Konut faizi yüzde 1,20'ye düşer
Güncelleme Tarihi:
A.A.
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 17, 2007 11:16
Akbank Bireysel Bankacılık Pazarlama Bölümü Başkanı Cem Muratoğlu, bankanın 2005 yılından bu yana verdiği konut kredileriyle 75 bin kişiyi ev sahibi yaptığını bildirdi.
Cem Muratoğlu, yaptığı açıklamada, Türkiye gayrimenkul piyasasının, yabancı yatırımcılar açısından kar alanlarının geniş olduğu bir ülke durumunda olduğunu söyledi. Akbank'ın geçen yıl 2 milyar YTL konut kredisi kullandırdığını ifade eden Muratoğlu, şunları kaydetti: “Bugün itibariyle 75 bin konut kredisi müşterimiz var. Yılbaşından bu yana bakiyemiz 3 milyar YTL'nin üzerinde. Yabancılara da kredi veriliyor. Müşterilerimiz arasında yabancılar da var. Bazı bölgelerde yabancı talepleri önemli boyut tutuyor. Bizim de buna yönelik hazırlığımız var. Ev fiyatının en az yarısını kredilendirmek gibi... Daha fazlasını kredilendirmek şeklinde de bir çalışmamız var. Önümüzdeki dönemde uygulamaları biraz daha geliştireceğiz. Bu talebi de karşılamaya niyetliyiz. Geçen yıl Akbank, 2 milyar YTL konut kredisi kullandırdı. Akbank, 2005 yılından bu yana verdiği konut kredileriyle 75 bin kişiyi ev sahibi yaptı.”
“EMLAK SEKTÖRÜ ÇOK BÜYÜK GELİŞME GÖSTERDİ”
Emlak sektörünün çok büyük büyüme ve gelişme potansiyeli olduğunu belirten Muratoğlu, geçen yıl gelişmiş ülkelerde özellikle de ABD'de de faizlerin yükselmesinin dünya piyasalarını bozduğunu anımsattı.
Piyasaların yerine oturduğunu, şu anda çok yüksek miktarlardaki fonların dünyada, ortalama faizin üzerinde getiri getirecekleri yatırım alanları aradığını ifade eden Muratoğlu, şöyle konuştu: “Konut sadece ülkemizde değil, tüm dünyada önemli bir yatırım alanı. Doğru konut projesine girerseniz, epey yüksek getiri elde edebilirsiniz. Yabancı fonlar, Türkiye'ye biraz bu amaçla geliyor. Büyük şirketlerle muhtelif konut projeleri geliştiriyorlar. Doğru bir pazarlama ve taktikle satıldığında 3-5 yıllık süreçte hem YTL hem de döviz bazında yüksek bir getiri sağlıyor. Dolayısıyla Türkiye yabancı yatırımcılar için son derece cazip. Seçim gibi güncel olaylar yabancıların yatırım kararlarını çok fazla etkilemiyor. O da sektör için pozitif bir gelişme.”
Bankacılık açısından da gayrimenkul sektörünün önemli bir ivme yakaladığını ve büyüme gösterdiğini vurgulayan Muratoğlu, “Emlak sektörü büyümeyi 2005'te büyük ölçüde gerçekleştirdi. 2006'nın ilk çeyreğinde büyümesini sürdürdü, daha sonra da piyasalardaki gelişmeler nedeniyle durgunluğa geçti” dedi.
Gayrimenkul sektöründe yakalanan bu ivmenin gidilecek yolun göstergesi olduğunu ifade eden Muratoğlu, şöyle devam etti: “Önümüzün çok daha açık olduğunu söylüyorum. Antalya'da arz fazlası olabilir ama Türkiye geneline baktığımızda arz problemi var. Demek ki hem talep daha fazla artacak, hem de konut alımı artacak.
Bankaların büyüme araçlarından biri de konut kredileridir. Bankalar açısından konut kredileri yüksek gelir getiren ürün haline geldi. Bugün hazine bonosunda yüzde 18,5-19 ile iki yıllık bir aktif yaratabiliyor iken konut kredilerinde aynı faizle, biraz daha yukarısıyla 5-10 yıllık bir aktif yaratabiliyoruz.”
Bankaların kendi sermayeleriyle, mevduat tabanlarıyla konut kredilerini rahatlıkla fonlayabildiklerine dikkati çeken Muratoğlu, büyüyen pazarda bunların yetmeyeceğini de söyledi. Hem vade yapısıyla hem de toplam hacim itibariyle o zaman da bu ikinci piyasalardaki değerlendirmelerin, sektörü şekillendireceğini vurgulayan Muratoğlu, emlak sektörünün, tahminlerine göre 2008 yılı sonunda 42 milyar YTL gibi bir büyüklüğe geleceği olduğunu kaydetti.
Muratoğlu, sektörün şu anda 24 milyar YTL büyüklüğe sahip olduğunu ifade ederek, “Emlak sektörü yüzde 90 büyüyecek. GSMH'ye oranının da yüzde 6,5 seviyelerde olacağını düşünüyoruz. Bu iyimser bir senaryo değil. Daha iyi senaryoya göre, yüzde 8,5'lara kadar çıkabilir. Bunu hesaplarken yakınımızdaki Slovakya, Çek Cumhuriyeti, Macaristan ve Polonya gibi ülkelerin ortalamalarını göz önüne aldık” dedi.
“BANKALAR BÜYÜME, AKTİF YATIRIM KONUSUNDA ARAYIŞTA”
Şu anda bankaların büyüme, aktif yatırım konusunda arayış içerisinde olduğunu, bunun da konut kredilerini cazip kıldığını dile getiren Muratoğlu, şöyle konuştu: “Önümüzdeki dönemde konut kredisi faizlerinde düşüş bekliyoruz. Şu anda liste faizleri yüzde 1,54-1,55 gibi... Bunların kısa bir sürede 10 puan inmesini bekliyoruz. 1,45 seviyelerine gelebilir diye düşünüyoruz. Tabi biraz da seçimle ilgili... Geçen yılın başındaki gibi yüzde 1 seviyelerine bu yıl hemen gelemeyebiliriz.
Bankalar geçen yıl büyük bir ders aldı. Bir yarış içinde hızla konut kredisi faizlerini düşürdüler, piyasa gerçek anlamda büyük bir çıkış gösterdi. Daha sonra dış gelişmelerin de etkisiyle verdikleri kredilerden fazla gelir elde edemediler. Dolayısıyla şimdi bankalar yoğurdu biraz daha üfleyerek yiyecekler. Rekabet olacak. 2005 sonundaki gibi hızlı bir yarışın olmayacağını düşünüyorum. Biraz daha kontrollü gidecek ama faizlerde biraz gevşeme olacak. 2008'in ikinci yarısında faizler yüzde 1,20 seviyelerine düşebilir.”
“EMLAK SEKTÖRÜ ÇOK BÜYÜK GELİŞME GÖSTERDİ”
Emlak sektörünün çok büyük büyüme ve gelişme potansiyeli olduğunu belirten Muratoğlu, geçen yıl gelişmiş ülkelerde özellikle de ABD'de de faizlerin yükselmesinin dünya piyasalarını bozduğunu anımsattı.
Piyasaların yerine oturduğunu, şu anda çok yüksek miktarlardaki fonların dünyada, ortalama faizin üzerinde getiri getirecekleri yatırım alanları aradığını ifade eden Muratoğlu, şöyle konuştu: “Konut sadece ülkemizde değil, tüm dünyada önemli bir yatırım alanı. Doğru konut projesine girerseniz, epey yüksek getiri elde edebilirsiniz. Yabancı fonlar, Türkiye'ye biraz bu amaçla geliyor. Büyük şirketlerle muhtelif konut projeleri geliştiriyorlar. Doğru bir pazarlama ve taktikle satıldığında 3-5 yıllık süreçte hem YTL hem de döviz bazında yüksek bir getiri sağlıyor. Dolayısıyla Türkiye yabancı yatırımcılar için son derece cazip. Seçim gibi güncel olaylar yabancıların yatırım kararlarını çok fazla etkilemiyor. O da sektör için pozitif bir gelişme.”
Bankacılık açısından da gayrimenkul sektörünün önemli bir ivme yakaladığını ve büyüme gösterdiğini vurgulayan Muratoğlu, “Emlak sektörü büyümeyi 2005'te büyük ölçüde gerçekleştirdi. 2006'nın ilk çeyreğinde büyümesini sürdürdü, daha sonra da piyasalardaki gelişmeler nedeniyle durgunluğa geçti” dedi.
Gayrimenkul sektöründe yakalanan bu ivmenin gidilecek yolun göstergesi olduğunu ifade eden Muratoğlu, şöyle devam etti: “Önümüzün çok daha açık olduğunu söylüyorum. Antalya'da arz fazlası olabilir ama Türkiye geneline baktığımızda arz problemi var. Demek ki hem talep daha fazla artacak, hem de konut alımı artacak.
Bankaların büyüme araçlarından biri de konut kredileridir. Bankalar açısından konut kredileri yüksek gelir getiren ürün haline geldi. Bugün hazine bonosunda yüzde 18,5-19 ile iki yıllık bir aktif yaratabiliyor iken konut kredilerinde aynı faizle, biraz daha yukarısıyla 5-10 yıllık bir aktif yaratabiliyoruz.”
Bankaların kendi sermayeleriyle, mevduat tabanlarıyla konut kredilerini rahatlıkla fonlayabildiklerine dikkati çeken Muratoğlu, büyüyen pazarda bunların yetmeyeceğini de söyledi. Hem vade yapısıyla hem de toplam hacim itibariyle o zaman da bu ikinci piyasalardaki değerlendirmelerin, sektörü şekillendireceğini vurgulayan Muratoğlu, emlak sektörünün, tahminlerine göre 2008 yılı sonunda 42 milyar YTL gibi bir büyüklüğe geleceği olduğunu kaydetti.
Muratoğlu, sektörün şu anda 24 milyar YTL büyüklüğe sahip olduğunu ifade ederek, “Emlak sektörü yüzde 90 büyüyecek. GSMH'ye oranının da yüzde 6,5 seviyelerde olacağını düşünüyoruz. Bu iyimser bir senaryo değil. Daha iyi senaryoya göre, yüzde 8,5'lara kadar çıkabilir. Bunu hesaplarken yakınımızdaki Slovakya, Çek Cumhuriyeti, Macaristan ve Polonya gibi ülkelerin ortalamalarını göz önüne aldık” dedi.
“BANKALAR BÜYÜME, AKTİF YATIRIM KONUSUNDA ARAYIŞTA”
Şu anda bankaların büyüme, aktif yatırım konusunda arayış içerisinde olduğunu, bunun da konut kredilerini cazip kıldığını dile getiren Muratoğlu, şöyle konuştu: “Önümüzdeki dönemde konut kredisi faizlerinde düşüş bekliyoruz. Şu anda liste faizleri yüzde 1,54-1,55 gibi... Bunların kısa bir sürede 10 puan inmesini bekliyoruz. 1,45 seviyelerine gelebilir diye düşünüyoruz. Tabi biraz da seçimle ilgili... Geçen yılın başındaki gibi yüzde 1 seviyelerine bu yıl hemen gelemeyebiliriz.
Bankalar geçen yıl büyük bir ders aldı. Bir yarış içinde hızla konut kredisi faizlerini düşürdüler, piyasa gerçek anlamda büyük bir çıkış gösterdi. Daha sonra dış gelişmelerin de etkisiyle verdikleri kredilerden fazla gelir elde edemediler. Dolayısıyla şimdi bankalar yoğurdu biraz daha üfleyerek yiyecekler. Rekabet olacak. 2005 sonundaki gibi hızlı bir yarışın olmayacağını düşünüyorum. Biraz daha kontrollü gidecek ama faizlerde biraz gevşeme olacak. 2008'in ikinci yarısında faizler yüzde 1,20 seviyelerine düşebilir.”