Konuşan yargıç istiyoruz

Davanın bir numaralı sanığı Çetin Doğan’ın avukatı Celal Ülgen, dosya için ‘Kozmik Oda’ hazırlanmasını eleştirdi. Yargılamanın yapıldığı İstanbul 10’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’ni mezbahaya benzeten Ülgen, “Yasaya aykırı delil toplama almış başını gidiyor. Bunlar ileride Türk hukukun başına dert açacaktır. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nden dönecektir. Burada artık Kozmik Oda’ya ne gerek var baştan yapılmış olması gerekenlerin sonradan yapılması delillerin güvenliğini sağlamaz. Artık Kozmik Oda’da saklansa ne olur, saklamasa ne olur? Bunlar en başta yapılacaktı” dedi. Sanıklar Süha Tanyeri, Çetin Doğan, Dursun Çiçek, Nedim Ulusan, Ahmet Zeki Üçok ve Ahmet Bertan Nogaylaroğlu’nun avukatı Celal Ülgen, önceki gün başladığı 22 bölümlük savunmasına dün devam etti. Yargıtay 9’uncu Ceza Dairesi Başkanı Ekrem Ertuğrul, “Şu ana kadar 75 avukat savunma yaptı. Maddi, çıplak gerçeği tamamen ortaya koymak için elinizden geleni yapıyorsunuz. Buna saygı duyuyoruz. Ancak tekrarlardan kaçınırsanız daha yararlı olur. Aramızda bir diyalog olsun diye bunları söylüyorum” dedi. Ülgen de, “Diyaloglara susamış vaziyetteyiz. Biz konuşan yargıç istiyoruz. Biz de yargıçlar susuyor, sıkıntımız bu” yanıtı verdi. Ülgen’in savunması satırbaşları şöyle:

DARBE PROGRAMI BAŞ’TAN

“Karar aşaması geldiğinde tutuklu aileleri bayram yerine gider gibi en güzel giysilerini giydiler, bayanlar saçlarını yaptırdılar, güzel kokular sürdüler. Bütün inançları tahliye olacakları yönündeydi. Karar okunduğu zaman bayram yerine gelen aileler, bir mezbaha yerinde boğazları kesilmiş kuzular, koyunlar gibi yerlere serildiler. Bana ‘Haklıymışsın’ dediler. 42 yıllık meslek hayatımda bir yargıç ne zaman iyi davranırsa sanık yakınları ile iyi konuşursa kötü sonuçlar çıkar, ne zaman kötü davranırsa beraat ettirir. Hukuka aykırılıklar, göz göre göre yüksek mahkemeden geçmemeli, geçemez. Darbenin ardından kurulacağı iddia edilen Milli Mutabakat Hükümeti’nin ekonomi programı, ekonomi Profesörü Haydar Baş’ın 2005’teki konuşmasıyla bire bir aynı. Haydar Baş daha sonra ‘Milli Ekonomi Modeli’ adı altında, kitap olarak bunları yayınlamış. Hem Haydar Baş’ın ekonomiyle ilgili söylemlerini parti programı yapacaksınız hem de Haydar Baş’ı darbe sonrası tutuklanacaklar listesi içine alacaksınız. Sahtekarlık yapanların akıllarının, zekalarının bu kadar olduğunu gösteriyor. Çok mükemmel, ayrıntılı bir plan yapmışlar, kutluyorum. Tek sıkıntı, zaman kurgularının yerine getirilememesi. Plan özgün olarak bile hazırlanmamış, yamalı bohça gibi.”

MAHKEME RETMATİK

Ülgen, daha sonra mahkeme için ‘Retmatik’ benzetmesi yaparak, şunları söyledi: “Şaşmamak elde değil. Düşünün bir mahkeme bir retmatik kullanıyor, günün moda deyimiyle. Sanık avukatlarının ağzından ne çıkarsa retmatiğin düğmesine basıyor anında reddediyor, mantık yok. Bugün Türkiye’de kaç tane özel yetkili ağır ceza mahkemesi varsa o kadar uygulanan ceza muhakemesi kanunu çeşidi vardır. Her mahkemeye göre değişik usul uygulanmaktadır. Çünkü bir içtihat birikimi yoktur.”