Kokain Meclis’te
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Mart 23, 2012 00:00
Antalya’da “Polisin giremediği mahalle” dediği Zeytinköy’e tebdili kıyafet giden CHP Milletvekili Yıldıray Sapan, 160 lira ödeyerek aldığı eroin ve kokain paketlerini Meclis’e getirdi.
Bu soruna dikkat çekmek istediğini belirten Sapan, “8 yaşındaki minik eller bunu sardı. Sürekli temastan dolayı sonra bağımlı oluyorlar. Kimse bunu küçümsemeye, yok saymaya kalkmasın” dedi.
CHP Antalya Milletvekili Yıldıray Sapan, seçim bölgesinde “Polisin giremediği mahalle” olarak nitelediği Zeytinköy’de tebdili kıyafet yaptığı gezide, tanesi 50 TL’ye aldığı kokain paketlerini TBMM’ye getirdi. Gizli kamera çekimlerini basın toplantısında anlatırken sesi titreyen Sapan, “8 yaşındaki minik eller bunu sardı. Sürekli temastan dolayı sonra bağımlı oluyorlar. Kendi çocuğunuzdan düşünün, bunu bilip de tedbir almayan milletvekiline küfür etmez miydiniz?” dedi. 8 yaşındaki bir çocuğun uyuşturucudan tedavi altında olduğunu öğrenince konuyla ilgilendiğini belirten Sapan, şunları söyledi:
‘Peynir’ eroin, ‘taş’ kokain
“Duyumlarıma göre burada uyuşturucu üzerinden dönen para günlük 5 milyon TL’dir. Antalya’da bile uyuşturucu kullanma yaşı 8’e kadar düşmüştür. Durum bana telefon eden anne-babaların söylediği gibi mi diye araştırdım. Biraz dolaşınca uyuşturucu satıcıları potansiyel müşteri olarak beni fark ettiler. ‘Peynir mi istersin, taş mı’ diye soran çok sayıda satıcı oldu. Peynirin eroin, taşın kokain anlamına geldiğini öğrendim. ‘Düğün’ deyince eğlence anlamına geliyor, uyuşturucu alıp eğlenmek. Uyuşturucu satıcılarının pervasızlığı beni şaşırttı. Sokaktan çeviriyorlardı beni. Polisin bile giremediği bir mahalle olduğu için kamerayı kullanan arkadaşım biraz korktu. Görüntülerde o yüzden yer yer kararmalar var.
210 TL ödedim
Bence Türkiye’de terör ve işsizlikten de öncelikli sorun uyuşturucu kullanımıdır. 3 paket eroin ve birkaç paket kokain aldım. Büyük kokain paketi 50 TL, küçük paket 20 TL. 160 TL ödedim, 50 TL de komisyon. Genelde orada sokaktaki satıcılar aracılık yapıyor. Güvenilir görünüyorsanız eve kadar gidebiliyorsunuz. Kimse anlattığım hikayeyi küçümsemeye, yok saymaya kalkmasın, ispatı burada. Bu toplumsal bir yara. Birileri getirip bunu sarsıcı biçimde anlatmalıydı.
Okullara kadar girmiş
Uyuşturucu okullara kadar girmiş, bazı büfelerde bile satılıyor. AKP kentsel dönüşüm konusunda gerçekten samimiyse işe Zeytinköy’de başlasın. Rantsal dönüşüm değil de kentsel dönüşüm isteniyorsa işte size Zeytinköy. Bu mahallede uyuşturucu bataklığı ancak gerçek kentsel dönüşümle önlenebilir. Ama yasa, kentsel dönüşüm için değil yandaşlara rantsal dönüşüm için çıkarılıyorsa bu bölgelere sıranın gelmeyeceği ortada.” Sapan, basın toplantısının ardından uyuşturucu paketlerini bir tutanakla basın bürosunda görevli polise teslim etti.
8 yaşında çocuklar sarıyor
SAPAN, 8 yaşındaki küçücük çocukların paketlediği uyuşturucuları Antalya’dan Ankara’ya getirirken yakalanma riskine ve komplo olasılıklarına karşı tedbir aldığını belirterek şunları söyledi. “Milletvekilleri havaalanında güvenlik denetimine tabi değil. Ama yine de bu bir riskti. Havaalanındaki görevliler de suçlanabilirdi. Havaalanına gitmedim, karayoluyla kendi aracımla geldim. Her şeyi önceden planladım ve adım adım uyguladım. Komplo şu sıralar çok moda. Onları elimden alıp ‘Bu adam başka bir niyetle bunları almış’ diyebilirlerdi. Gerçi sporcuyum, 1600 metrede ilk 40’tayım, kimse ona inanmaz ama yine de tedbir aldım. Açıklamayı önceden hazırlayıp şahitlendirdim. CD’yi şahitlendirdim. O görüntüler de zaten başlı başına kanıttır. Konuyu önceden birkaç yakın arkadaşımla paylaştım.”
CHP Antalya Milletvekili Yıldıray Sapan, seçim bölgesinde “Polisin giremediği mahalle” olarak nitelediği Zeytinköy’de tebdili kıyafet yaptığı gezide, tanesi 50 TL’ye aldığı kokain paketlerini TBMM’ye getirdi. Gizli kamera çekimlerini basın toplantısında anlatırken sesi titreyen Sapan, “8 yaşındaki minik eller bunu sardı. Sürekli temastan dolayı sonra bağımlı oluyorlar. Kendi çocuğunuzdan düşünün, bunu bilip de tedbir almayan milletvekiline küfür etmez miydiniz?” dedi. 8 yaşındaki bir çocuğun uyuşturucudan tedavi altında olduğunu öğrenince konuyla ilgilendiğini belirten Sapan, şunları söyledi:
‘Peynir’ eroin, ‘taş’ kokain
“Duyumlarıma göre burada uyuşturucu üzerinden dönen para günlük 5 milyon TL’dir. Antalya’da bile uyuşturucu kullanma yaşı 8’e kadar düşmüştür. Durum bana telefon eden anne-babaların söylediği gibi mi diye araştırdım. Biraz dolaşınca uyuşturucu satıcıları potansiyel müşteri olarak beni fark ettiler. ‘Peynir mi istersin, taş mı’ diye soran çok sayıda satıcı oldu. Peynirin eroin, taşın kokain anlamına geldiğini öğrendim. ‘Düğün’ deyince eğlence anlamına geliyor, uyuşturucu alıp eğlenmek. Uyuşturucu satıcılarının pervasızlığı beni şaşırttı. Sokaktan çeviriyorlardı beni. Polisin bile giremediği bir mahalle olduğu için kamerayı kullanan arkadaşım biraz korktu. Görüntülerde o yüzden yer yer kararmalar var.
210 TL ödedim
Bence Türkiye’de terör ve işsizlikten de öncelikli sorun uyuşturucu kullanımıdır. 3 paket eroin ve birkaç paket kokain aldım. Büyük kokain paketi 50 TL, küçük paket 20 TL. 160 TL ödedim, 50 TL de komisyon. Genelde orada sokaktaki satıcılar aracılık yapıyor. Güvenilir görünüyorsanız eve kadar gidebiliyorsunuz. Kimse anlattığım hikayeyi küçümsemeye, yok saymaya kalkmasın, ispatı burada. Bu toplumsal bir yara. Birileri getirip bunu sarsıcı biçimde anlatmalıydı.
Okullara kadar girmiş
Uyuşturucu okullara kadar girmiş, bazı büfelerde bile satılıyor. AKP kentsel dönüşüm konusunda gerçekten samimiyse işe Zeytinköy’de başlasın. Rantsal dönüşüm değil de kentsel dönüşüm isteniyorsa işte size Zeytinköy. Bu mahallede uyuşturucu bataklığı ancak gerçek kentsel dönüşümle önlenebilir. Ama yasa, kentsel dönüşüm için değil yandaşlara rantsal dönüşüm için çıkarılıyorsa bu bölgelere sıranın gelmeyeceği ortada.” Sapan, basın toplantısının ardından uyuşturucu paketlerini bir tutanakla basın bürosunda görevli polise teslim etti.
8 yaşında çocuklar sarıyor
SAPAN, 8 yaşındaki küçücük çocukların paketlediği uyuşturucuları Antalya’dan Ankara’ya getirirken yakalanma riskine ve komplo olasılıklarına karşı tedbir aldığını belirterek şunları söyledi. “Milletvekilleri havaalanında güvenlik denetimine tabi değil. Ama yine de bu bir riskti. Havaalanındaki görevliler de suçlanabilirdi. Havaalanına gitmedim, karayoluyla kendi aracımla geldim. Her şeyi önceden planladım ve adım adım uyguladım. Komplo şu sıralar çok moda. Onları elimden alıp ‘Bu adam başka bir niyetle bunları almış’ diyebilirlerdi. Gerçi sporcuyum, 1600 metrede ilk 40’tayım, kimse ona inanmaz ama yine de tedbir aldım. Açıklamayı önceden hazırlayıp şahitlendirdim. CD’yi şahitlendirdim. O görüntüler de zaten başlı başına kanıttır. Konuyu önceden birkaç yakın arkadaşımla paylaştım.”