Güncelleme Tarihi:
Konya İl Genel Meclisinin mayıs ayının 5. oturumu, Mustafa Sabri Ak başkanlığında İl Özel İdaresi Toplantı Salonu'nda yapıldı.
Toplantıda, Beyşehir Gölü ve Konya Ovası'nın “su sorunu” görüşüldü.
DSİ 4. Bölge Müdür Yardımcısı Mevlüt Pınarkara, toplantıda yaptığı konuşmada, Konya ve çevresinin Türkiye'nin en az yağış alan bölgesi olduğunu söyledi.
Az düşen yağışların neden olduğu kuraklığa bağlı olarak vatandaşların kaçak kuyu açmasının bazı sıkıntılara neden olduğunu ifade eden Pınarkara, “Bu bizim büyük yaramız. Açılan her kaçak kuyu, geleceğimize sıkılan bir kurşundur. Kaçak kuyular açılmaya devam edilirse Konya'da 3-4 yıl sonra kullanma suyu değil, içme suyu dahi bulamaz hale gelebiliriz” diye konuştu.
Pınarkara, Konya Ovası'na 10-12 yılda düşen ve çıkan periyot ile 50-60 yılda bir değişen ıslak ve kuru periyodun hakim olduğunu vurgulayarak, 1870 yılında etkili olan kuraklık nedeniyle insanların Konya'dan Kıbrıs ve Girit'e göç etmek zorunda kaldığını, son dönemde de o günden bu yana en büyük kurak mevsimin yaşandığını bildirdi.
2008 yılında artık yağışların artmaya başladığını, 50-60 yıllık ıslak periyoda girileceğini tahmin ettiklerini anlatan Pınarkara, şunları kaydetti:
“Islak periyoda gireceğiz, ama ufak tefek dalgalanmalar olabilir. Genel olarak 50-60 yıllık periyotta yağışların iyi olacağı düşüncesindeyiz. Bu yıl ekim ayından bu yana düşen yağış itibariyle, yağış olarak uzun yıllar ortalamasının üzerine çıktık. Yağışların bitkilerin suya ihtiyacı olan nisan, mayıs aylarında düşmesi de bizi sevindirdi. Yağışlar böyle devam ederse mahsulü yakmadan kurtaracağımıza inanıyorum.”
“KİRLİ SULAR TEMİZ SUYA KARIŞMAYA BAŞLADI”
Yağışların iyi gitmesi halinde bile vatandaşların, suyu daha da tasarruflu kullanması gerektiğini vurgulayan Pınarkara, tarımda ise tamamen damlama sulama yöntemlerine geçilmesi gerektiğini söyledi.
Pınarkara, şunları kaydetti:
“Halen kaçak kuyular açılıyor, vahşi sulama yöntemleri kullanılıyor. Bunların sona erdirilmesi gerekiyor. TÜMOSAN arazisinin altı kirli sularla dolu. O suyu içen insan ve bitki ölür. Ama buradaki sular, temiz sulara göre daha üst seviyede olduğu için aşağı doğru akmaya başladı. Çünkü yer altı sularımız çok çekildiği için zaman içinde seviyesi kirli suların altına kadar düştü. Büyükşehir Belediyesi de bu kirli suların temiz suya karışması nedeniyle 3-5 kuyusunu kapatmak zorunda kaldı. Kirli sular, temiz suyumuza karışmaya devam ederse 3-5 sene sonra belki içecek su dahi bulamayacağız. Konya Ovası'nın su çanağının daha üzerinde bulunan kirli sular, temiz suya karışmaya başladı. Bu kirli suların ovanın tamamındaki temiz sulara karışması halinde, yeraltı sularının eski haline dönmesi için 1400 yıl geçmesi gerekecek. Bu da Konya çöl olacak, göçler başlayacak demektir.”
Pınarkara, kuruyan toprakların susuzluğunun giderilmesi için yeni kuyular açılmasının ve vahşi sulamaların çözüm olmadığını, Konya'da yaşayan herkesin su tasarrufu konusunda daha duyarlı olması gerektiğine işaret etti.
Toplantı, meclis üyelerinin Pınarkara'ya yönelttiği Beyşehir Gölü ve Konya Ovası'yla ilgili soru ve önerilerle sona erdi.