Konvoyda dehşet

Manastır'a giderken Başbakan Yılmaz ve heyetinin bulunduğu konvoyda meydana gelen kazada Devlet Bakanı Rüştü Kazım Yücelen, milletvekili Şinasi Altıner ve gazeteci Fikret Bila yaralandı. Yücelen ve Altıner kazayı kırıklarla atlatırken, durumu ağır olan Bila ameliyata alındı. Bila sol gözünü kaybetti.

Başbakan Mesut Yılmaz'ın Makedonya gezisinde trafik canavarı yine sahneye çıktı. Türk heyeti, Üsküp'ten Manastır'a giderken karşı yönden gelen bir araç, Devlet Bakanı Rüştü Kazım Yücelen, ANAP Karabük Milletvekili ve Enerji eski Bakanı Şinasi Altıner ve Milliyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Fikret Bila'nın bulunduğu Audi marka otomobille çarpıştı.

Kazada karşı yönden gelmekte olan otomobilin içinde bulunan karı-koca hayatını kaybederken, Bila, Altıner ve Yücelen yaralı olarak Manastır Hastanesi'ne kaldırıldı. Yücelen ve Altıner'in vücudunda kırıklar oluşurken, Bila beyninde oluşan ödem nedeniyle kritik bir ameliyata alındı.

Geceyi Üsküp'te geçiren Yılmaz, dün sabah Atatürk'ün Askeri Lisesi'nden mezun olduğu Manastır Kenti'ndeki programını gerçekleştirmek üzere hareket etti. Manastır yakınlarına gelindiğinde Yılmaz'a yol açan polis eskortları, karşı yönden gelen araçları yoldan çıkarmak için bir kaç kez tehlikeli bir şekilde üstlerine gittiler. Makedon polislerinin kullandığı eskort, Manastır'a 10 kilometre kala karşı yönden gelen kırmızı renkli bir minibüsü selektör yaparak uyardı. Polis eskortu kırmızı aracın üzerine doğru son sürat gittti. Bu sırada aracın arka koltuğunda oturan bir polis memuru elindeki dur işaretli sopayı camdan dışarı çıkartıp sallamaya başladı. Polis memurunun elindeki sopa, kırmızı aracın camına çarpınca şoför sağ tarafa kırıp şarampole doğru gitmeye başladı. Aracın şoförü devrilmekten kurtulmak için direksiyonu sola kırıp tekrar caddeye çıkmak istediğinde ise takla atmaya başladı. Devlet Bakanı Cavit Kavak ile Sabah Gazetesi Ankara Temsilcisi Fatih Çekirge'nin içinde bulunduğu aracın şoförü takla atarak üstlerine gelen kırmızı renkli otomobilden büyük bir ustalıkla son anda kurtuldu. Ancak, Yücelen, Altıner ve Bila'nın içinde bulunduğu otomobil kendini kurtaramadı. Takla atarak önlerine düşen kırmızı renkli araca çarpıp, şarampole doğru yol aldı.

KOZLU'DAN KALP MASAJI

Fikret Bila'nın araçtan çıkıp yürüdüğü, Yücelen ve Altıner'in ise durumlarının kötü olduğu görüldü. Yücelen nefes darlığı çekerken kendisine ilk müdahaleyi THY Yönetim Kurulu Başkanı Cem Kozlu suni teneffüs yaptırarak gerçekleştirdi. Kozlu, bir taraftan Yücelen'in kalbine masaj yaparken Çalışma Bakanı Nami Çağan da korumalar ve Başbakanlık Özel Kalem Müdürü Sema Erdem tarafından araçtan dışarı alındı. Yaralılar Manastır Devlet Hastanesi'ne kaldırıldılar.

BİLA'NIN SOL GÖZÜ ALINDI

Devlet Hastanesi'ne gelindiğinde, Yücelen ve Altıner'in hayati tehlikelerinin bulunmadığı ortaya çıktı. Başlangıçta rahat hareket eden, ancak yüzü kan içinde olan Bila ise doktorlara nefes alamadığını söyledi. Bunun üzerine Bila solunum makinasına bağlandı ve beyin tomografisi çekildi. Başlangıçta konuşan ve ağrıyan yerlerini söyleyen Bila, kısa bir süre sonra şuurunu kaybetti. Tomografi sonucunda, beyninde, kafatasının kırılması sonucunda ödem oluştuğu anlaşılan Bila, süratle ameliyata sokuldu. Bila'nın sol gözü alındı. Alın, burun, elmacık, çene ve kaburga kemiklerinin ise tamamen kırık olduğu bildirildi. Bila için eski Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın da doktorluğunu yapan beyin cerrahı Cengiz Arslan telefonla ameliyata katıldı.

YILMAZ'DAN YAKIN TAKİP

Başbakan Yılmaz hastaneye giderek yaralıların durumunu sürekli takip etti. Yılmaz'ın talimatıylaambülans uçak Makedonya'ya çağrılırken, Makedonya Cumhurbaşkanı Kiro Gligorou özel doktorunu hastaneye gönderdi. Makedonya Başbakanı Branko Crvenkovski de hastaneye geldi. Üsküp Devlet Hastanesi'nden de bir helikopter, beyin ameliyatı için ameliyat malzemeleri getirdi. Rüştü Kazım Yücelen'in sol diz kapağı ve sol kolunun kırık olduğu anlaşıldı. Altıner'in ise sol kalça, sağ el ve göğüs kafesinde kırıklar olduğu belirlendi. Yücelen ve Altıner'e kırıkları için platin takıldı.

Eskortun hatası

SÜRAT FAKTÖRÜ

Başbakan'ı, Manastır'a götüren konvoy iki şeritli yol için aşırı süratte gidiyordu. Kaza olduğunda konvoyun hızı 100 kilometrenin üzerindeydi.

KARŞI ŞERİT

Konvoyun üzerinde gittiği yol, iki şeritliydi. Bir kaza ihtimalini önlemek için, karşı istikametten gelen araçların hareket ettiği sol şerit trafiğe kapatılabilirdi. Makedon polisi, bu klasik önleme başvurma gereğini duymadı.

ESKORT ŞAŞIRTTI

Makedon polislerin yer aldığı eskort aracının sert ve müdahaleci tutumu riski artırdı. Polisler, her seferinde karşıdan gelen araçlara sert bir üslupla uyarıda bulundular. Eskort arabasındaki polis, elindeki sopayı, kazayı yapan kırmızı araca doğru salladı. Hatta sopayı arabanın camına vurdu. Kazanın oluşumuna bakıldığında kırmızı araçtaki şoförün paniğe kapılarak kontrolünü kaybettiği anlaşılıyor.

YILMAZ'A DA ÇARPARDI

Konvoyun sıralaması şöyleydi:

1. Eskort, 2. Başbakan Yılmaz'ın aracı, 3. Korumalar, 4. Korumalar, 5. Başbakan Özel Kalem Müdiresi Sema Erdem ve Sedat Ergin'in bulunduğu araç 6. Devlet Bakanı Cavit Kavak ve Sabah Ankara Temsilcisi Fatih Çekirge'nin aracı, 7. Rüştü Kazım Yücelen, Şinasi Altıner ve Fikret Bila'nın aracı, 8. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Nami Çağan aracı. Kazanın meydana geliş koşulları incelendiğinde kırmızı aracın, bu sıralama içindeki herhangi bir araca çarpabilirdi. 2'nci sıradaki Başbakan'ın aracıyla, 7. sıradaki çarpılan araç arasındaki geçiş süreci sadece 2-3 saniyelik bir zaman diliminin içindeydi.

FACİA ÖNLENDİ

Kazazedelerin sayısının daha fazla olmamasında en önemli rolü, kırmızı araçla çarpışan konvoyun 7 numaralı aracının hemen arkasında Çalışma Bakanı Nami Çağan'ın bulunduğu 8 numaralı aracın şoförünün ustalığı oynadı. Öndeki aracın çarpıştığını gören aracın şoförü direksiyonu hemen sağa kırarak, kaza mahallinden çıktı. 8. aracın şoförünün soğukkanlılığı arkasındaki araçların da zaman kazanarak, durmalarını kolaşlaştırdı. Böylece şoför zincirleme kazayı önledi.

Ambülansta ilk yardım

Devlet Bakanı Rüştü Kazım Yücelen ile ANAP Karabük Milletvekili ve Enerji eski Bakanı Şinasi Altıner, kazadan hemen sonra ambülansa bindirilip 20 kilometre ötedeki Manastır Devlet Hastanesi'ne kaldırıldılar. Yücelen nefes darlığı çekerken, THY Yönetim Kurulu Başkanı Cem Kozluk kendisine kalp masajı yaptı. Yücelen'in sol diz kapağı ve sol kolunun kırık olduğu anlaşıldı. Altıner'in ise sol kalça, sağ el ve göğüs kafesinde kırıklar olduğu belirlendi.

Tatilini kesip gitmişti

Milliyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Fikret Bila'nın, kendisini ölümün eşiğine getiren trafik kazasını geçirdiği Makedonya gezisine, tatilini yarıda kesip gittiği ortaya çıktı.

Bila, eşi ve çocuklarıyla yaz tatilini geçirmek üzere Bodrum'a gitmiş, ancak hükümetle ordu arasında karşılıklı açıklamaların yarattığı gerginlik başlayınca, tatilini yarıda kesip Ankara'ya döndü. Eşini ve çocuklarını Bodrum'da bırakan Bila, Ankara'ya döner dönmez davet edildiği Makedonya gezisine katıldı. Korkunç kazadan önce Bila'nın bütün hedefi diğer gazeteci arkadaşlarıyla birlikte Başbakan Yılmaz'dan, Genelkurmay'ın açıklamasıyla ilgili bir tepki alabilmekti. Ancak Bila, bu isteğini gerçekleştiremeden yolda trafik canavarına yakalandı. Sonuçta, Bila'nın gazetecilik serüveni, kendisini daha bir kaç gün önce gittiği Bodrum'dan alıp, Manastır Devlet Hastanesi'ne, riskli bir beyin ameliyatına taşıdı.

Yılmaz, çok üzüldü

Başbakan Yılmaz, korkunç kazadan sonra bir süre yola devam etti. Ancak konvoyun gelmediğini görünce, derhal olay yerine döndü. Bir süre sıkıntılı şekilde yolda dolaşan ve çok üzüntülü olduğu görülen Yılmaz, ardından diğer yetkililerle hastaneye koştu. Yılmaz kaza dolayısıyla, Manastır ve Ohri'deki programlarını iptal etti.

Basın 18 kurban verdi

Hürriyet Gazetesi 24 Ocak 1963 günü haber yolunda 3 şehit verdi. Muhabirler Yüksel Kasapbaşı ve Abidin Behpur ile araç şoförü Yüksel Öztürk Çatalca'da kara saplanan trenlerle ilgili haber yapmaya giderken donarak öldüler.

Yeni Asır Gazetesi muhabiri Osman Öksüz, 18 Ocak 1984 te iş için Çeşme'ye giderken otomobille, Narlıdere yakınlarında kaza geçirerek yaşamını yitirdi.

1984'te Cumhuriyet Gazetesi İstihbarat Şefi Selahattin Güler ile fotomuhabiri Ali Alakuş, otomobille Polis Günü kutlamalarını izlemeye giderken, Sarayburnu'nda halk otobüsünün üzerlerine devrilmesi üzerine yaşamlarını yitirdiler.

1992'de, Nevruz' u izlemek üzere Şırnak'a gelen Sabah Gazetesi muhabiri İzzet Kezer, 23 Mart'ta, elinde beyaz bayrak olmasına rağmen açılan ateş sonucu hayatını kaybetti. Susurluk Raporu'nda Kezer'in çete tarafından öldürüldüğü belirtilmişti.

20 Eylül 1993'te Milliyet Gazetesi Bingöl muhabiri Muzaffer Akkuş, Yamaç Karakolu yakınlarında PKK militanları tarafından öldürüldü.

5 Ağustos 1994'te Hürriyet Muhabiri Barış Selçuk, Show TV Muhabiri Hande Mumcu, kameraman Salih Peker ve şöfor Hacı Ali Er trafik kazası sonucu yaşamlarını yitirdiler.

Gazeteci Ahmet Uçar, Show TV'de yayımlanan 'Temiz Eller' programında çalışırken görev dönüşü Konya'da 1996 Mart'ında geçirdiği trafik kazasında öldü.

Milliyet Gazetesi' nin İnternet sayfasını hazırlayan genç elemanlarından Emre Özmen'i ölüm, görev dönüşü gece 02.00'da Okmeydanı çıkışında yakaladı. 14 Aralık 1996'da Milliyet'in görev aracına alkollü bir sürücü, otomobiliyle çarptığında Emre sadece 21 yaşındaydı.

Akşam Gazetesi İzmir Temsilcisi Ceyhan Gür, iş için gittiği Çanakkale'den dönerken 15 Kasım 1996'da Edremit yakınlarındaki kazada yaşamını yitirdi.

26 Ağustos 1996' da Hürriyet Londra muhabiri Ender Erturan, röportaj yapıp kendi kullandığı uçakla dönerken geçirdiği kazada öldü.

Tarım ve Köyişleri Bakanı Mustafa Taşar'ın Gaziantep gezisini izlerken, 19 Temmuz 1997 tarihinde, ANAP'ın Petek otobüsünün üstündeki gazeteciler, fotoğraf çekmek isterken, başlarını, havaalanı takına çarptılar. Kazada, 6 gazeteci yaralandı. Yaralananlardan Milliyet Gaziantep Bürosu'ndan Kemal Bağcı 22 Temmuz'da, Güncel Gazetesi muhabiri Nuri Karabulut da 1 Mayıs 1998'de öldü.

Sabah Gazetesi muhabiri Tuncer Turan, geçtiğimiz ay haber dönüşü TEM Otoyolu'nda geçirdiği trafik kazasında 3 gün komada hayat mücadelesi verdikten sonra ölüme yenik düştü. Turan 53 yaşında, iki çocuk babasıydı.