Kolsuz genç kız kaçırdı

Filmlere konu olacak bir aşk serüveni bu. Türkiye'nin kolları olmadığı için ‘‘ağzıyla resim yapan genç’’ diye tanıdığı, ayakları gelişmediği için de tekerlekli sandalyeye mahkûm olan

30 yaşındaki Murat Duran, kendi deyişiyle ‘‘hayatının zaferi’’ni kazandı. Deliler gibi aşık olduğu 18 yaşındaki Sevda Sinir'in kalbini kazanan genç, ailesi karşı çıkınca genç kızı kaçırıp gizlice nikah kıydı.

Murat Duran'ın Sevda'ya aşkı ilk görüşte oldu. Hani şu ‘‘yıldırım aşkı’’ dedikleri şey. Karşıyaka'da müzik aletleri satan işyerine çalışmak için başvuran Sevda Sinir'i gönlüne kazıyan Murat, aylarca karşı tarafı fethe hazırlandı. Gözü Sevda'dan başkasını görmeyen Murat, zaman zaman ağır fiziksel engelli olmanın endişelerini yaşadı. Ama bir gün aşkının karşılıksız olmadığını anladığında sanki dünyaya yeniden geldi. Ağır fiziksel engelli birisinin de sevebileceğini, sevilebileceğini kanıtladığına inanan Murat, ‘‘Evlilik sadece cinsellik demek değil. Duygu dünyamız, sevgimiz öylesine zengin ki. Bu zenginliği hiçbir şeye değişmeyiz’’ diyor.

BİR KAÇMA ÖYKÜSÜ Ancak birbirini delice seven iki gencin evliliği, araya aile sorunları girince tabii ki kolay olmadı. Önce kendisini sahiplenen işadamı Salih Erkek'le genç kızı ailesinden isteten Murat Duran, ret yanıtı aldı. Bedensel engelli olmasına karşın azmiyle başarılı bir ressam olan gencin Karşıyaka Belediyesi'nin tahsis ettiği büfede yaşamını sağlayacak geliri elde edebilmesi, aileyi iknaya yetmedi. Kızlarının maliye, muhasebe eğitimi almasını arzu eden aile, görüşmelerini de yasakladı. Ancak aşk yasak ve sınır tanımaz. Tabii aşıklar da. Gençler anlaştılar ve Sevda'nın 18 yaşını doldurduğu günün ertesinde isyan bayrağını açarak kaçtılar.

TARİKATÇI SUÇLAMASI Ama Sevda'nın ailesi de kolay pes etmiyordu. Murat'ın ‘‘tarikatçı’’ olduğu öne sürdüler. İki genç, bu kez de polis ve jandarmayla uğraştılar. Bu arada Bayındır Belediyesi'nde, bir avukat arkadaşları ile belediye çaycısının tanıklığında gizlice nikah kıydılar.

KALBİMİ ONA AÇTIM Ticaret Lisesi'ni bu yıl bitiren ve güzel sanatlar okumak isteyen Sevda, eşi için ‘‘O kalbimi açabildiğim ilk insan. Ne düşündüğümü, ne istediğimi soran ilk kişi. Beni sevdiğini biliyorum. Ben de onu çok seviyorum’’ diyor.

DÜĞÜN ÇOK YAKINDA Murat, sevdasının geleceğini de düşünüyor. İleride eksikliğini duymasın diye düğün yapmak, onu telli duvaklı giydirmek istiyor. Bunun için yardımsever Atalay Noyaner, Lunapark Gazinosu'nu 18 Kasım gecesi için çifte ücretsiz tahsis etti. İki genci tanıyıp sevenler de ellerinden geleni yapma yarışında. Yaşamlarını kazanmak için her sabah, Girne'deki müzik aletleri ve sanat eserleri sattıkları işyerlerini açan gençler, mutlu yaşamlarının başlangıcında sevenlerini yanlarında görmek istiyor, onları düğünlerine davet ediyor.