Konuşmak için araçtan indi, canından oldu
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Eylül 09, 2001 02:20
Aydın Tepecik, arkadaşıyla eğlenceden dönerken kullandığı araç, yolda sıkıştırıldı. Kaçan aracın ardından bakarken bir yolcu minibüsü selektör yapmaya başladı. Tepecik araçtan indi. Kavga çıktı ve Tepecik öldü. Korsan minibüsçü tutuklandı, dava ise otopsi raporunu bekliyor.
Ankara'da el işi deri eşya imalatı yapan Aydın Tepecik, 31 Temmuz günü, yaptığı tabanca kılıflarını minibüse yükledi ve satmak için İstanbul'a getirdi. İşlerini hallettikten sonra, çocukluk arkadaşı Ahmet Dicle'yi aradı. ‘‘O kadar gelip gidiyorum, beni bir kere türkü dinlemeye götürmedin. Bilirsin Türk Halk Müziği'ne düşkünüm’’ dedi. İki arkadaş, aynı akşam Bağcılar Mahmutbey'de müzikhole gitti. Bir ufak rakı açtırdılar, türkü dinleyip içkilerini yudumladılar.
24.00 sıralarında, müzikholden aydıldılar. Üçer duble rakı içmişlerdi. Minibüsü Aydın Tepecik kullanıyordu. Mahmutbey Yolu'ndan O-2 yönüne giderken, Ateştuğla Işıklar'da, koyu renkli bir otomobil, Tepecik'in kullandığı minibüsü sıkıştırdı. Hızla uzaklaştı. Tepecik, minibüsü kaldırıma çarpmaktan son anda kurtardı.
SADECE KONUŞACAKTI
Bu sırada arkadan gelen yolcu minibüsünün şoförü Emrah Sel, kendisine el kol işareti yaptığını sandığı Hyundai minibüsün şoförü Aydın Tepecik'e selektör yapmaya başladı. Yavaşlayan Tepecik, yolcu minibüsünün yanına gelmesini bekledi. Sağ şeride gelen minibüsün şoförü Emrah Sel'e, ‘‘Ne oldu’’ anlamına gelen el işareti yaptı. Şoförünün bağırıp çağırdığını gören Tepecik, aşağı inmemesi için kendisini uyaran Ahmet Dicle'ye, ‘‘Sanıyorum bir sorun var, inip sorayım’’ dedi.
Minibüs yolun ortasında kalmıştı. Ahmet Dicle, minibüsü yolun sağına çekti. İndiğinde, arkadaşı Aydın'ın, sırtüstü yattığını gördü. Minibüsün şoförü ise küfür ederek kendisine doğru koşuyordu. Şoföre bir tekme atıp, Tepecik'in yanına giti. Kafasındaki yarıktan akan kanı durdurmaya çalışırken, minibüs şoförü ile iki kişi, kendisini dövmeye başladılar. ‘‘Durun, yapmayın. Adam ölüyor’’ dedi, ama dinledikleri yoktu.
Çevreden kavgayı ayırdılar, şuuru kapalı olan Aydın Tepecik, Özel Gelişim Hastanesi'ne kaldırıldı. Doktorlar müdahale etti, ancak 33 yaşındaki Tepecik kurtarılamadı. Yumruk ve tekme darbeleriyle kafasında ve vücudunda yaralar oluşan Ahmet Dicle ise ayakta tedavi edildi.
Düğümü otopsi raporu çözecek
Nezahat Tepecik'le 12 yıllık evliliklerinden 6 ve 12 yaşında iki oğlu olan Aydın Tepecik'in, ölümünün sırrı otopside belirlenecek. Adli Tıp Kurumu'nda yapılan otopsinin ön raporunda, ölümün, künt kafa travmasına bağlı kafatası kırığı ve beyin kanamasından kaynaklandığı ifade edildi. Tepecik'in, kafasına vurulan bir cisimin mi yoksa yere düşünce çarpma sonucu mu öldüğü, daha sonra açıklanacak olan otopsi raporuyla kesinleşecek. Bakırköy Cumhuriyet Savcılığı tarafından hazırlanan fezlekede, rapor kesinleşmediği için olay 2 ihtimalle değerlendirildi. 'Kazaen ölüm' ibaresi kullanılan fezlekede savcı ayrıca, 'kasten adam öldürmek' suçundan dava da açtı. Sanığın cinayet suçundan yargılanıp yargılanmayacağına, otopsi raporu sonucuna göre karar verilecek.
Polis, tanıkları gizliyor iddiası
Aydın Tepecik'in yakınları tarafından yapılan araştırmada, Zekeriya Çelik adına kayıtlı olan 34 M 3266 plakalı minibüsün, esnaf odalarına ve ve maliyeye kayıtlı olmadığı, korsan olarak yolcu taşımacılığı yaptığı anlaşıldı. Tepecik'in bir yakını, korsan minibüsün, Bağcılar Emniyet Müdürlüğü'nde görevli polislerce işletildiğini iddia ederek, ‘‘Polis, kaza ve alkol koması süsü vererek, olayı kapatmak istiyor. Tanıkları bile arayıp bulmadılar’’ dedi.
Neyle vuruldu görmedim
Tutanaklarda tanık olarak adı geçen tek kişi olan Ahmet Dicle, kendilerine saldıran üç kişinin dışında, minibüste iki ya da üç kişi daha bulunduğunu söyledi. Polise ifade veren Ahmet Dicle, kendilerine, 34 M 3266 plakalı minibüsten inen üç kişinin saldırdığını söyledi. Polis, iki saat sonra, 21 yaşındaki minibüs şoförü Emrah Sel'i, evinde yakaladı. Ahmet Dicle tarafından teşhis edilen Emrah Sel, ‘‘Ben Aydın Tepecik'e değil, Ahmet Dicle'ye vurdum. Tepecik'in nasıl düşdüğünü ve öldüğünü bilmiyorum. Olay sırasında yanımda kimse yoktu’’ dedi.
Dicle şunları söyledi:
‘‘Minibüsten inmeyen o kişiler, muhtemelen yolcuydu. Kavgaya müdahale etmediler. Ben, Aydın'ın kafasına herhangi bir cisimle vurulduğunu görmedim. Ama eğer vurulduysa, yolcular mutlaka görmüştür. Ama olaydan sonra, ne o kişiler, ne de şoförün yanındaki diğer iki kişi ortaya çıktı. Polise bunu ısrarla anlattım ama bu yönde hiç bir çalışma yapılmadı. Olayın aydınlanması için, bu kişilerin bulunup ifadelerinin alınması şart. İnsanlık namına gelip, mahkemede ifade vermelerini istiyorum.’’
24.00 sıralarında, müzikholden aydıldılar. Üçer duble rakı içmişlerdi. Minibüsü Aydın Tepecik kullanıyordu. Mahmutbey Yolu'ndan O-2 yönüne giderken, Ateştuğla Işıklar'da, koyu renkli bir otomobil, Tepecik'in kullandığı minibüsü sıkıştırdı. Hızla uzaklaştı. Tepecik, minibüsü kaldırıma çarpmaktan son anda kurtardı.
SADECE KONUŞACAKTI
Bu sırada arkadan gelen yolcu minibüsünün şoförü Emrah Sel, kendisine el kol işareti yaptığını sandığı Hyundai minibüsün şoförü Aydın Tepecik'e selektör yapmaya başladı. Yavaşlayan Tepecik, yolcu minibüsünün yanına gelmesini bekledi. Sağ şeride gelen minibüsün şoförü Emrah Sel'e, ‘‘Ne oldu’’ anlamına gelen el işareti yaptı. Şoförünün bağırıp çağırdığını gören Tepecik, aşağı inmemesi için kendisini uyaran Ahmet Dicle'ye, ‘‘Sanıyorum bir sorun var, inip sorayım’’ dedi.
Minibüs yolun ortasında kalmıştı. Ahmet Dicle, minibüsü yolun sağına çekti. İndiğinde, arkadaşı Aydın'ın, sırtüstü yattığını gördü. Minibüsün şoförü ise küfür ederek kendisine doğru koşuyordu. Şoföre bir tekme atıp, Tepecik'in yanına giti. Kafasındaki yarıktan akan kanı durdurmaya çalışırken, minibüs şoförü ile iki kişi, kendisini dövmeye başladılar. ‘‘Durun, yapmayın. Adam ölüyor’’ dedi, ama dinledikleri yoktu.
Çevreden kavgayı ayırdılar, şuuru kapalı olan Aydın Tepecik, Özel Gelişim Hastanesi'ne kaldırıldı. Doktorlar müdahale etti, ancak 33 yaşındaki Tepecik kurtarılamadı. Yumruk ve tekme darbeleriyle kafasında ve vücudunda yaralar oluşan Ahmet Dicle ise ayakta tedavi edildi.
Düğümü otopsi raporu çözecek
Nezahat Tepecik'le 12 yıllık evliliklerinden 6 ve 12 yaşında iki oğlu olan Aydın Tepecik'in, ölümünün sırrı otopside belirlenecek. Adli Tıp Kurumu'nda yapılan otopsinin ön raporunda, ölümün, künt kafa travmasına bağlı kafatası kırığı ve beyin kanamasından kaynaklandığı ifade edildi. Tepecik'in, kafasına vurulan bir cisimin mi yoksa yere düşünce çarpma sonucu mu öldüğü, daha sonra açıklanacak olan otopsi raporuyla kesinleşecek. Bakırköy Cumhuriyet Savcılığı tarafından hazırlanan fezlekede, rapor kesinleşmediği için olay 2 ihtimalle değerlendirildi. 'Kazaen ölüm' ibaresi kullanılan fezlekede savcı ayrıca, 'kasten adam öldürmek' suçundan dava da açtı. Sanığın cinayet suçundan yargılanıp yargılanmayacağına, otopsi raporu sonucuna göre karar verilecek.
Polis, tanıkları gizliyor iddiası
Aydın Tepecik'in yakınları tarafından yapılan araştırmada, Zekeriya Çelik adına kayıtlı olan 34 M 3266 plakalı minibüsün, esnaf odalarına ve ve maliyeye kayıtlı olmadığı, korsan olarak yolcu taşımacılığı yaptığı anlaşıldı. Tepecik'in bir yakını, korsan minibüsün, Bağcılar Emniyet Müdürlüğü'nde görevli polislerce işletildiğini iddia ederek, ‘‘Polis, kaza ve alkol koması süsü vererek, olayı kapatmak istiyor. Tanıkları bile arayıp bulmadılar’’ dedi.
Neyle vuruldu görmedim
Tutanaklarda tanık olarak adı geçen tek kişi olan Ahmet Dicle, kendilerine saldıran üç kişinin dışında, minibüste iki ya da üç kişi daha bulunduğunu söyledi. Polise ifade veren Ahmet Dicle, kendilerine, 34 M 3266 plakalı minibüsten inen üç kişinin saldırdığını söyledi. Polis, iki saat sonra, 21 yaşındaki minibüs şoförü Emrah Sel'i, evinde yakaladı. Ahmet Dicle tarafından teşhis edilen Emrah Sel, ‘‘Ben Aydın Tepecik'e değil, Ahmet Dicle'ye vurdum. Tepecik'in nasıl düşdüğünü ve öldüğünü bilmiyorum. Olay sırasında yanımda kimse yoktu’’ dedi.
Dicle şunları söyledi:
‘‘Minibüsten inmeyen o kişiler, muhtemelen yolcuydu. Kavgaya müdahale etmediler. Ben, Aydın'ın kafasına herhangi bir cisimle vurulduğunu görmedim. Ama eğer vurulduysa, yolcular mutlaka görmüştür. Ama olaydan sonra, ne o kişiler, ne de şoförün yanındaki diğer iki kişi ortaya çıktı. Polise bunu ısrarla anlattım ama bu yönde hiç bir çalışma yapılmadı. Olayın aydınlanması için, bu kişilerin bulunup ifadelerinin alınması şart. İnsanlık namına gelip, mahkemede ifade vermelerini istiyorum.’’