Komşusu Fadimana’yı anlattı: Arkasından ben de ölürüm

Güncelleme Tarihi:

Komşusu Fadimana’yı anlattı: Arkasından ben de ölürüm
Oluşturulma Tarihi: Nisan 02, 2017 20:23

15 Temmuz gecesi darbeci Semih Terzi’yi vurarak darbe girişiminin seyrini değiştiren ve kendisi de şehit düşen Astsubay Ömer Halisdemir’in annesi Fadimana Halisdemir, 30 Mart’ta kalp krizi geçirerek yaşamını yitirdi. Fadimana, şeker hastasıydı. Dizlerinden rahatsızdı, yürüyemiyordu. 7 çocuğundan Ömer’i kaybetmek, kalbinde derin bir yaraydı. Yorgun kalbi, geçen perşembe günü duran Fadimana, her gün ağıtlar yaktığı kahramanına kavuştu. Komşuları o acıyı Fadimana’nın dilinden düşmeyen “Etimi kemiğime katarım, onun arkasından ben de ölürüm” sözleriyle anlatıyor.

Haberin Devamı

RÜYASINDA GÖREMEDİ

Niğde’nin Çukurkuyu beldesinde yaşayan Fadimana Halisdemir’in yakın akrabası ve çocukluk arkadaşı 78 yaşındaki Nimet Özcan’a göre bu gidiş hasretin, acının son bulması, ananın oğula kavuşmasıydı. 15 Temmuz’dan beri geceler geceleri kovalıyor ama aslan parçası oğlu, rüyasına hiç gelmiyordu Fadimana’nın. “Gelmez ki” diyor Nimet Özcan, ağlamaktan kuruyan gözlerini ovuştururken: “Acıya gelmez ki… Rüyasında Fadimana’ya hiç gelmiyordu oğlu. Acıyan insana hiç gelmez ki. Acıyor, ondan gelemiyor.”

Çukurkuyu’nun mezarlık çıkışında, bir koyun sürüsünün ardında, tavuklarına yem verirken bulduğumuz Nimet Özcan, anlatmaya devam ediyor: “Çok üzüldük. Ömer’e çok yandık. Canını verdi, memleketi kurtardı. Türkiye ayağa kalktı. Allah gelenden gidenden razı olsun. Bu kış hiç kesilmedi gelenin gidenin ayağı buradan. Gelenler ikinci kez geliyor. Ömer oruç bayramında buraya gelmişti. Hanımıyla gelmişti. ‘İn aşağı’ dedim. ‘İnmem’ dedi güldü. Ev yaptıracaktı. Evinin yerini gösterdi. Projesini çizdirecekti. Ev bitti, sıvandı ama o göremedi.

Haberin Devamı

Komşusu Fadimana’yı anlattı: Arkasından ben de ölürüm

Nimet Özcan

OĞLUNU BAĞRINA BASSIN

Varsın orada yatsın. Yanına alsın oğlunu, bağrına bassın. Şu güneşler vuracak. Sebzelerin tazesi, turfandası çıkacak. Bahar günleri sızlaya sızlaya biter mi hiç? Ne ağıtlar yakıyordu. Vay anam vay. İnşallah buluşurlar. Ömer alır gider yanına ‘Annem’ diye. Çalıştık çabaladık, aç olduk, tok olduk, var olduk, yok olduk. Evlat meydana getirdik. Alayını büyüttük, yitirdik, everdik. Varlık oldu, yokluk oldu, çokluk oldu. Çocuklarını büyüttü, herkese birer ev yaptı dağıttı. Çok iyi komşuydu. Hastaydı. Dizlerinden rahatsızdı. Şekeri vardı. Her gün hemşireler geliyordu.

Komşusu Fadimana’yı anlattı: Arkasından ben de ölürüm

‘ANNE İKİ SENEM KALDI’

Allah’ın nasıl sevgili kuluymuş da Regaip kandiline denk geldi. Belediye’nin önünde meydanda tören yapıldı. Belediye bayrak yaptırmış. Camide namaz kılındı. Üzüntüsüne dayanamadı. Bizim kalbimiz bile dayanmıyor. Ana ne demek. Evlat için ciğerini çıkartıp verir. Oğlunun yanına.. Anası yanında dursun. Anası olanın kalesi olurmuş, anası olmayanın belası olurmuş. Ömer, annesine çok düşkündü. ‘Anne iki senem kaldı. Ondan sonra geleceğim, seni yanıma alacağım. Seni güzel yataklarda yatıracağım’ diyordu.”

Haberin Devamı

KOYUN, KUZU ALACAKTI

Türkmenyurdu Mahallesi muhtarı Ahmet Özer şunları anlatıyor: “Rahmetli Halisdemir’in tek isteği köyüne dönmekti. Ev için anlaşmasını yapıp gitmişti. Bir hafta sonra parasını ödeyecekti. Duvarını çektirdi, ağaçları diktirdi, ama evini yaptırmak, görmek kısmet olmadı. Emeklilikten sonra, koyun, kuzu alıp besleyecekti.”

 

BAKMADAN GEÇME!