Güncelleme Tarihi:
Erdem, Parlamentoda düzenlediği basın toplantısında, 5 milletvekili ile katıldığı, 18-20 Şubat'ta Brüksel'de yapılan NATO Parlamenterler Asamblesi Savunma, Güvenlik, Siyasi ve Ekonomik Komitelerinin müşterek toplantılarında ele alınan konular ve yaptıkları temaslar hakkında bilgi verdi. Toplantılarda, Riga Zirvesi'nde alınan kararlar, NATO'nun siyasi gündemi ve operasyonları, Afganistan, Kosova ve Balkanlar, Pakistan ve Sudan (Darfur) ile NATO-AB ilişkilerinin ele alındığını ifade eden Erdem, Afganistan'ın, NATO için hayati önem taşıdığını kaydetti.
Vahit Erdem, Afganistan operasyonunun NATO için test niteliği taşıdığı ve NATO'nun geleceğinin bu operasyonun başarısına bağlı olduğu konusunda bir görüş birliğine varıldığını bildirdi.
NATO'nun şu anda yaklaşık 50 bin askerinin Afganistan, Balkanlar, Pakistan, Darfur ve Akdeniz Aktif Davranış Gücü ile Irak güçlerinin eğitiminde görev yaptığını ifade eden Erdem, Riga Zirvesinde, NATO'nun olaylara sadece askeri değil, politik ve sivil kapsamlı yaklaşım (comprehensive approach) sergilemesini öngören bir karar alındığını kaydetti.
Vahit Erdem, toplantılarda NATO-AB ilişkilerinin tartışıldığını belirterek, Türkiye'nin Güney Kıbrıs'ın, NATO'nun resmi toplantılarına katılmasına ve gizli belgelere ulaşmasına karşı çıktığını söyledi.
MEKTUPTA, "HATAYA DÜŞMEYİN" UYARISI
Brüksel'deki toplantıya katılan ABD Kongre üyelerine, sözde Ermeni soykırımı hakkındaki tasarıya ilişkin mektup sunduğunu kaydeden Erdem, “Mektup ve temaslar son derece faydalı olmuş, kongre üyelerinin çoğu ülkelerine döndüklerinde bu konuda çalışacaklarını söylemişlerdir” dedi.
Mektupta, iki ülke arasında çok önemli stratejik işbirliğini gerektiren konular varken, ilişkileri bozabilecek problemler yaratmanın yanlışlığına dikkat çekilerek, şunlar kaydedildi:
“Bu, sözde Ermeni soykırımı iddiasının yanlışlığı ile ilgili tarihi, bilimsel ve siyasi söylenecek çok geçerli argüman mevcuttur. Bu tasarının Amerikan Kongresi'nden geçmesi, Türk-Amerikan ilişkilerine darbe vuracaktır; Türkiye-Ermenistan ilişkilerinin normalleştirilmesi çabalarına katkıda bulunmayacak, aksi tesir icra edecektir. Tarihi konularda parlamentoların hüküm verme görevi olmadığından, bazı Avrupa parlamentoları gibi Amerikan Kongresi de bu hataya düşmüş olacaktır.
Karar tasarısında yer alan Ermeni nüfusu ile ilgili ölüm ve göç rakamları abartılmış, tek taraflı Ermeni iddialarına dayanmaktadır. 1. Dünya Savaşı öncesi Osmanlı nüfus kayıtlarına göre Osmanlı Ermenilerinin nüfusu 1 milyon 300 bin civarındadır. Soykırım, uluslararası ciddi bir suçtur ve buna ancak tarafsız uluslararası mahkemeler karar verebilir; parlamentolar değil. Amerikan Kongresinin, hiç bir faydası olmayan ve ilişkilerimizi bozacak böyle bir kararı onaylamayacağını ümit ederim.”