ocağının faaliyeti sırasında tesadüfen bulundu. Bunların görünürde yükseklikleri 25 metreye kadar çıkabiliyor. Genişlikleri ise 2 metreye kadar ulaşıyor. Bunların yüzey uzunlukları 200 metreden daha fazla. Bu büyüklükteki yarıklar Türkiye’de ve dünyada çok nadir görülüyor.”

‘JEOLOJİ MÜZESİ YAPILSIN’

Bulunan fay zonunun Konya’nın deprem kayıtları ile ilgili bilgiler de verdiğini kaydeden Yrd. Doç. Dr. Nalbantçılar, şöyle konuştu:

“Yazır’daki fay yarıkları, bize büyük olasılıkla yörede daha önce 6- 6.5 büyüklüğünde depremin oluştuğunu gösteriyor. Bu fayın deprem üretme yılı 500 ile 700 yıl arasında değişiyor. Önümüzdeki 100- 200 yıl içerisinde bir deprem üretme potansiyeli var. Türkiye’de ve dünyada eşine az rastlanan bu fay kırıklarının olduğu bölgeye jeoloji müzesi yapılması için Selçuklu Belediyesi’ne teklif götürdük. Müze içinde doğa ve yer bilimleri açısından önem taşıyan kayaç, fosil, minerallerin örneklerinin sergilenmesini önerdik. Müze içinde kayaçları temsil edecek küçük yapılar da yer alabilir.”