Komisyona göre deliller yok hükmünde

13 sayfalık ekler diziniyle birlikte 210 sayfadan oluşan Soruşturma Komisyonu raporunda, “Bir hakim kararına dayalı olsa dahi, dinlemelerden elde edilen bilgilerin delil olarak kullanılabilmesi mümkün değildir” denildi. Raporda tüm suçlamalar, “Hukuka uygun olarak elde edilen deliller muvacehesinde kanıtlanamamıştır. İletişimin tespiti, dinlenmesi ve kayda alınması ve teknik araçlarla takip sonucu elde edilen bulgular yok hükmündedir” ifadesiyle düşürüldü. Rapordan bazı bölümler özetle şöyle:

YETERLİ ŞÜPHEYE ULAŞILMADI

Rüşvet vermeyi ve almayı gerektirecek bir husus görülmemekle birlikte bir an için bunların hepsini bir tarafa koyduğumuz takdirde dahi rüşvet olarak bir para alışverişinin yapıldığı hususunda dava açmayı gerektirecek kadar yeterli şüpheye ulaşılamamıştır. Esasen yolsuzluk suçlarından sayılan zimmet, irtikap gibi fiillerin işlendiğine dair de hiçbir delil yoktur.

PARAYA MÜDAHALE ETMEDİLER

Örneğin 30 Ağustos 2013 tarihinde Zafer Çağlayan’a gönderildiği ileri sürülen ve rüşvet olarak nitelendirilen paraya hiç müdahale edilmediği gibi Atatürk Havalimanı sonrasında takip dahi yapılmamış olması, Ekim 2013’te Muammer Güler’e gönderildiği ileri sürülen ve rüşvet olarak nitelendirilen paraya müdahale edilmemiş olması dikkat çekicidir.

BABA-OĞUL İRTİBATI YOK

Reza Zarrab’ın talimatıyla, Abdullah Happani tarafından hazırlanan ve 2 milyon euro, 2 milyon dolar ve 1 milyon 500 bin TL olduğu anlaşılan paranın valiz ve sırt çantası içerisinde taşınarak... Yenimahalle/Ankara adresine -Telefon görüşmelerinde Kaan’ın evi olduğu anlaşılıyor- götürüldüğü hususunda, Salih Kaan Çağlayan ile babası Zafer Çağlayan arasında irtibatın sağlandığı noktasında yapılan malvarlığı araştırmasında herhangi bir bulgunun elde edilememiş olması ve bakan bilgisi ve talimatı doğrultusunda paranın oğlu Çağlayan tarafından teslim alındığına yönelik başkaca delilin de elde edilememiş olması karşısında bakanın savunmasına itibar etmek gerekmiştir.

ZARRAB’IN İMZASI YETERLİ

İsviçre’den getirtilen saatle ilgili parasını ödediğine dair Zarrab tarafından imzalanan ve saatin parasını aldığını belirten bir yazı ibraz ettiği, piyanoya karşılık 40 bin Euro’yu eşine ait 47 bin Euro’nun 40 bin Euro’su ile ödediğini beyan ettiği, savunmasının aksine yeterli şüphe oluşturan delil bulunamadığından dolayı Yüce Divan’a sevk edilmemesi yönünde kanaat oluşmuştur.

SADECE DANIŞMANLIK ÜCRETİ

Muammer Güler’in, Zarrab’ın yanında çalışan Rüçhan Bayar isimli akrabasından oğlu Barış Güler’in alacaklı olduğu paranın alışverişi ve Zarrab– Barış Güler arasındaki danışmanlık sözleşmesi dışında bir para transferinin olmadığı, aksine bir delil bulunmaması nedeniyle savunmasının aksine bir delil elde edilememiştir. Eylemlerin hiçbiri AB Bakanlığı görevleri arasında kabul edilecek hususlar olmayıp nüfuz ticareti ve rüşvet suçları kanıtlanamamıştır.

ULUSAL GÜVENLİĞE TEHDİT

İhbarda, kişilerin telefon numaraları ile birlikte ve özellikle Erdoğan Bayraktar’ın oğlunun isim ve telefon numarasıyla birlikte zikredilmesi manidar bulunmuştur. Yine özel soruşturma usulüne tabi, devletin iç ve dış siyasetine yön veren Bakanlar Kurulu üyelerinin sıradan-soyut iddialarla, hukuksuz yöntemlerle, teknik dinleme ve takip altına alınması, uzunca bir süre ilgili Başsavcı ve TBMM Başkanlığı’ndan gizlenmesi ulusal güvenliği tehdit eder nitelikte olup soruşturmacıların varmak istedikleri gaye konusunda akla türlü istifhamlar çağrıştırmıştır.