Güncelleme Tarihi:
Biraz ilgi lütfen...
Yaklaşık 5 senedir Japonya'dayım ve birkaç ay sonra görevimi tamamlayıp Türkiye'ye döneceğim. Ama hala binlerce Japonun ‘‘Siz Asyalı mısınız? Yoksa Avrupalı mı?’’ sorusuna kesin bir cevap veremiyorum. Gazetemin Uzakdoğu temsilcisi olduğum için defalarca gittiğim Çin, G.Kore, Tayvan, Tayland, Hong Kong ve diğer bir çok Asya ülkesinde de benzer sorularla karşılaştım. Ama hiçbirine net bir cevap veremedim.
Her zaman Türk dış politikasına uygun ‘‘Biz Avrupa ile Asya arasında bir köprüyüz, hem Avrupalıyız hem de Asyalıyız’’ gibi uyduruk bir cevap verdim ama hiç inandırıcı olmadığımın farkındayım.
Başta Japonya olmak üzere tüm Asya ülkeleri, bölgenin önemli gücü olan Türkiye'den net bir cevap bekliyor. Biz Asyalı mıyız yoksa Avrupalı mı?
Avrupa'nın belirli nedenlerden dolayı bizi aralarına kabul etmeyeceği bir gerçek. İşte PKK çetesinin başı, bebek katili Apo'ya karşı takındıkları tutum ortada. Sadece bu değil, daha birçok konuda Türkiye'nin önüne en büyük engeller Avrupa ülkeleri tarafından çıkartılıyor.
Dünyada Avrupa dönemi bitiyor. 21'nci yüzyıl Asya'nın olacak. Başta Asya liderliğinden Dünya liderliğine doğru hızla yol alan Japonya başta olmak üzere, Asya ülkeleri 21. yüzyıla damgalarını vuracaklar.
Ama biz hala Asya'nın bu gücünü görmezlikten geliyoruz. Türkiye Asya'ya sırtını dönmüş durumda. Varsa yoksa Avrupa.
Sorarım size hangi Avrupa ülkesini bir seneye yakın bir süre büyükelçisiz bırakabilirsiniz. Ama Tokyo gibi çok önemli bir merkezde yaklaşık bir senedir büyükelçi yok. Gündüz Aktan gibi çok değerli bir büyükelçiyi elinden kaçıran Dışişleri Bakanlığı, aylardır Tokyo'ya bir büyükelçi göndermedi. Ancak diplomatik ilişkileri askıya alınmış ülkelerde görülecek şekilde bu kadar uzun bir süre büyükelçilik makamı geçici maslahatgüzarlarla doldurulmaya çalışıldı.
Ehliyetsiz kişilerin denetimine bırakılan ikili ilişkiler büyük hasar gördü. Türkiye'ye ve Türkiye üzerinden Orta Asya Türk Cumhuriyetleri'ne akması planlanan Japon yatırımları hep hayal olarak kaldı.
Türkiye'den beklediği hareketliliği göremeyen Japonya, Orta Asya politikalarını yeniden değerlendirmeye başladı.
Özal döneminde yakalan ivme, zamanla sıfıra indi. Yatırımların hızı azaldı. Batılı şirketelere sağlanan yatırım avantajlarından yararlanamayan Japon yatırımcılar, yatırımlarını başka bölgelere kaydırdı. Turizm gelirleri gözle görülür bir şekilde azaldı.
Yapmayın beyler bayanlar, Avrupa'ya şirin gözükebilmek için bu büyük gücü kaybetmeyin. Uygulanan hatalı politikalar, görevlendirilen yeteneksiz yöneticiler yüzünden ağır hasar görmüş ilişkileri, Toyota'nın sahibi Shoichiro Toyada'ya verilen bir liyakat madalyası ile tekrar eski düzeyine getirebileceğinizi aklınızdan çıkartın.
Türkiye'deki en büyük Japon yatırımcısı olan Toyoto Grubu'nun Başkanı Toyoda'ya devlet nişanı verilmesi tabiki çok önemli ve gerekli. Ama tek başına yeterli değil. Önce Avrupa ülkelerine sağlanan kolaylıkları Japonya ve diğer Asya ülkelerine de tanıyın.
Boynuz kapatan
Kızlar kapatın bakayım boynuzunuzu kimse görmesin, örtün örtün evlendikten sonra açarsınız.
Aman canım sizde yine yanlış anladınız. Benim bahsettiğim boynuzla sizin aklınızdan geçirdiğiniz boynuz arasında dağlar kadar fark var. Sizin kabiniz fesat birkere ben ne yapayım.
Ben sadece Japon kültüründe var olan bir gerçekten söz etmek istemiştim siz nerelere çektiniz. Japon inanışlarına göre her kadının içinde şeytani duygular vardır. Bu yüzden kadınların şeytan gibi boynuzları bulunur. Ve tüm kadınlar evlenene kadar bu boynuzlarını evlenecekleri erkeklere göstermezler. Yani şeytanlıklarını evlenince yaparlar.
Japonya'da genç kızlar boynuzlarını kapatabilmek için gelinliklerinin üzerine kafalarına taç gibi beyaz bir örtü takarlar. Şinto inanışlarına göre bu beyaz taç kadınları boynuzlarını saklar.
Şimdi hemen kadın dernekleri bir araya gelip, beni protesto etmeye, bazı kadın yazarlarımız benim hakkımda eleştiri yazıları yazmaya kalkmasınlar. Elçiye zaval olmaz, ben kitapların yalancısıyım. Japon kültürü ile ilgili olarak okuduğum bir çok kitapta genç kızların düğün törenlerinde kafalarına taktığı bu taçları boynuzlarını kapatmak için taktıkları yazılı.
Hem, bu sadece benim gözlemim değil Japon kültürü hakkındaki tüm kitaplarda yazıyor. Kaynak bile belirtebilirim.
KEİKO
Keiko heyecanla arkadaşının yanına gelir ve ‘‘Çok korkuyorum, bugün bir tehdit mektubu aldım. Kadının biri eğer kocasıyla olan ilişkimi bitirmezsem beni öldüreceğini söylüyor, ne yapacağımı bilmiyorum’’ der.
Arkadaşı ‘‘Madem bu kadar korkuyorsun bir daha aramazsın olur biter’’ der.
Keiko ‘‘Arama demesi kolay ben hangisinin karısı olduğunu nereden bilebilirim ki’’ diye cevap verir.