OluÅŸturulma Tarihi: Eylül 23, 2005 00:00
BoÄŸaziçi Ãœniversitesi’nde bugün gerçekleÅŸtirilecek Ermeni Konferansı’nın yürütmesini mahkeme kararı ile durduran avukat Kemal Kerinçsiz, bir MHP yürüyüşünde yaptığı konuÅŸmada "Yüzde 90 asil millet yüzde 10’luk bir tahakkümün altına verilmiÅŸtir", "Satılan toprakların yeniden Türk milletine, vatan evlatlarına dönmesi için KurtuluÅŸ Savaşı’nda akıtılan kan gerekiyorsa bu dönemde de akıtılacaktır" biçiminde ifadeler kullanmıştı. Kerinçsiz bu sözlerinin demokratik mücadeleden sapma anlamında anlaşılmaması gerektiÄŸini bildirdi.   Kemal Kerinçsiz, "Ä°mparatorluÄŸun Çöküş Döneminde Osmanlı Ermenileri: Bilimsel Sorumluluk ve Demokrasi Sorunları" konulu konferansın durdurulmasına neden olan baÅŸvuruyu yapan Hukukçular BirliÄŸi DerneÄŸi Yönetim Kurulu üyeleri arasında yer alarak gündeme geldi.   MHP Küçükçekmece Ä°lçe BaÅŸkan Yardımcısı, eski Belediye BaÅŸkan Adayı Avukat Kerinçsiz’in 27 Eylül 2004 tarihinde MHP Küçükçekmece Ä°lçe TeÅŸkilatı tarafından Irak’ın Telafer kentindeki Türkmen operasyonunu kınamak amacıyla düzenlenen bir sokak yürüyüşü ve mitingde yaptığı konuÅŸma bir gün sonraki yayımlanan "Önce Vatan" gazetesine göre şöyleydi: MÄ°LLETÄ°N YÃœZDE 90’I ASÄ°L " - Yurt topraklarının yüzde 10’u satıldı. Satım bu hızla gittiÄŸi taktirde önümüzdeki 10 yıl içinde topraklarımızın yarıdan fazla bölümü yeÅŸil dolar karşılığı satılmış olacak. Bu topraklarda gettolar oluÅŸacak."   "- Ä°stiklal Savaşı öncesinde Osmanlı Devleti’nin topraklarının yüzde 50’den fazlası yabancılara satılmıştı. O zaman da hükümet olarak hain ve satılmış Damat Ferit hükümeti iÅŸbaşındaydı. Tarih bir kez daha tekerrür etmektedir. Damat Ferit’in yerine Amerika ve Yahudi menfaatlerinin Türkiye temsilcisi ve acentası konumundaki Tayyip ve Gül hükümeti iÅŸbaşındadır. Arada hiçbir fark yoktur." "GEREKÄ°RSE KAN AKITILIR" "- Satılan toprakların yeniden Türk milletine, vatan evlatlarına dönmesi için KurtuluÅŸ Savaşı’nda akıtılan kan gerekiyorsa bu dönemde de akıtılacaktır. Ancak akacak olan bu kanda sadece küresel çetenin dış temsilcileri deÄŸil, içerideki iÅŸbirlikçi ve ihanet içinde bulunan iktidar sahipleri de boÄŸulacaktır." - Bu hükümet döneminde ne yazık ki bölücülük faaliyetleri en üst seviyeye çıkmıştır. Öncelikle halkların kendi kaderini tayin hakkı veren ikiz yasalar çıkarılmıştır.  Arkasından üç yüz uydurma kelimeden ibaret paçavra dil denilen ucube, devlet televizyonlarından azınlık dili olarak yayınlatılmaya baÅŸlanmıştır. Aynı paçavra ucube ÅŸimdi de resmi dil olarak kabulü için Avrupa BirliÄŸi tarafından dayatılmaktadır. YÃœZDE 90’I ASÄ°L MÄ°LLET - BüyükÅŸehirler katil PKK’nın ve onun siyasi kanadı olan DEHAP’ın iÅŸgaline sokulmuÅŸtur. Yüzde 90’ı asil bir millet, yüzde 10’luk bir tahakkümün altına verilmiÅŸtir. Türk milleti çakallara yem edilmek istenmektedir. ÜLKELERE BÄ°R KEZ DAHA GÖREV DÜŞÜYOR - 1980 öncesi kızıl emperyalizme karşı vatanını koruyan Ãœlkücülere bir kez daha görev düşmektedir. Bu defa mücadelemiz sapık ve acımasız Amerikan emperyalizmi ile katil Yahudi devletine karşıdır.  Nasıl ki Ãœlkücülerin 80 öncesinde direniÅŸ gücünü kıramayan Sovyet Komünist Ä°mparatorluÄŸu çökmüş ise, dünyayı kan ve göz yaşına boÄŸan Amerika’nın sapık rejimi de yine ülkücüler ve Türk Milliyetçileri tarafından çökertilecektir." SÖZLERE AÇIKLIK Kemal Kerinçsiz, bu sözleriyle ilgili soruları yanıtlarken demokratik mücadele dışında herhangi bir niyet ve amaç taşımadığını bildirdi.  "Yüzde 90’ı asil bir millet, yüzde 10’luk bir tahakkümün altına verilmiÅŸtir" gibi bir sözü anımsamadığını kaydeden Kerinçsiz, "Mezhepsel ve etnik ayrımcılığa, bölücülüğe karşıyım. Vatanı parçalamaya yönelik çabalara karşı görüşlerimi hep söylüyorum, ama bire bir öyle bir cümle sarf ettiÄŸimi sanmıyorum" dedi.  Â
ATATÃœRK'E GÖNDERME  "Gerekirse yeniden kan dökülür" biçimindeki söylemin ise sadece bir cümle olarak alınıp ortaya konmaması öncesi ve sonrasıyla deÄŸerlendirilmesi gerektiÄŸini belirten Kerinçsiz, "Biz burada Atatürk’ün Bursa Nutku’nda, GençliÄŸe Hitabesi’nde verdiÄŸi görev çerçevesinde görüşlerimizi ortaya koyuyoruz. Atatürk bu hitaplarında mealen; ’vatanın zor durumda kalması durumunda gerektiÄŸinde dil ile, gerektiÄŸinde elinizle, taÅŸla, sopayla mücadele edeceksiniz’ der, o anlamda söylenmiÅŸtir, yoksa kan dökmek anlamında deÄŸil" dedi.   "Kürtçe ucube" sözleriyle ilgili olarak da Kerinçsiz, "Bilim adamları bu dilin 700-800 kelimeden ibaret olduÄŸunu, Arapça, Kürtçe, Farsça’dan çok kelime aldığını, gramerinin olmadığını belirtiyorlar" ÅŸeklinde açıklama getirdi.Â
button