Konuşma havuzu kurdular

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Anayasal Suçları Soruşturma Bürosu, devletin üst düzey yöneticilerin kullandığı kriptolu telefonların dinlenildiği iddiasıyla başlatılan soruşturmayı tamamladı. Ankara 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’ne sunulan iddianamede, aralarında eski TİB Başkanvekili Osman Nihat Şen ve eski TÜBİTAK Başkan Yardımcısı Hasan Palaz’ın da bulunduğu 28 şüpheliye, ‘Silahlı terör örgütüne üye olmak, devletin gizil kalması gereken bilgilerini siyasal ve askeri casusluk amacıyla temin etmek, Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etmek’ suçlaması yöneltildi.

ERDOĞAN ŞİKAYETÇİ

İddianamede, Erdoğan, Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz ile eski bakanlar Sadullah Ergin ve Fatma Şahin, “şikayetçi” sıfatıyla yer aldı. Başbakan Ahmet Davutoğlu, TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Genelkurmay Başkanı Necdet Özel, MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın ile çok sayıda bakanın da bulunduğu 25 kişi de mağdur sıfatıyla iddianameye girdi.

161 TELEFON

İddianamede, 5 TÜBİTAK görevlisinin, ‘MİLCEP K2’ model kriptolu cep telefonlarının tüm yazılım ve donanım tasarımını gerçekleştirdikleri belirtilerek, “161 telefonun devlet üst düzey görevlileri ile devletin güvenliğinden sorumlu Genelkurmay Başkanlığı, MİT Müsteşarlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü’ne özel ve gizli konuşmaların yapılabilmesi için tahsis edilmiştir. TÜBİTAK’ta görevli şüphelilerin, hukuka aykırı dinlemelerini sağlamak amacıyla IMEI numaralarını, şifreleme anahtarlarını ve TİB’de görev yapan diğer örgüt yöneticilerine ve üyelerine verdikleri belirlenmiştir” değerlendirmesi yapıldı.

FTÖ’NÜN ARŞİVİNDE

Söz konusu telefonların, o dönem başbakan olan Cumhurbaşkanı Erdoğan ve diğer mağdurlara 25 Aralık 2012 tarihinde teslim edildiği, telefonların 26 Haziran 2014 tarihine kadar kullanıldığının altı çizilerek, şu iddialara yer verildi:

“TÜBİTAK BİLGEM’de görevli şüphelilerden, kriptolu telefonlarla yapılan iletişimleri, herhangi bir mahkeme kararı olmaksızın hukuka aykırı bir şekilde dinlemeye başladıkları, elde ettikleri ses dosyalarını, kurum dışına çıkartarak Fetullahçı Terör Örgütü / Paralel Devlet Yapılanması arşivine aktarmışlardır. Ayrıca TİB’de bulunan verileri silerek yok ettikleri, devlet güvenliği, iç ve dış siyasal kararları, siyasal veya askeri casusluk maksadı ile temin ettikleri, ses kayıtlarının Fetullahçı Terör Örgütü’nün amaç ve çıkarları doğrultusunda kullanıp montajlayarak anılan terör örgütünün kontrolünde bulunan yazılı ve görsel medya organlarında yayınladıkları tespit edilmiştir. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından kullanılan kriptolu telefonların 16 kez, Başbakan Ahmet Davutoğlu tarafından kullanılan kriptolu telefonların 14 kez dinlendikleri tespit edilmiştir” denildi.

‘Hecelerden kelime ürettiler’

İddianamede, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile oğlu Bilal Erdoğan arasındaki konuşmanın montaj olduğu belirtilerek şöyle denildi: “Soruşturma dosyasında bulunan CD’deki ‘Recep Tayyip Erdoğan- Bilal Erdoğan gizli ses kaydı.mp4’ video görüntüsünün 11 dakika 26 saniyelik kayıt içerdiği, kayıt içerisinde farklı kaynaklardan elde edilerek birleştirilmiş 5 değişik kısmın bulunduğu, kaydın içinde gözlemlenen çok sayıda ‘çıkıntı’dan, kaydın birden fazla farklı kayıttan yararlanılarak oluşturulmuş bir montaj olduğunu ortaya çıkarıldığı, konuşma bütünlüğünü sağlamak için kelimelerin dahi parça hecelerden oluşturularak istenen yeni kelimeler türetilmek suretiyle ortaya çıkarıldığı uzman bilirkişi raporu ile tespit edilmiştir.”