Konut satın alma eğilimi Eylül’de düştü
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Kasım 24, 2011 12:09
Tüketicilerin konut satın alma eğilimi ve tercihlerini gösteren ING Mortgage Barometre’nin Ekim 2011 sonuçları açıklandı. ING Bank’ın İstanbul Bilgi Üniversitesi ve IPSOS işbirliğinde gerçekleştirdiği ING Mortgage Barometre, Eylül ayındaki yükselişinin ardından tekrar düşüşe geçerek 76’yı gösterdi.
ING Bank’ın İstanbul Bilgi Üniversitesi ve IPSOS işbirliğinde gerçekleştirdiği ING Mortgage Barometre’nin Ekim 2011 dönemi sonuçları açıklandı. Ekim ayı boyunca 14 ilde 805 kişinin katılımıyla gerçekleştirilen görüşmelerde, tüketicilerin konut satın alma eğilimleri ve tercihleri, bu tercihleri etkileyen dinamikler ve ekonomi ile ilgili beklentileri ölçülerek, konut piyasasının nabzı tutuldu. ING Mortgage Barometre Ekim 2011 dönemi sonuçları konut satın alma eğilimindeki dalgalanmaya işaret ediyor. Temmuz ve Ağustos aylarındaki toplam 12 puanlık düşüşün ardından Eylül ayında yükselme trendine girerek 82’yi gösteren ING Mortgage Barometre Ekim’de 76’ya düştü.
Barometre’nin Ekim ayı sonuçlarına göre piyasa koşulları değerlendirildiğinde mevcut durumu konut alımı için uygun bulanların oranı geçen aya oranla 7 puan azalarak yüzde 31 olarak gerçekleşti. Diğer taraftan gelecekte konut satın alma eğilimi geçen aya kıyasla anlamlı bir düşüş göstererek yüzde 48’i gösterdi. Ankete katılanların yüzde 74’ü bir yıldan sonra ve daha uzun vadede ev almayı planladıklarını belirtti.
ING Mortgage Barometre’nin Ekim 2011 dönemi sonuçlarında öne çıkan bir diğer başlıksa konut satın alırken kullanılacak kaynaklarla ilgili. Buna göre, konut satın alınırken kullanılacak kaynaklar listesinin başında Ekim ayında da banka kredisi yer alıyor. Banka kredisi kullanacağını belirtenlerin yüzde 59’u evin değerinin yüzde 50-70 arasını kredi ile karşılamayı düşünüyor. Çalışmaya katılan tüketiciler, Ekim ayında krediye aylık ödenebilecek ortalama taksit tutarının 1.164 TL olduğunu belirttiler. Ortalama olarak 75 aylık vade ile ev tercih edilirken, alınması düşünülen ev fiyatı ortalama 115.400 TL olarak öne çıktı. Bu miktar, Eylül ayında 113 bin TL idi.
Tüketiciler konut tercihlerini sıfır daireden yana kullanırken, hedef kitlenin yüzde 68’i bizzat kendisine veya eşine ait bir konutta yaşamakta olduklarını ve mevcut konutlarını ortalama 12 yıl önce satın aldıklarını belirtiyor.
ING Mortgage Barometre’de Eylül ayında yaşanan yükselişin beklendiği gibi geçici olduğuna dikkat çeken ING Bank Ekonomik Araştırmalar Bölüm Müdürü Muhammet Mercan, ING Mortgage Barometrenin Ekim ayında gerçekleşen 76 endeks değeriyle, oluşturulmaya başlandığı Aralık 2009’dan bu yana gözlenen en düşük değerlere yaklaştığını ve son aylarda dalgalı bir seyir izlediğini belirtti. Mercan Ekim sonuçlarını şöyle değerlendirdi: “Uzun süreden beri finansal piyasaların temel odak noktalarından biri olan AB Bölgesi’ndeki borç sorunları, bunların olası yansımaları ve çözüme yönelik girişimler, belirsizliğin esas kaynağı haline gelirken, aşağı ve yukarı yönlü dalgalanmaları ciddi ölçüde arttırdı. Bu dalgalanmaların etkisini azaltabilmek için Ağustos’tan bu yana daha da aktif hale gelen Merkez Bankası döviz piyasasındaki gerilimi yatıştırmaya yönelik aldığı politika önlemlerine Ekim’de de devam etti. Enflasyondaki (özellikle kura bağlı) riskleri ön plana çıkararak faiz koridorunu yukarı yönde genişleten MB, gelecek her yeni veri ve haberin politika duruşunu değiştirebileceği açıklamasıyla da daha önce belirlediği küresel durgunluğa karşı gevşetici para politikası stratejisinin değişmez olmadığını ekonomik büyümeyi desteklerken, orta vadede enflasyon görünümünün kötüleşmesine izin vermeyeceğini ortaya koydu. Bu ortamda son aylarda oynaklığı artan ve oldukça geniş bir bantta dalgalanan ING Mortgage Barometre’deki bu eğilim, hem tüketicilerin kısa vadede konut alma tercihlerini daha uzun vadeye kaydırmaya yönelmeleri sonucu vade perspektifindeki değişimleri ölçen S1214 endeksinden, hem de mevcut piyasa koşullarının konut alımı için uygunluğunu değerlendiren S11 endeksinden kaynaklandı. Ekim’de ise, piyasalarda özellikle ayın ilk yarısında döviz piyasasında gözlenen gerilimin tüketici algısına olumsuz yansıyarak koşulların konut alımına uygunluğu konusundaki değerlendirmeleri etkilediği, buna bağlı olarak ağırlıklı olarak S11 endeksinde dikkate değer bir gerileme olduğu anlaşılıyor.”
ING Bank’ın İstanbul Bilgi Üniversitesi ve IPSOS işbirliğinde gerçekleştirdiği ING Mortgage Barometre’nin Ekim 2011 dönemi sonuçları açıklandı. Ekim ayı boyunca 14 ilde 805 kişinin katılımıyla gerçekleştirilen görüşmelerde, tüketicilerin konut satın alma eğilimleri ve tercihleri, bu tercihleri etkileyen dinamikler ve ekonomi ile ilgili beklentileri ölçülerek, konut piyasasının nabzı tutuldu. ING Mortgage Barometre Ekim 2011 dönemi sonuçları konut satın alma eğilimindeki dalgalanmaya işaret ediyor. Temmuz ve Ağustos aylarındaki toplam 12 puanlık düşüşün ardından Eylül ayında yükselme trendine girerek 82’yi gösteren ING Mortgage Barometre Ekim’de 76’ya düştü.
Barometre’nin Ekim ayı sonuçlarına göre piyasa koşulları değerlendirildiğinde mevcut durumu konut alımı için uygun bulanların oranı geçen aya oranla 7 puan azalarak yüzde 31 olarak gerçekleşti. Diğer taraftan gelecekte konut satın alma eğilimi geçen aya kıyasla anlamlı bir düşüş göstererek yüzde 48’i gösterdi. Ankete katılanların yüzde 74’ü bir yıldan sonra ve daha uzun vadede ev almayı planladıklarını belirtti.
ING Mortgage Barometre’nin Ekim 2011 dönemi sonuçlarında öne çıkan bir diğer başlıksa konut satın alırken kullanılacak kaynaklarla ilgili. Buna göre, konut satın alınırken kullanılacak kaynaklar listesinin başında Ekim ayında da banka kredisi yer alıyor. Banka kredisi kullanacağını belirtenlerin yüzde 59’u evin değerinin yüzde 50-70 arasını kredi ile karşılamayı düşünüyor. Çalışmaya katılan tüketiciler, Ekim ayında krediye aylık ödenebilecek ortalama taksit tutarının 1.164 TL olduğunu belirttiler. Ortalama olarak 75 aylık vade ile ev tercih edilirken, alınması düşünülen ev fiyatı ortalama 115.400 TL olarak öne çıktı. Bu miktar, Eylül ayında 113 bin TL idi.
Tüketiciler konut tercihlerini sıfır daireden yana kullanırken, hedef kitlenin yüzde 68’i bizzat kendisine veya eşine ait bir konutta yaşamakta olduklarını ve mevcut konutlarını ortalama 12 yıl önce satın aldıklarını belirtiyor.
ING Mortgage Barometre’de Eylül ayında yaşanan yükselişin beklendiği gibi geçici olduğuna dikkat çeken ING Bank Ekonomik Araştırmalar Bölüm Müdürü Muhammet Mercan, ING Mortgage Barometrenin Ekim ayında gerçekleşen 76 endeks değeriyle, oluşturulmaya başlandığı Aralık 2009’dan bu yana gözlenen en düşük değerlere yaklaştığını ve son aylarda dalgalı bir seyir izlediğini belirtti. Mercan Ekim sonuçlarını şöyle değerlendirdi: “Uzun süreden beri finansal piyasaların temel odak noktalarından biri olan AB Bölgesi’ndeki borç sorunları, bunların olası yansımaları ve çözüme yönelik girişimler, belirsizliğin esas kaynağı haline gelirken, aşağı ve yukarı yönlü dalgalanmaları ciddi ölçüde arttırdı. Bu dalgalanmaların etkisini azaltabilmek için Ağustos’tan bu yana daha da aktif hale gelen Merkez Bankası döviz piyasasındaki gerilimi yatıştırmaya yönelik aldığı politika önlemlerine Ekim’de de devam etti. Enflasyondaki (özellikle kura bağlı) riskleri ön plana çıkararak faiz koridorunu yukarı yönde genişleten MB, gelecek her yeni veri ve haberin politika duruşunu değiştirebileceği açıklamasıyla da daha önce belirlediği küresel durgunluğa karşı gevşetici para politikası stratejisinin değişmez olmadığını ekonomik büyümeyi desteklerken, orta vadede enflasyon görünümünün kötüleşmesine izin vermeyeceğini ortaya koydu. Bu ortamda son aylarda oynaklığı artan ve oldukça geniş bir bantta dalgalanan ING Mortgage Barometre’deki bu eğilim, hem tüketicilerin kısa vadede konut alma tercihlerini daha uzun vadeye kaydırmaya yönelmeleri sonucu vade perspektifindeki değişimleri ölçen S1214 endeksinden, hem de mevcut piyasa koşullarının konut alımı için uygunluğunu değerlendiren S11 endeksinden kaynaklandı. Ekim’de ise, piyasalarda özellikle ayın ilk yarısında döviz piyasasında gözlenen gerilimin tüketici algısına olumsuz yansıyarak koşulların konut alımına uygunluğu konusundaki değerlendirmeleri etkilediği, buna bağlı olarak ağırlıklı olarak S11 endeksinde dikkate değer bir gerileme olduğu anlaşılıyor.”