Güncelleme Tarihi:
Komisyon tutanaklarından ilgili bölüm şöyle:
Süheyl Batum (CHP): Gezi Parkı’na katılan insanlara terör örgütüne darbeye teşebbüs ya da terör örgütüne mensup olmaktan dava açılıyor.
Mehmet Ali Şahin (AK Parti): Şimdi, Süheyl Hocam, tabii, sık sık Gezi’ye atıfta bulunuyorsunuz.
Batum: Somut olsun diye.
Şahin: Sayın Sırrı Süreyya Bey bu işin başındaydı, ağaçlar kesilmesin diye dozerin karşısına çıktı; ben buna saygı duyarım.
Sırrı Süreyya Önder (BDP): Allah razı olsun!
Şahin: Ama şimdi televizyonlara çıkıp açıklama yaparak “Tayyip Erdoğan’ın sonu Menderes’ten daha kötü olacak” diye açıklama yaparsanız, duvarlara işte, bunlar gidiyorlar -zabıtlara da geçiyor- o günlerde -Öveçler’de oturuyorum- tabii eski Meclis Başkanı olmam dolayısıyla binanın önünde bir polis kulübesi var. Şimdi, gece işte, saat gece yarılarına doğru bir kalabalık, bin kişi, 2 bin kişi yürüyor. Şimdi, ben Karabük’teyim, hanım arıyor ve diyor ki: “Kalabalık sürekli zile basıyor, senin ismini söyleyerek aşağıya inmeni istiyor.” Çocuklar da korkmuşlar. Ben de “Kapıyı da kilitleyin içeriden, dışarıya da çıkmayın, açmayın kapıyı” dedim. Ben orada olsam, aşağıya insem kesinlikle beni linç ederlerdi. Yani bazı gruplar...
YA BIRAK ALLAH AŞKINA
Faruk Bal (MHP): “Ben milletvekiliyim” dersin, dokunamazlar Sayın Başkanım!
Şahin: Ya bırak Allah aşkına ya! Şimdi, sadece bana değil, başka arkadaşların evinde de aynı şeyi yapmışlar. Bazıları farklı şartlanmalarla, işte “Biz bu sokak hareketleriyle bu hükümeti düşüreceğiz, bu bir sivil darbe olacak” falan düşüncesiyle hareket ettiler. Benim kastım oydu; yoksa zaten siz amacınıza ulaştınız 600 ağaç 700-800 ağaç oldu Gezi Parkı’nda.
Önder: Ama karşılığında bir bomba yedik, 5 tane genç, 1 tane polis memuru hayatını kaybetti.
Mehmet Ali Şahin: Olmasaydı tabii..
DOLMABAHÇE’Yİ YIKACAKLARDI
Önder: 8 bin kişi hastanelik oldu, 11 insan gözünü kaybetti.
Şahin: Doğru yani o olayları başlatanlar orada amaçlarına ulaşmıştır, yani yeşile sahip çıkanlar amaçlarına ulaşmıştır.
Atilla Kart (CHP): Şimdi efendim, o Gezi eylemleri sırasında sizin şahsınıza yönelik olarak, Başbakan’a yönelik olarak, Başbakan’ın eşine yönelik olarak o yapılan hakaretleri kabul etmek mümkün mü? Şimdi, o nedir? O bizim toplumsal ayıbımızdır, o ayrı bir bahistir.
Şahin: İnönü’den dozeri, kepçeyi düz kontakla götürdüler şeye biliyorsun, Dolmabahçe’yi yıkacaklardı.
Kart: Yani, bunun Ceza Kanunu anlamında elbette karşılığı vardır.