Burak EMEK- Serdar SUNAR/DİYARBAKIR (DHA)
Oluşturulma Tarihi: Kasım 10, 2020 09:18
DİYARBAKIR'da öğretmenlik yapan Yusuf Tümay (43), 19 yıl önce komşusunun verdiği kitap ve temizliğini yapma koşuluyla gittiği dershaneden sonra kazandığı üniversiteyi dereceyle bitirerek, öğretmen oldu. Geçtiği zor zamanları unutmayan Tümay, okuldan arta kalan zamanlarında köy köy gezerek, maddi durumu düşük öğrencilere sosyal medyadan topladığı kitap, kırtasiye malzemesi ve giysileri dağıtıyor.
Osmaniye'de mevsimlik işçi olarak geçimini sağlayan 10 çocuklu ailenin en küçüğü olan Yusuf Tümay, yaşadıkları göçebe hayata ve tarlada çalışmasına rağmen kitap okumayı ve derslerini ihmal etmedi. Lise son sınıfa geldiğinde de Tümay, kitap alacak parası olmadığı için komşusunun verdiği üniversiteye hazırlık kitabıyla sınava hazırlandı. Daha sonra da 3 ay süreyle temizlik görevlisi olarak çalışmak koşuluyla dershaneye gitti.
1998 yılında Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Eğitim Fakültesi'ni kazanan Tümay, imkansızlıklar nedeniyle hem okudu hem çalıştı. Dereceyle mezun olan Tümay, 2001 yılında
Diyarbakır'ın Eğil ilçesine
öğretmen olarak atandı. O yıllarda kırsal mahallelerdeki kız çocukları için de büyük çaba sarf eden Tümay, bir dernekle irtibata geçerek, 8 derslikli bir okul yaptırdı. Bu sayede Eğil'de kız çocukları ilk defa 2004 yılında üniversite kazanarak, kimi diş hekimi, kimi de öğretmen oldu. 8 yıldır Ergani ilçesindeki Cahit Sıtkı Tarancı İlkokulu'nda görev yapan 3 çocuk babası Tümay, sosyal medya üzerinden topladığı okuma kitapları, kırtasiye malzemeleri,
oyuncak, bot ve montları kırsal mahalleleri gezerek, çocuklara dağıtıyor. Tümay, bunun yanı sıra çocukların eğitim almaları konusunda da rehberlik yapıyor.
'KİTABI 3 DEFA SİLİP BİTİRDİM'Yusuf Tümay, lise son sınıfta okuyacak kitabı olmadığını ve komşusunun verdiği kitabı 3 defa silip bitirdiğini belirterek, "Dershaneye gidecek imkanım olmadığı için bir dershaneyle 3 aylık temizlik karşılığında anlaşıp, derslere katıldım. İlk yılımda üniversiteyi kazandım. Hatta okuyacak kitabım ve çalışacak bir şey yoktu. Komşumuz bana bir kitap almıştı. Kalın bir kitaptı. O kitabı 3 defa bitirdim. Bir kitabı 3 defa silip, bitirerek kazanmak beni çok mutlu etti. Bu azmin ilk başarısıydı. Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Eğitim Fakültesi'ni kazandım. Hayalime attığım ilk adımdı. Çünkü öğretmen olmak küçüklük hayalimdi. Sonunda öğretmen oldum. Zor şartlarda gittiğimde okulu bitiremem dedim. 'Nasıl okuyacağım' diye korku vardı ama gider gitmez kısa süreli işlerde, çocuk bakmak ve özel derslere gitmek, aşçı yardımcılığı gibi işlerde çalıştım. Hem okuyup hem çalıştım. Okulu da dereceyle bitirdim" dedi.
'ÇOCUKLARA REHBERLİK YAPIYORUM'Okuldan arta kalan zamanlarında kırsal mahalle ve mezralara gittiğini ifade eden Tümay, şunları kaydetti:
"Ayakkabı, bot, mont, çanta, kırtasiye malzemeleri gibi şeyler dağıtıyorum. Tekerlekli sandalye ihtiyaçları olanların ihtiyaçlarını karşılıyorum. Çünkü onlar da benim gibi dezavantajlı çocuklar. Çok zor şartlarda okuyorlar. Bir çocuğu mutlu etmenin duygusunu ben yaşadım. Bir çocuğu mutlu etmek hep hayalimdi. Sadece 2020 yılında 144 tekerlekli sandalye verdim. Bunun 10'u akülüydü. Yaklaşık 1500 çocuğu mutlu ettik. Özel eğitim sınıfları, ana sınıfları ve kütüphanelerin tamiratları ile yapımlarına yardımcı olduk. Kendi imkanlarımızla yaptık ve halen de devam ediyoruz. Boş zamanlarımda köyleri, mezraları gezerek, çocukların azmetmeleri ve okumaları için onlara rehberlik yapmaya çalışıyorum. Belki onların yolunu açacağız, belki birini kurtarırız. Doktor ya da öğretmen olacaklara bir heves heyecan katmak istiyorum. Çünkü onlar da benim gibi dezavantajlı çocuklar. Sosyal medya üzerinden gelen yardımları dağıtıyorum. İnsanlar yardım ediyorlar. Bu çalışmaları ve çabaları görüyorlar. Belki bir çocuğa ulaşıp, birini daha mutlu ederiz. Onun ruhuna daha çok dokunuruz. Damlaya damlaya, iyilik, güzellik ve eğitim olsun. Küçük küçük şeyler büyüyor, bir çığ misali artıyor. Herkes elinden ne geliyorsa onu yapmalı. Az ya da çok dememeli. Herkesi iyiliğe, yardımlaşmaya ve çocukların eğitimine katkı sağlamaya çağırıyorum. Kızlarımız okusun, bilinçli bireyler olsun. İleride bilinçli anne, vatandaş ve ülkesini bayrağını seven çocuklar yetiştirmek istiyoruz."
Oyuncak, bere ve kırtasiye malzemelerini alan çocuklar da çok mutlu olduklarını ve ileride meslek sahibi olduklarında aynı çalışmayı kendilerinin de yapacağını ifade etti.