‘Konuşmayın’ talimatı

MHP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Devlet Bahçeli, Türkiye'nin gündemine ‘bomba gibi düşen’, ‘Beyaz Enerji’ operasyonuyla ilgili kurmaylarına, ‘‘Konuşmayın, bekleyip görelim’’ talimatı verdi.

Bahçeli, son bir hafta içinde partisinin Başkanlık Divanı, Merkez Yönetim Kurulu, İl Başkanları ve Meclis Grubu toplantılarında üst üste yaptığı değerlendirme ve konuşmalarında arkadaşlarına özetle şu talimatı verdi:

‘‘Partimizin de içinde bulunduğu 57. hükümet döneminde, son bir yıldaki planlı ve kapsamlı 12 büyük operasyon yapıldı. Yolsuzluk ve rüşvete karşı yapılan bu operasyonlar cumhuriyet tarihinin en büyük operasyonu. ‘Beyaz Enerji Operasyonu' konusunda, erken konuşmak yanlış olur. Gereksiz tartışma ve spekülasyonlara fırsat vermemek için gelişmeleri bekleyelim. Kısa süre içinde olayın seyri ortaya çıkar. Bu nedenle yerli yersiz konuşmayın. Çok dikkatli olun. Olay zaten yargıda. İş varacağı yere kadar varacak.’’

Bahçeli, bu operasyonlar sayesinde devlet bütçesine 3.5 katrilyonun üzerinde katkı sağlandığını, bunun 57. hükümetin bir başarısı olduğunu anlattı. Operasyonlar öncesi hazırlıkları da anımsatan Bahçeli, şöyle dedi:

‘‘Çıkar Amaçlı Suç Örgütleriyle Mücadele Kanunu da bizim hükümetimiz döneminde bu Meclis çıkardı. Bu yasa ile güvenlik ve yargı birimlerine yeni imkanlar verildi. Toplumu ve devleti içinden kemiren ‘Yapanın yanına kar kalıyor' anlayışı artık yavaş yavaş yıkılıyor. Çünkü, getirilen ağır yaptırımlarla artık kimsenin yanına kar kalmıyor. Bundan sonra kalmayacağı da görülüyor. Türkiye'yi inşallah bu kambur ve ayıptan kurtaracağız.’’

YANLIŞIN BEDELİNİ ÖDER

Bir MHP Kurmayı, ‘‘Olay bağımsız yargıya intikal ettikten sonra siyasilere laf düşmez. Düğmeye asker mi, sivil mi bastı tartışması yersiz. Operasyonu sonuçta organize suç örgütleriyle ilgili güvenlik birimleri yapıyor’’ dedi. MHP'nin, operasyonları var gücüyle desteklediğini, bazı partiler gibi kaygısı bulanmadığını anlatan bu kurmay, şunları söyledi:

‘‘Hiçbir arkadaşımız bu hataya düşmesin diyoruz. Yanlış yapan bedelini öder. Başka türlü devlet yönetilmez. Güvenini kaybettiğiniz anda, bundan sonraki doğrularınıza da toplumu inandıramazsınız. Operasyonları yapan güvenlik ve yargı birimlerine müdahale edilmemeli. Bilakis yardımcı olunmalı. Siyasilerin, ‘ucu bize dokunur' diye rezerv koyma hakları yok.’’