Komşuluk bitmedi
Güncelleme Tarihi:
Çadır kentlerde yeni komşuluklar ve dostluklar çoktan kurulmuş. Herkes birbirine kısıtlı imkânlara sahip olsa da bir şeyler ikram ediyor, zor günlerinde adeta yaslanacak bir omuz oluyor.
Depremlerin ardından büyük hasar gören Adıyaman’da, birçok kent sakini başka şehirlere ya da güvenli gördükleri köylere, akrabalarının yanına gitti. Gidecek yer bulamayan Adıyamanlılar ise şehrin farklı bölgelerindeki çadır kentlere yerleşti. Mahallesinden, komşularından uzak kalan vatandaşlar, çadırların içinde yeni hayatlarına alışmaya çalışıyor.
‘HEPİMİZİN ACISI BÜYÜK’
Sevdiklerini, evini, mahallesini kaybeden Adıyamanlılar, “Hepimizin acısı çok büyük. Aynı aileden 25 akrabasını kaybeden var. Bu acılar ancak birbirimize destek olarak atlatılır” diyor.
Eşi Hatice Polat’la birlikte çadıra yerleşen 71 yaşındaki Abdurrahman Polat, “Gidecek başka yerimiz yok. Evimize az hasarlı raporu verdiler. Biz de yakın zamanda evimize döneriz diye buraya yerleştik” dedi. Halise Öksüz, ailesinden 25 kişiyi depremde kaybetmiş. Şimdi eşi ve üç çocuğuyla birlikte çadırda yaşıyor. “Tüm ailem öldü. Halalarım, amcalarım, yeğenler... Sadece biz dört kardeş kaldık” diyor. Eşi Mehmet Öksüz ise çadırda eksik bir şeylerinin olmadığını belirterek, “Her şeyimiz var. Ama haberleri takip edemiyoruz. Akşamları izleyebileceğimiz bir televizyon kurulsa iyi olur” diye konuştu.
YÜKSEK KİRA ÇADIRA MAHKÛM ETTİ
Kayınvalidesi ve çocuklarıyla çadıra yerleşen Neriman Göze ise diğer şehirlerdeki yüksek kiralardan şikâyet etti. Göze, “Eşim kiralık ev bulabilmek için Antalya’ya gitti. 10 bin liranın altında kiralık daire yok. Bir de üç ay peşin ve üç aylık depozito istiyorlar. Zaten her şeyimizi kaybetmişiz. Nasıl kalkalım bu yükün altından. Biz de buraya geldik. Çadır her yerden iyi” dedi.
HAYATIMIZIN EN ZOR GÖREVİ
Adıyaman’da belediye hizmet binasının yanı sıra bin 485 bina yıkıldı. Yıkılan ve arama kurtarma çalışmaları tamamlanan binalarda moloz kaldırma işlemi tüm hızı ile sürüyor. Çeşitli illerden gelerek arama kurtarma çalışmalarında görev alan ve daha sonra da molozları kaldıran kepçe operatörleri ile konuştuk:
Faruk Yaprak: 7 Şubat’ta Siirt’ten geldim. 3 kişiyi ben, diğer vardiya arkadaşım da 4 kişiyi canlı kurtardık. Çok dikkatli olmaya çalışıyoruz. 12 kişinin cansız bedenine ulaştım. Aralarında çocuklar da vardı. Kurtardığımız her canda büyük sevinç yaşarken, hayatını kaybeden insanlara ulaştığımızda kahrolduk.
Ersin İş : Bingöl’den geldim, 9 gündür buradayım. Hayatımın en zor göreviydi benim için, hayatımın en zor günlerini burada geçirdim, bazen o kadar çaresiz kaldım ki yakınlarını enkazın altında bekleyen insanların gözlerinin içine bakamadım.