OluÅŸturulma Tarihi: Ekim 26, 2006 00:00
Melami tarikatı şeyhi olduğunu söyleyen Almanya’nın Mainz Başkonsolos Yardımcısı Yalman Okan hakkında şikayetler artınca soruşturma açıldı. İşte konsolosluk çalışanı O.A.’nın ifadesi: Sürekli Kuran’da bulunan bazı sırlardan bahsediyor ve bizde ışık gördüğünü söylüyordu, artık onun müridi olacağımızı söyledi. Zikir yapmayı öğretti ve birlikte zikir yaptık.
TÃœRKÄ°YE’nin Almanya’nın Mainz BaÅŸkonsolos Yardımcısı Yalman Okan, maiyetindeki çalışanların yanı sıra gurbetçileri dini ritüellere zorlayarak, tarikat üyeliÄŸine davet etmekle suçlandı. DışiÅŸleri Bakanlığı TeftiÅŸ Kurulu, konsolosluk çalışanları ve gurbetçilerin ÅŸikayetleri üzerine BaÅŸkonsolos Yardımcısı Yalman Okan’ın tarikat faaliyetleri hakkında inceleme baÅŸlattı. TeftiÅŸ Kurulu’na ifade veren Konsolosluk çalışanları, Okan’ın kendilerine "Melami Tarikatı Åžeyhi" olduÄŸunu söylediÄŸini ve dini ritüellere zorladığını ileri sürdü. Ä°nceleme kapsamında ifadesine baÅŸvurulan O.A, ifadesinde yaÅŸananları şöyle anlattı:Â
TARİKATIN EFENDİSİYİM "Eşim D., Yalman Okan’ı akşam yemeğine davet etmişti.
Yemek yendikten sonra Ney ile birkaç eser çaldıktan sonra koyu bir dini sohbete başladı. Sürekli olarak Melámilik hakkında konuşuyor ve Kur’an’da bulunan bazı sırlardan bahsediyordu. Bizlerde bir ışık gördüğünü vurguluyordu. Daha sonra namaz kılmak istediğini ve bizlerle sırasıyla tek başına kalmak istediğini söylemesi bizleri iyice şaşırtmıştı. Abdest aldıktan sonra kendisi salonda namaz kıldı ve ilk önce beni yanına çağırdı. Yalman Bey ellerini ellerimin üstüne koyarak kendisinin
Melámi Tarikatı’nın efendisi olduğunu söyledi. Artık bizlerin onun müridi olacağını ifade etti. Zikir yapmayı öğretti ve birlikte zikir yaptık.
ALLAH KONUŞTURUYOR Yalman Bey, sohbetleri sırasında bazen konuştuklarını ertesi gün unuttuğunu, o zaman konuşanın o olmadığını, kendisinin Allah tarafından konuşturulduğunu, gözlerinden bakanın Allah olduğunu, ellerimize dokunduğunda Allah’ın dokunduğunu dile getirmekteydi.
Kendi amaçları için insanların dini duygularını suiistimal etmekten öte bir şey değil yaptığı. Daha önce çok düşündüm amirlerimize bu olayları anlatmamız gerektiğini fakat dışardan bakıldığında kendisi laik, cumhuriyetçi ve Atatürkçü gözükmektedir. Yaptığı dini saçmalıkları Atatürkçü kişiliği arkasına saklayarak, hem devletimize, hem
Atatürk’e hem de dinimize zarar vermektedir."
Onlar da Melamiydi
Bu yılın Ocak ayında İstanbul Çamlıca’daki Subaşı Camii’nde kadın-erkek birlikte namaz kılan ve aralarında Başbakan Danışmanı Cüneyd Zapsu’nun eşi Beyza Zapsu’nun da bulunduğu topluluğun Melami olduğu iddia edilmişti. Topluluğun lideri Ahmet Küre de, Melami tarikatından oldukları konusundaki iddialara, "Öyle olsa ne olur. Asarlar mı beni?" karşılığını vermişti. Melamilik, Sekizinci Yüzyıl’da Nişabur’da filizlenen bir dünya görüşüdür. Melámiler kaçınılması mümkün olmayan cemaatle namaz dışındaki ibadetlerini ve Allah’a yakınlıkla ilgili hallerini halktan gizlerler. Görünüş ve gösterişe değer vermezler.