Köfteye ihanet!
Güncelleme Tarihi:
Yalçın BAYER yazdı
Oluşturulma Tarihi: Haziran 29, 2007 01:17
GENÇ Parti’nin ilk sıra adayı; CHP kökenli Ali Atay (Köfteci Ali), "Bütün partilerin rakibi biziz" diyor.
Ama dükkánında köfte yiyenlerden, "GP’lilere bakmayın, ne kadar boş ve aylak adam varsa orada. Cem Uzan’dan hálá döner-pilav ve konser bekliyorlar. GP halkı kandırıyor" eleştirileri de eksik değil. GP adayı Ali Atay’ın ızgaracısı Ali Alay (56), patronunun adaylığını eleştiriyor, "Ben olsam daha çok oy alırım" diyor. Bize köftenin hilelerini de anlatırken, "Soya kıymasından köfte yapanlar, Tekirdağ köftesine ihanet ediyorlar" diyor.
BJK-FB-GS 1980’ler ve öncesinde tüm partilerde seçim yasası gereği "önseçim" yapılır; demokratik bir yarış olurdu. Ne yazık ki, böyle bir "gelenek" yok artık; lider için en kolayı ve rahatı "atama". Örgütte "yarış" olmayınca, "keyifsiz" partilerin kapıları da seçimden seçime açılır olmuş. Dolayısıyla özellikle gençler "enerjileri"ni taraftar derneklerine yöneltmiş. GS, FB ve BJK taraftar dernekleri arasında büyük bir rekabet ortaya çıkmış. Onlara göre gündem seçim değil, transferler... Büyük bir göçe maruz kalan -ve de susuz kalan- Çorlu’da; FB’liler ilköğretim okulu yaptırırken, GS’liler ise Türkiye’nin en "lüks lokali"ni açmış. Açılışa gelen GS Kulübü Başkanı Özhan Canaydın, Çorlu girişinde büyük bir konvoyla karşılanmış; gözler hemşerileri Turgay Şeren’i aramış. Partiler uyuyadursun taraftar dernekleri, Trakya ve Marmara bölgesinde "federasyonlaşmaya" gidiyor.
LİDER SEÇİMİ Esasa dönersek... AKP, CHP ve DYP’de önseçim bekleyenler haklı olarak tepki göstermişler. CHP Milletvekili Enis Tütüncü de bundan rahatsız, "Ben Genel Merkez’den önseçim istedim, ama ’karışma’ yanıtını aldım" diyor. Liderlerin "dikensiz gül" bahçesi istedikleri açık. Tekirdağ İskele Meydanı’nda eskiden tanıdığımız bir avukat dostumuz, "CHP’nin işi iyidir" diye takıldı bize. İlginç bir gözlemi var: "CHP iktidar olursa, ekonomiden anlayan güçlü bir kadrosu olacak. Özal’ın ekibinden de daha önemli isimleri var; DPT kökenli Enis Tütüncü ve 2. sıradaki eski Hazine Müsteşarı Faik Öztrak bizden... İlhan Kesici, Akif Hamzaçebi, Kemal Kılıçdaroğlu, Algan Hacaloğlu, Mustafa Özyürek’i de düşünün. 1990’ların ekonomi bürokratlarından Ali Tigrel de aday olmalıydı. CHP bu kadro ile IMF politikalarını daha dik başlı yürütmez mi?" 3. sırada eski Çorlu Belediye Başkanı Ünal Baysan’ın olması, CHP için ayrı bir avantaj.
TILSIMLI MİTİNG AKP’nin vali kökenli milletvekili Ziyaeddin Akbulut yine liste başı olurken; "köy politikacısı" olarak tanınan Ahmet Kambur ise liste dışı kalmış. Kambur’un yerine Tayyip Erdoğan’ın arkadaşı olduğu söylenen MÜ İlahiyat Fakültesi’nden "din felsefesi" profesörü Necip Taylan getirilmiş. Her iki adayın "tarikatçı" olarak nitelendirilmesi Tekirdağlıları pek memnun etmemiş. Ayrıca Belediye Başkanı Ahmet Aygün’ün "deli danalar" gibi koşuşturması AKP’ye oy getirmeyecek. Ama gerçek şu ki, iktidarın Muratlı’dan Tekirdağ’a demiryolu hattı, çevre yolu projelerinin devreye sokulması, geçen dönem başlayan Kınalıköprü-Çanakkale duble yolunun tamamlanması, TOKİ konutları ve en önemlisi de Barbaros’ta özel sektöre ait büyük bir konteyner liman inşaatının başlatılmasının arkasında Akbulut’un çabaları bulunuyor. 2002’de 19.7 milyon YTL olan kamu yatırımları 2007’de 102.7 milyon YTL’ye yükselmiş... Buna rağmen CHP’nin "havası"na karşın AKP’nin "arazi"de henüz bir etkinliği yok; umutlar Erdoğan’ın "tılsımlı" mitingine kalmış.
TORBALI İNANMIŞ! MHP’nin liste başındaki Malatya kökenli, İller Bankası ile iş yapan müteahhit Kemalettin Nalcı’ya "yerli" olmadığı için bir soğukluk var. Kısaca ’Ampul’un ışığı kimseye umut vermiyor. Demokrasiye inancını kaybeden, fabrikası kapandığı için işini kaybeden, ektiği-biçtiği ile geçinemeyen kitlelerle, AKP’nin ’torbası’nı bekleyen ’inanmışların!’ savaşı olacak bu seçim.
BENCE
CHP’nin 5 milletvekilliğinden ikisi garanti olmak üzere üç milletvekilliğini koruyabileceği konusunda bir görüş birliği var. Bazı çevrelerin CHP lehine "4-1 olur" iddiaları büyük bir sürpriz sayılabilir. CHP’nin 3 üyeliği kazanacağı hesabıyla AKP’den Akbulut’un parlamentoya yine girmesi belki kolay olabilir ama 2002’deki gibi ikinciyi çıkartabilir mi? İşte bu GP, MHP ve DP’nin ülke performansına bağlı.
BJK-FB-GS 1980’ler ve öncesinde tüm partilerde seçim yasası gereği "önseçim" yapılır; demokratik bir yarış olurdu. Ne yazık ki, böyle bir "gelenek" yok artık; lider için en kolayı ve rahatı "atama". Örgütte "yarış" olmayınca, "keyifsiz" partilerin kapıları da seçimden seçime açılır olmuş. Dolayısıyla özellikle gençler "enerjileri"ni taraftar derneklerine yöneltmiş. GS, FB ve BJK taraftar dernekleri arasında büyük bir rekabet ortaya çıkmış. Onlara göre gündem seçim değil, transferler... Büyük bir göçe maruz kalan -ve de susuz kalan- Çorlu’da; FB’liler ilköğretim okulu yaptırırken, GS’liler ise Türkiye’nin en "lüks lokali"ni açmış. Açılışa gelen GS Kulübü Başkanı Özhan Canaydın, Çorlu girişinde büyük bir konvoyla karşılanmış; gözler hemşerileri Turgay Şeren’i aramış. Partiler uyuyadursun taraftar dernekleri, Trakya ve Marmara bölgesinde "federasyonlaşmaya" gidiyor.
LİDER SEÇİMİ Esasa dönersek... AKP, CHP ve DYP’de önseçim bekleyenler haklı olarak tepki göstermişler. CHP Milletvekili Enis Tütüncü de bundan rahatsız, "Ben Genel Merkez’den önseçim istedim, ama ’karışma’ yanıtını aldım" diyor. Liderlerin "dikensiz gül" bahçesi istedikleri açık. Tekirdağ İskele Meydanı’nda eskiden tanıdığımız bir avukat dostumuz, "CHP’nin işi iyidir" diye takıldı bize. İlginç bir gözlemi var: "CHP iktidar olursa, ekonomiden anlayan güçlü bir kadrosu olacak. Özal’ın ekibinden de daha önemli isimleri var; DPT kökenli Enis Tütüncü ve 2. sıradaki eski Hazine Müsteşarı Faik Öztrak bizden... İlhan Kesici, Akif Hamzaçebi, Kemal Kılıçdaroğlu, Algan Hacaloğlu, Mustafa Özyürek’i de düşünün. 1990’ların ekonomi bürokratlarından Ali Tigrel de aday olmalıydı. CHP bu kadro ile IMF politikalarını daha dik başlı yürütmez mi?" 3. sırada eski Çorlu Belediye Başkanı Ünal Baysan’ın olması, CHP için ayrı bir avantaj.
TILSIMLI MİTİNG AKP’nin vali kökenli milletvekili Ziyaeddin Akbulut yine liste başı olurken; "köy politikacısı" olarak tanınan Ahmet Kambur ise liste dışı kalmış. Kambur’un yerine Tayyip Erdoğan’ın arkadaşı olduğu söylenen MÜ İlahiyat Fakültesi’nden "din felsefesi" profesörü Necip Taylan getirilmiş. Her iki adayın "tarikatçı" olarak nitelendirilmesi Tekirdağlıları pek memnun etmemiş. Ayrıca Belediye Başkanı Ahmet Aygün’ün "deli danalar" gibi koşuşturması AKP’ye oy getirmeyecek. Ama gerçek şu ki, iktidarın Muratlı’dan Tekirdağ’a demiryolu hattı, çevre yolu projelerinin devreye sokulması, geçen dönem başlayan Kınalıköprü-Çanakkale duble yolunun tamamlanması, TOKİ konutları ve en önemlisi de Barbaros’ta özel sektöre ait büyük bir konteyner liman inşaatının başlatılmasının arkasında Akbulut’un çabaları bulunuyor. 2002’de 19.7 milyon YTL olan kamu yatırımları 2007’de 102.7 milyon YTL’ye yükselmiş... Buna rağmen CHP’nin "havası"na karşın AKP’nin "arazi"de henüz bir etkinliği yok; umutlar Erdoğan’ın "tılsımlı" mitingine kalmış.
TORBALI İNANMIŞ! MHP’nin liste başındaki Malatya kökenli, İller Bankası ile iş yapan müteahhit Kemalettin Nalcı’ya "yerli" olmadığı için bir soğukluk var. Kısaca ’Ampul’un ışığı kimseye umut vermiyor. Demokrasiye inancını kaybeden, fabrikası kapandığı için işini kaybeden, ektiği-biçtiği ile geçinemeyen kitlelerle, AKP’nin ’torbası’nı bekleyen ’inanmışların!’ savaşı olacak bu seçim.
BENCE
CHP’nin 5 milletvekilliğinden ikisi garanti olmak üzere üç milletvekilliğini koruyabileceği konusunda bir görüş birliği var. Bazı çevrelerin CHP lehine "4-1 olur" iddiaları büyük bir sürpriz sayılabilir. CHP’nin 3 üyeliği kazanacağı hesabıyla AKP’den Akbulut’un parlamentoya yine girmesi belki kolay olabilir ama 2002’deki gibi ikinciyi çıkartabilir mi? İşte bu GP, MHP ve DP’nin ülke performansına bağlı.