Güncelleme Tarihi:
Gazetecilik
Japonya’da gazetecilik yapacağıma, devlet memuru olurum daha iyi. Ne canım bu böyle gazeteci misin yoksa, zabıt katibi misin? Belli değil. İnsan özel haber yazıp, diğer meslektaşlarına atlatamayacaksa niye gazeteci olur ki. Her sabah rakip gazetelere bakarken duyulan heyecan ve korku olmadan gazeteciliğin tadı mı olur? Tamam belki biraz mazoist bir zevk ama olsun.
Bir kere Japonya‘da atlatma haber denilen birşey yok. Tüm haberler ‘‘kisha clup’’ denilen gazeteci derneklerin kontrolünde. Ülkede 160'dan fazla medya kuruluşuna bağlı çalışan 15 bine yakın gazeteci bu derneklere üye. Aman yanlış anlaşılmasın, bu dernekler bizdekiler gibi sadece yılda bir kere yarışma düzenleyip, sonra da lokal adı altında lüks restoran işletmeciliğine soyunmuyorlar.
Japon gazeteciler günlük mesailerinin büyük bir kısmını bu gazeteci derneklerinde geçiriyorlar. Çünkü başbakan, bakanlar ve diğer önemli zevat tüm basın toplantılarını bu derneklerde yapıyor. Gazeteciler de öyle basın toplantısı için o bakanlık senin bu bakanlık benim koşuşturup, bakanlık önlerinde bekleşmiyorlar.
Bu bakanlık önünde bekleşmeme olayı iyi de bu sefer de olayın hiçbir neşesi kalmıyor. Basın toplantılarında ne söylenirse o kadarını yazacaksın daha ileri gitmek yok. Japonya'da günlük yayınlanan 5 büyük gazeteyi ve 6 ulusal TV kanalı sürekli takip edin de görün tüm haberler üç aşağı beş yukarı aynı. Bu arada gazeteciler arasında atlatma haber yapmak isteyen birkaç kendini bilmez çıkarsa hemen yokediliyor.
Örneğin geçen hafta ulusal vergi dairesi tarafından bir sonraki gün yazılmak kaydı ile basına açıklanan vergi rekortmenleri listesini aynı gün yazarak büyük bir gazetecilik başarısı gösteren gazeteci haberin yayınlandığı gün işten atıldı. Ülkenin en etkili ekonomik gazetesi olan Nikkei sanki pek matah birşey yapmış gibi bir de basın toplantısı düzenleyerek gazetecinin işine son verildiğini gururla açıkladı. Ayrıca kendini bilmez muhabirin yazdığı haberi gündeme veren şehir haberleri sorumlusu ile haberi yayınlayan yazı işleri müdürü de maaş cezası aldı.
Bizde eline geçirdiği haberi yazmayan ve bu yüzden haber atlayan muhabiri işten atarlar, Japonya'da yazdığı için işten atıyorlar. Bu işte bir terslik var ama anlayamadım.
Uyumanın dayanılmaz hafifliği
Bu kadar da olmaz tüm toplantı süresince uyunmaz ki. Tamam anlıyorum insan bazen çok yorgun olur, gözleri kapanır kendisine hakim olamaz içi geçer. Ama sizinki öyle değil ki sanki yatağınızdaymışcasına mışıl mışıl uyuyorsunuz.
Hiç üşenmedim oturdum saydım Güneş Taner'in Tokyo'da düzenlenen ekonomik seminerde yaptığı konuşmaya katılan 150 kişilik Japon işadamı ve bürokrat grubunun 39 tanesi tüm toplantı süresince uyudu. Aman yanlış anlaşılmasın Japonlar uyudu diye Güneş Taner‘in sıkıcı bir konuşma yaptığını falan ima etmeye çalışmıyorum. Aksine Taner, konuk bir devlet bakanınından beklenmeyecek bir rahatlıkta konuştu. Özellikle konuşmasında şeçtiği konuların tamamı Japonlar için ilgi çekiciydi. Ama buna rağmen yine uyudular. Güneş Taner de konuşmasını, ‘‘Uyumanıza bir süre ara verirseniz sizlere veda etmek istiyorum’’ diyerek tamamlayarak güya uyuyanlara küçük bir taş atmak istedi, ama anlayana kimse üzerine alınmadı. Uyuyanlar da uyanıp alkışlamaya başladı. .
Artık kesinlikle eminim, bir işle uğraşmayan Japon mutlaka uyuyor. Ya bir iş yapacak ya da uyuyacak, şöyle bir etrafı bir seyredeyim bu dünyada neler oluyor bir bakınayım demek yok. Sinemada, tiyatroda konserde abartısız her yerde. Hatta bazı Japon şoförler kırmızı ışıkta dururken bile uyuyabilirler. Birşeyle uğraşmıyorlar ya, boşa zaman harcamayacaklar.
JAPON FIKRASI
Keiko, otelin lobisinde oturup nişanlısını beklerken karşılaştığı bir arkadaşına dert yanıyordu, ‘‘Nişanlım biraz geç kalınca merak ederim. Bir şey yapmayacağını bilirim ama yine de her söylediğine şüphe ile yaklaşırım. Zaten zeki insan herşeyden şüphelenir, ancak aptal olanlar birşey hakkında emin olduklarını söylerler’’.
Arkadaşının itiraz etmesi üzerine keiko biraz daha yüksek sesle devam eder, ‘‘Doğru tabii şekerim. Ben söylediklerimin doğru olduğuna yüzde yüz eminim’.
JAPON SÖZÜ
...Au va vakare no hajime
...Buluşmak ayrılığın başlangıcıdır.