ANKA
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 14, 2007 09:46
Lisanslı Değerleme Şirketleri Birliği Derneği (LideBİR) Yönetim Kurulu Başkanı Cansel Yazıcı, konut fiyatlarındaki artışın yavaşlamasına karşın, fiyatların düşmeyeceğini, yavaşça da olsa artacağını bildirdi. Yazıcı, "Konut fiyatlarının bundan sonra düşeceğini hiçbir zaman düşünmüyoruz. Tabii ciddi bir ekonomik kriz yaşamazsak. En iyi ihtimalle durgunluk dönemleri geçirebiliriz" dedi.
Mortgage (tutsat) uygulaması için faizlerin çok yüksek olduğunu kaydeden Yazıcı, "Bu faiz oranları ile 30 sene ne borç verilir ne borç alınır. Ancak orta ve kısa vadede kredi kullanımı yapılabilir" diye konuştu.
Mortgage uygulaması ile birlikte önem kazanan değerleme konusunda Türkiye'deki ilk organizasyonu oluşturan derneğin başkanı seçilen Yazıcı, ANKA Ajansı'na yaptığı açıklamada, Sermaye Piyasası Kurumu (SPK) tarafından lisans verilen değerleme şirketlerinin, mortgage kağıtlarının ikincil piyasa arzında değer takdirleri yapılmasında yetkili kurumlar olacağını vurguladı.
MORTGAGE İÇİN 3 BİN UZMAN GEREKLİ
Lisanslı değerleme şirketi sayısının 15 civarında olduğunu kaydeden Yazıcı, lisanslı değerleme uzmanı sayısının da 450 civarında olduğunu ifade etti. Bu uzmanların sektörde çalışan kısmının 200 civarında olduğunu, kalan uzmanların kamu kurumlarında ve gayrimenkul geliştirme ve inşaat şirketlerinde çalıştıklarını vurgulayarak, şöyle konuştu:
"Bizim tahminimiz, orta vadede mortgage’ın efektif bir şekilde işleyebilmesi için 3 bin civarında uzmana ihtiyaç olacağı doğrultusunda. Ayrıca bu uzmanların coğrafik olarak ülke sathında yayılı olması gerektiğini unutmamalıyız. Lisanslı şirketlerin kurulabilmesi için en az 5 lisanslı uzmanın bir araya gelmesi gerekiyor, ayrıca sermaye yeterliliği gibi, SPK’nın tebliğ ile belirlediği diğer şartların da sağlanması gerekli. Bütün bu verilerden yola çıkarak görünen o ki; şu anda lisanslı şirket sayısı yeterli değil."
SPK'nın yılda 3 kez lisanslama sınavı açtığını ancak sınav geçilse bile 3 yıllık tecrübe olmadan değerleme lisans belgesinin verilmediğini vurgulayan Yazıcı, "Şirketlerde uygulamayı bilen eleman arıyorlar, maalesef sınavı geçmek de uygulamayı bilmek anlamına gelmiyor" diye konuştu.
BU FAİZLE 30 YILLIK BORÇLANMA OLMAZMortgage'ın faiz başta olmak üzere mevcut koşullardaki uygulanabilirliğini değerlendiren Yazıcı, "Öncelikle faizlerin mortgage için uygulanabilir gerçekçi seviyelere gelmesi gerekli. Bu faiz oranları ile 30 sene ne borç verilir ne borç alınır. Ancak orta ve kısa vadede kredi kullanımı yapılabilir" diye konuştu.
Mevzuat altyapısı açısından da daha çok eksik bulunduğunu vurgulayan Yazıcı, SPK'nın gerekli düzenlemeleri yapmak için uğraştığını, sigorta altyapısının da eksik olduğunu ifade etti. Sigorta altyapısı için Hazine Müsteşarlığı'nın çalışmalarını tamamlaması gerektiğini belirten Yazıcı, şunları söyledi:
"Ayrıca değerleme uzmanlığının eksiksiz icra edilebilmesi için gereken altyapı eksik. Örneğin uzman değer takdirinde en önemli unsurlardan biri olan resmi evrak ve bilgilere ulaşmakta çok büyük sıkıntı yaşıyor. Ayrıca mesleğin sigorta metni yazılmamış durumda. Bu gibi eksiklikleri çok acilen gidermemiz gerekli. Şansımız var ki faizler bize bu tür altyapı eksikliklerini tamamlamamız için biraz zaman kazandırdı."
YATIRIMCIYA DEĞERLEME RAPORU UYARISIDeğerleme uzmanlığının mortgage dışındaki yerine değinen Yazıcı, "Yetkin ve yeterli değerleme uzmanlarına danışılmadan alınan değerleme raporlarında yatırımcılar açısından büyük risk var. Özellikle risk ülkemizde yurtdışındaki örneklerine göre daha fazla. Bizler kaçak yapılaşma içinde olan bir ülkede yaşıyoruz. Yatırım yaparken yatırımlarımızın sağlıklı olup olmadığını ölçecek objektif uzmanlara ihtiyacımız var. Bunlar lisanslı değerleme uzmanları" dedi.
Türkiye'de konut fiyatlarının durumunu değerlendiren Yazıcı, 2005 sonu ve 2006'nın ilk yarısında fiyatların çok hızlı arttığını anımsatarak, şöyle konuştu:
KRİZ OLMADIKÇA FİYATLAR DÜŞMEZ"Bu artış herkese bu trendde devam edeceği izlenimini getirdi ama etmedi. Zaten etmesi de beklenemezdi. Ama konut fiyatlarının bundan sonra ülkemizde düşeceğini hiçbir zaman düşünmüyoruz. Tabii ciddi bir ekonomik kriz yaşamazsak. En iyi ihtimalle durgunluk dönemleri geçirebiliriz. Konut yatırımlarının fiyatları yavaş yavaş da olsa artmaya devam edecektir."