Oluşturulma Tarihi: Ekim 16, 2002 00:00
DÜNKÜ yazıma, bizim ‘‘İslami Kesim’’e mensup bazı hazretlerin Bali'deki katliamı açıklamak için tekrar komplo teorisi uyduracaklarına dair bir varsayımla başlamıştım.Eh malımı bilirim, kehanetim doğru çıktı ve 11 Eylül senaryosu yine temcit pilavı oldu.Ama şunu söyleyeyim ki, işkembe-i kübradan atarak gerçeği görmezden gelmek yalnız bizim ülkemize mahsus bir şey değil... Hatta, sırf Müslüman aleme de özgü değil...Batı'nın Yugoslavya'yı kasten böldüğüne ilişkin Sırp paranoyasından başlayın ve SSCB'nin yine aynı Batı tarafından bilhassa parçalandığı yönündeki Rus travmasına uzanın, dindar veya laik; İsevi ya da Muhammedi farketmez, hayatı, dünyayı ve olguları kavramakta zorlanan bütün toplumlarda komplo teorilerinden geçilmez. Bunların müşterisi ibadullahtır.Böylelikle,aslında kendi sorumluluklarından kaynaklanan olayları başkalarının üzerine atarak hem bir ‘‘günah keçisi’’ yaratırlar, hem de işin içinden sıyrıldıklarını sanarlar.Bu zavallığın temelinde de iki esas etken yatar.* * *BİRİNCİSİ cehalettir.Yani, çok çetrefil ve çok kaotik bir boyut arzeden yerküre gelişmeleri yeterince ayrıntıyla ve objektif açıdan izlenmediği takdirde, o gelişmelerin arkasında her şeye kadir bir elin olduğu kanısı yaygınlık kazanır. Pişpirik masası hezeyanları ‘‘derin fikre’’ (!) dönüşür.Komplo teorileri en önce, bilgisizlik, körlük ve analitik tahlil yoksunluğunda yeşerir.İkinci neden ise bağnazlıktır. Fanatizmdir.Dini veya değil, herhangi bir iman ya da ideolojiyle ne kadar çok şartlanır ve onun zihin şablonlarını ne kadar çok benimserseniz, eleştirel düşünceden de o oranda koparsınız. Bireyi kollektifleştiren ve ruhi planda yapay bir denge durumu yaratan bu gelişme, son derece doğal olarak, kendisine bir güvence, bir emniyet payandası arar.Dolayısıyla da, sebep - sonuç ilişkisinde ‘‘sebeb’’i hep ‘‘öteki’’nin üzerine yıkarak ve ‘‘sonuç’’u da hep ‘‘mukadder’’ adderek, o güvenliği ve o emniyeti yakalamış olur.Fakat tabii gerçeği asla ve asla yakalayamaz !* * *İŞTE, komplo teorilerine zaten yatkın İslam Alemi'nin bir parçası olan Endonezya'daki gelişmeleri, Bali'deki son kahpelik dahil, yukarıdaki çerçeveye oturtmak gerekiyor.Çünkü, çok uzun dönem ‘‘Şarki Felemenk Hintleri’’ adı altında bir Hollanda sömürgesi olan ve gerek dağınık coğrafi yapısından, gerekse farklı etnik yelpezesinden dolayı bağımsızlık ertesinde de modern bir ulus-devlet kimliğini kazanamayan bu ülkenin özellikle Müslüman ahalisi, hanidir yaşadığı olumsuzlukların arkasında ‘‘öteki’’nin parmağını arıyor. Kendisinden kopan Doğu Timor ayrı devlet mi oldu, demek ABD ülkeyi bölecek...İktisadi kriz halk kitlelerini daha da mı fukaralaştırdı, demek Batı ve bir bölüm etnisitesi takımadalarda yaşayan Çin, Endonezya'yı ‘‘batırmak’’ (!) için kumpas kuruyor...Endonezya, heyhat genel İslami dünya gibi, suçu öküzün altındaki buzağıda arıyor.* * *VE tabii ki, yukarıdaki zihin şematiği, zaten bu temayı işleyen ve ‘‘El Kaide’’yle şöyle veya bağlantısı bulunan ‘‘Cemaat-i İslamiye’’ türü yerel şebekelere güç katıyor.Cehaleti fışfıklayan bağnazlık, parsayı hoşnutsuzlardan ve çulsuzlardan topluyor.Oysa, dur ve düşün be adam, Amerika el kadar bir Timor için koskoca Endonezya'yı gözden çıkartır mı ? Bütün bir Güney Doğu Asya'nın istikrarsızlığa sürüklenmesini ister mi ?Senin krizin önce bölgeyi, sonra zincirleme süreçte küresel ekonomiyi etkilediğinden, hangi devlet sana neden kumpas kuracak ki ? Niçin pirinç çuvalına çomak sokacak ki ?Cehaleti bırak, bağnazlığı unut ve dur, düşün ve de artık anla ki be adam, Bali diskoteğinde patlayan terör bombası aslında senin komplo teorini bir defa daha patlattı !
button