OluÅŸturulma Tarihi: Ocak 24, 2004 00:00
Edirne, hafta sonları Bulgaristan ve Yunanistan'dan alışveriÅŸ için günübirlik gelen komÅŸuları ağırlıyor. Bulgarların en çok satın aldıkları iki ürün patates ve zeytin.Yunanlılar ise ekmek, yufka, baklava almadan dönmüyor. Valilik ve Edirne Ticaret Odası, ‘‘AB ile Sınırötesi Ä°ÅŸbirliÄŸi Çalışmaları’’ kapsamında Bulgaristan ve Yunanistan'la yeni projelere hazırlanıyor.Sınır ticareti Edirne ekonomisinin itici güçlerinden biri. Bulgaristan ve Yunanistan'dan vize almadan günübirlik gelenler, sebzeden ekmeÄŸe, deriden tavuÄŸa birçok mala talip oluyor. Edirne Sebze Meyve Hali neredeyse her gün kapılarını ‘‘bagaj ticareti’’ yapan Bulgarlarla açıyor. Hafta sonu tarihi AlipaÅŸa Çarşısı'na gittiÄŸinizde Türkçe Yunanca'ya karışıyor. Hal ve çevresindeki dükkanlar Bulgarca, AlipaÅŸa Çarşısı ve çevresi Yunanca tabelalarla dolu. Kabzımallar Bulgarlarla alışveriÅŸ yapmaktan memnun ama Vali Fahri Yücel, kaçak et ve sigara getiren Bulgarların getirisinden çok götürüsü olduÄŸu görüşünde. Belediye BaÅŸkanı Cengiz Varnatopu ise iki ülkeden gelenlerle iliÅŸkilerin birbirlerinin düğünlerine gidecek kadar ilerlediÄŸini ancak Türklerin vizeden ÅŸikayet ettiklerini anlatıyor. VERESÄ°YE BÄ°LE VARYunanlı turistlere hizmet eden AlipaÅŸa Çarşısı BaÅŸkanı gelenlerin sayısını yetersiz buluyor. Ancak Vali Yücel, bu konuda da farklı düşünüyor ve Pazarkule Kapısı'nın aktif hale gelmesiyle çarşıdaki tüm dükkanların dolduÄŸunu anlatıyor. Yücel'e göre günde 300-350 Yunanlı Edirne'ye geliyor.Bulgarlar hemen her gün Edirne'ye gelerek, patates, zeytin, sebze ve meyve alıyor. Esnaf günde 100-150 bin Euro'luk alışveriÅŸ yapıldığını söylüyor. Dostluk öyle ilerlemiÅŸ ki bazı Bulgarlar veresiye mal bile alıyor. Hem de kayıt-mayıt tutulmadan, imza atmadan, kefil istemeden. Türk esnaf, Bulgarların borçlarına çok sadık olduÄŸunu anlatıyor.Bulgarların haldeki gözdesi ‘‘patof’’ yani patates. Türkiye'den kilosu 200 bin liraya satın aldıkları patatesi Bulgaristan'da yüzde 100 kárla satıyorlar. Bulgaristan'daki bazı kafe ve restoran iÅŸletmecileri de ihtiyaçlarını Edirne halinden karşılıyor. Bulgarlar domates ve biber baÅŸta olmak üzere sebze ve meyve ticareti de yapıyor. Zeytin Bulgarların en çok satın aldıkları ürünler arasında. Adını vermek istemeyen bir esnafın ‘‘kostikli’’ (zeytini karartmakta kullanılan ve miktarı ayarlanmadığında saÄŸlığa zararlı solüsyon) olduÄŸunu söylediÄŸi tonlarca zeytin, kilosu 1.5 milyon liradan her hafta otomobil bagajlarında veya panelvanlarda Bulgaristan'a taşınıyor. Her ne kadar AB'ye uyum kapsamında gümrüklerinde Ä°ngiliz ve Alman memurlar dursa da Bulgarlar bir yolunu bulup yiyecekleri geçiriveriyor! Zaten Bulgaristan kendi üretmediÄŸi yiyeceklerin ihracatından gümrük almıyor. ‘‘Türkiye'de ikamet etmeyenlere döviz karşılığı satışlarda katma deÄŸer vergisi ihracat istisnası izin belgesi’’ne sahip esnaf, Bulgarlara faturalı satış da yapıyor.Edirne'den soba ve soba borusu da alan Bulgarlar, sınırdan geçirmeyi baÅŸarabilirlerse Türkiye'ye muz, ÅŸekerleme, ÅŸarap, oyuncak ile gümrükten aldıkları ucuz sigara ve içkileri getiriyor. Eskiden pazar ve çevresinde tezgah da açıyorlarmış. Ama UÄŸur Gür'ün emniyet müdürlüğüne atanmasından sonra denetimler sıklaÅŸmış. Kapıkule'den gelen Bulgarlar, jandarma tarafından da aranıyor. ‘‘KomÅŸu’’ fazla teftiÅŸten ÅŸikayetçi. Gazetede çıkacak haberin sınır kapısında problem yaratacağını düşünüyor, konuÅŸmak ve fotoÄŸraf çektirmekten kaçınıyor. Yunanlılar daha çok gezmek ve kiÅŸisel alışveriÅŸlerini yapmak için, otomobille ya da günübirlik otobüs turlarıyla Edirne'ye geliyor. 1994'te Pazarkule Sınır Kapısı'nın kapanmasından önce onlarca otobüs gelirmiÅŸ. Kapının geçenlerde yeniden günde 24 saat açılmasından sonra ziyaretler tekrar baÅŸlamış. AlipaÅŸa Çarşısı'nı gezen Yunanlılar beÄŸendikleri tekstil ve deri ürünlerini satın alıyor. Öğle yemeklerini yedikten sonra ellerinde ekmek, yufka ve baklava poÅŸetleriyle evlerinin yolunu tutuyorlar. ÇoÄŸu, Yunan esnafından çekindiÄŸi için fotoÄŸrafının çekilmesini istemiyor. Sınır kapısının açılması üzerine Yunan esnafı ÅŸubatta baÅŸlaması gereken indirimi ocak ayına kaydırıp tekstil ürünlerini yarı fiyatına satmaya bile baÅŸlamış.Vali Fahri Yücel, Kapıkule'de bir sınır ticaret bölgesi kurmayı düşündüklerini söylüyor. AB ile iliÅŸkiler çerçevesinde her iki ülkeye yönelik iki ayrı proje var. Vali, bunlar gerçekleÅŸirse iÅŸbirliÄŸinin yasal zemine oturacağını belirtiyor.BULGARLAR EKMEK PARASI PEŞİNDENiyazi Halilibrahim: Harmanlı'dan pazartesi, çarÅŸamba ve cuma günleri Edirne Hali'ne gelip, mal alıyorum. Buradan 200 bin liraya aldığım patatesi 400 bin, 1 milyon 700 bin liraya aldığım biberi 2.5 milyon ve 1.5 milyon liraya aldığım patlıcanı 2 milyon liraya satacağım.Gida Çoleva: Lokantalardan aldığım sipariÅŸleri Edirne'den karşılıyorum. Harmanlı'dan Edirne'ye her gün gidip geliyorum. Öğretmenlik yapsam ayda ancak 180 leva kazanabilirim. Ama sadece haftada 1.5 ton zeytin alıp Bulgaristan'a götürdüğümde 250-300 leva kazanıyorum. Allah bereket versin.Georgi Panayof: Eski Zara'da kafeterya iÅŸletiyorum. Edirne'den patates ve zeytin alıp dükkanımda kullanıyorum. Ekonomik oluyor.Georgi Dimitrov: Haskova'da manavım. Ekmek parası için geliyorum. Burada her ÅŸey ucuz. Satmak için patates, evim için tavuk, salam alıyorum. YUNANLILAR GÄ°YÄ°M KUÅžAMA MERAKLIJoni Dimitriu: ArkadaÅŸlarım Vasov ve Marianna'yla birlikte otomobille Dimetoka'dan geldik. Ä°ki ayda bir gelip geziyoruz. Bizim esnaf büyük ucuzluk yaptığı için fiyatlar eÅŸitlendi. Yine de hoÅŸumuza giden bir ÅŸey bulursak alacağız. Özellikle antika eÅŸyalarla deri giysilere bakıyorum.Thedoros Gavigas: Dimoteka'dan ayda bir Edirne'ye geliyorum. Bugün oÄŸullarıma kot pantolon alacağım. Giderken, tavuk, sucuk da götüreceÄŸim.Vasov Bashgu: Tekstil ürünleri burada daha ucuz. BeÄŸendiklerimi satın alıyorum. Yiyecek almıyorum ama öğle yemeklerimizi burada yiyoruz.Marianna Khrisholy: Giyim eÅŸyası almaya geldim.Angilos-Metania-Adriana Oristos: Ä°ki ayda bir geliyoruz, beÄŸendiÄŸimiz bir ÅŸey olursa satın alacağız. Asıl amacımız gezmek.KABZIMAL ERDOÄžAN BALCI:Halde sekizi kabzımal, 12'si komisyoncu 20 dükkan var. Sattıklarımızın yüzde 25'i Bulgarlara gidiyor. Noel ve diÄŸer Ortodoks yortularında normal günün on katı satış yapıyoruz. Patates ve salatalık çok önemli, çünkü ekmek yerine patates yiyorlar ve yoÄŸurtlu her yiyeceÄŸin içine salatalık doÄŸruyorlar. Buraya kaçak muz, ÅŸekerleme, sigara ve viski getiriyorlar. Yeni Emniyet Müdürü geldikten sonra biraz azaldı. Ancak bir gerçek var ki eÄŸer mal getirip satamazlarsa Bulgar müşterilerimiz yüzde 50 azalır. Bazen paraları çıkışmıyor, veresiye satış yapıyoruz. Türklerden 120 milyar alacağımı toplayamıyorum ama Bulgara sattığım malın parası iki günde dönüyor.Â
button