Güncelleme Tarihi:
28 ŞUBAT’A BENZETMEK İSTEMİYORUM
(Hürriyet gazetesinin başlığı ile ilgili bir açıklama yaptınız. 28 Şubat’ı andırır bir başlık. İlk gördüğünüzde ne hissetiniz? Dün de (önceki gün) bir karikatür çıktı yine Hürriyet’te. Gördünüz mü onu? Bu başlıktaki olayı sürdürür anlamda mı?)
“Ben bunu hiç 28 Şubat’a benzetmek istemiyorum. Çünkü biz bir 28 Şubat iktidarı değiliz. 28 Şubat’ın siyasi iradesi farklıydı. Bizim siyasi irademiz farklı. Hükümet olarak da Beştepe olarak da farklı. Biz bu yola kefenimizi giydik öyle çıktık. Manşetlerle şunlarla bunlarla kimse bizi bir yere yönlendiremez. O haberin hele hele iç sayfada kullanılan ‘Karargâh rahatsız’ ifadesinin edepsizce, ahlaksızca bir başlık olduğunu zaten söyledim. Yola çıkarken değerlendirmemi yaptım, Genelkurmay Başkanlığımızın bir açıklaması da oldu. Orada söylediğim gibi, bununla ilgili yargı süreci de bir vatandaşın talebiyle başlamış durumda.
‘7 Eleştiri 7 Cevap’ diye konuşulan şeyleri de anlamak mümkün değil. Diyorlar ki Genelkurmay Başkanı benimle nasıl yurtdışına gelir? Bunlar nasıl yurtdışına çıkar? Bundan daha doğal ne olabilir. Bunlar dünyayı da tanımıyorlar. Başbakan bile istediği anda Genelkurmay Başkanı’nı yanına alır seyahatlere gider. Bunları geçiyorum. Kardak’a gidişini turistik ziyarete benzetiyorlar. Bence bu benzetmeyi yapanlara, Genelkurmay Başkanımızın da kuvvet komutanlarıyla birlikte dava açması gerekir. Bir Genelkurmay Başkanı’nı bir turist olarak gösteremezsin.
BAŞÖRTÜSÜ ABD ORDUSUNDA DA VAR
Oradaki şeyler arasında, mesela başörtüsü meselesi var. Başörtüsü, dünyada Amerika ordusunda var İngiltere’de var, Batı ülkelerinde var. Oralarda oluyor da halkının yüzde 99’u Müslüman olan ülkede niye olmasın? O devir kapandı artık. Başörtülü de olsa bir vatandaşımız oraya girmeye hak kazandıysa girer ve pekala hizmetini yapar. Şu an bizim Anayasa Mahkemesi ve Yargıtay dışında hanım kardeşlerimiz var. HSYK’da var Danıştay’da var, ilk derece mahkemelerinde var. Bundan niye rahatsız oluyorsunuz? Bunlara alışılacak. Ayrımcılık yapılamaz. Vatandaşlık tanımından, başının açık veya kapalı olmasına bakılmaksızın, her kardeşim istifade eder. İnanç ve düşünce özgürlüğü diyorsak, bunlardan tüm vatandaşlarımızın istifade etmesi gerekir.
VELEV Kİ KARAKAYA İÇİN TAZİYEDE BULUNDU
Mesela (Hasan Karakaya hakkındaki) taziye mesajı konusu. Bununla ilgili Akit gazetesi zaten açıklama yaptı. Üzerinde durmaya gerek yok. Velev ki taziyede bulundu, herhangi bir köşe yazarı için yapınca rahatsız olmuyorsun da Karakaya için taziyeden niye rahatsız oluyorsun? Cumhurbaşkanı olarak Karakaya için taziyede bulunduğum gibi, cenazesine katıldım, kabrine gittim. Vefatı öncesinde Suudi Arabistan’da beraberdik. İbadetlerimizi yaptığımız anlamlı bir gecemiz oldu orada. Karakaya’nın kriz geçirdiğini öğrendim. Hastaneye gittiğimde rahmetli olmuştu. Bu makamda olmak beni ondan koparmaz ki. Bunları eleştirenleri anlamak mümkün değil.
Mesela, madalya alma konusu. Madalyayı veren onu kendiliğinden vermiyor ki makamı adına veriyor. Genelkurmay Başkanımız almaya hak kazanmış onlar da vermiş. Bunu sağa sola çekmenin anlamı yok. Arsa meselesi, zaten yalanlanmış bir konu.”
BAŞÖRTÜLÜ KARDEŞİMİZE CHP'NİN ZİYARETİ GÜZEL ŞEY
(AKP, değil AK Parti demeye özen gösteriyorlar. CHP’deki pozitif siyaseti nasıl buluyorsunuz?)
Partimizin kurucusu olarak yıllar yılı bunları söyledik. Partimizin tüzüğünde resmi kayıtlarda ismi Adalet ve Kalkınma Partisi’dir. Kısaltılmış adı AK Parti’dir. AKP diye bir şey yok! ‘Herhangi bir parti için aynı şeyi yapıyor musunuz, niçin zorluyorsunuz?’ dedik. Dediğiniz noktaya gelmiş olmaları faydadır, kârdır diye düşünüyorum. Başörtülü kardeşimizin uğradığı o saldırı sonrasında, onu evinde ziyaret etmeleri falan güzel şeyler. Merhum hocamızın ölüm yıldönümünde anma törenine katılmış olmaları da güzel bir şey.
ANKETLER OLUMLU
(Referandum sonucuna dair tahmininiz var mı?)
Anketler yapılıyor. Şu an benim değerlendirme yapmam erken olur. Ama olumlu olduğunu söyleyebilirim. Bu bilinç arttıkça, olumlu yaklaşım daha netleşecektir. Ciddi sayılabilecek kararsız bir kesim var. Henüz meseleyi tam kavramamış bir kesim. O da netleşecek, vatandaşlarımız istikametlerini belirleyecektir.
MHP DE ÇALIŞIYOR
(Referandum sürecinde kamuoyunda Cumhurbaşkanı meydanlara indiğinde hava değişir gibi bir yaklaşım var...)
Üzerime düşeni yapıyorum, yapacağım. Şu ana kadar 9 il dolaştım. Bunların 5’i büyükşehir. Bundan sonraki süreçte yine gerek iller gerekse büyük kapalı salon toplantıları yapmaya devam edeceğiz. AK Parti Genel Başkanı ve kadrosu da arazide. MHP de bu noktada çalışmalarını sürdürüyor, sürdürecek. Dayanışma içinde, ‘evet’ için çalışan bir heyetiz; bunu sürdüreceğiz.
'HAYIR' KANDİL'E GİDER
“BİR defa şunu bileceğiz: Kişi sevdikleriyle beraberdir. Terör örgütü, bugüne kadar bu ülkede 35 bin insanın canına kıydı. Böyle bir örgüt bu halkoylamasında eğer ‘Hayır’ diyorsa, o zaman bizim de vatandaşlarımızı bilgilendirmemiz lazım. Buna kimler ‘Hayır’ diyor, kimler ‘Evet’ diyor, vatandaşımız bilmeli. Nitekim ben vatandaşımıza, ‘Böyle bir yanlışa düşmeyin’ diyorum. Ben ‘Hayır’ dersem, oyumun gideceği yer Kandil’dir. ‘Hayır’ dersem bu ülkede gideceğimiz yer istikrarsızlıktır. ‘Hayır’ dersem, benim oyumun gideceği yer, güven ortamının ortadan kaybolmasıdır. ‘Hayır’ demek, eşittir çukur; ‘Hayır’ demek eşittir, o çukurların altında açılan şehirler demektir.”
'KARADENİZ'DE HOHOL DERLER'
(‘Karargâh’ soruşturması) Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturmayı cunta iddiasıyla açtı. KHK’lardan sonra düzenlemeler yapıldığı için orduda birilerinin rahatsız olduğu konuşuluyor. Belli bir kesim, mesela FETÖ dışındaki bir damar bu yapılanlardan rahatsız mı acaba? Böyle bir bilgi geldi mi size?
Bizim Karadeniz’de iplik karmakarışık olduğu zaman hohol oldu derler. Öyle bir hale geldi ki tüm olaylar iyice birbirine girdi. Kim ne dediğinin farkında değil. Birçok gerçekler var ortada. Niye saptırıyorsunuz bunları? Açık net yürüyen bir sistem var. Artık birçok şey geride kaldı. Batı FETÖ’ye sahip çıkıyor. ‘KHK’larla ilgili bu sayılar çok değil mi, açığa alınma çok değil mi’ diyorlar. Gidin Fransa’yla uğraşın? OHAL’i aynı şekilde uzatıyorlar. Türkiye’de darbe girişimi olmuş. Bu kadar insanımızı kaybetmişiz. Bunlar olmamış gibi bize hesap sormaya kalkıyorlar. Bunu, her şey durulana kadar, her şey yerli yerine oturana kadar ilgili makamlarımız, yargımız belirler.
RAKKA YORUMU: SÜRECİ BERABER YÜRÜTMEK İSTİYORUZ
(Rakka konusunda ABD ile hangi durumdayız?)
“Öncelikle biliyorsunuz Cerablus, Rai ve Dabık’tan sonra geldiğimiz nokta El Bab. ‘Bizler temizlik harekâtı yapıyoruz’ dersek yeridir. Daha devam ediyor.
El Bab’dan sonraki sürecimiz Münbiç istikametinde olacak. Fakat ABD başta olmak üzere koalisyon güçleriyle eğer müşterek adımlar atabilirsek Rakka sürecini beraber yürütmenin gayreti içindeyiz. Bu arada Rusya Federasyonu’ndan da ‘DEAŞ’a karşı mücadeleyi beraber sürdürebiliriz’ biçiminde talepler gelmesi halinde, bu mücadeleyi hep birlikte sürdürmemiz söz konusu olabilir.”
(ABD’nin Münbiç ile ilgili tavrı nedir?)
“Yeni yönetimin Münbiç ve Rakka ile ilgili netleşmiş bir kararı var diyemem. Genelkurmay Başkanları Türkiye’ye geldi. Görüşmeleri oldu. Atılabilecek müşterek adımın ne olacağı noktasında. CIA Koordinatörü geldi. Onunla bazı görüşmeleri ben ve MİT Müsteşarımız etraflıca yaptık.
Terör örgütünün silahlı ve siyasi ayağını teşkil eden böyle bir yapıyı yanımızda görmemiz asla mümkün değildir. Olamaz. Bunların Münbiç’i boşaltmaları lazım. Münbiç Araplarındır. Rakka Araplarındır. Orada 2 bin 500 civarında DEAŞ’lı olduğu bize gelen bilgiler arasında. Bütün bu mücadeleyi ÖSO, Türkiye ve koalisyon güçleri hep birlikte destek vermemiz halinde bu iş çözülür dedik. Temennimiz odur ki dayanışma içinde oluruz. ‘Kaynağında vurma’ hususunda tüm güvenlik güçlerimiz, silahlı kuvvetlerimiz bu işi başarılı şekilde sürdürüyor. Bunlardan da netice alıyoruz. Stratejimizi birilerinin memnuniyetine göre belirleyemeyiz. Yaptığımız iş doğru mu değil mi, biz buna bakarız. Suriye topraklarına yerleşmek gibi bir derdimiz yok. Bizim hedefimiz, ülkemize yönelik tehditleri durdurmaktır.”