Koeninsegg kendi Guiness rekorunu yine kendisi kırdı
Güncelleme Tarihi:
Emre ÖZPEYNİRCİ
Oluşturulma Tarihi: Mart 09, 2004 21:59
Cenevre fuarını gezerken dikkatimi çeken en ilginç modellerin başında İsviçre'li spor otomobil üretici Koeningsegg'in CCR isimli yeni spor otomobili geldi. 655 beygir güçlü CC8S modeli ile dünyanın en güçlü otomobili ünvanını alarak Guiness Rekorlar Kitabı'na giren Koeningsegg firması, sahip olduğu rekoru CCR ile geçmiş durumda.
Koeningsegg'in 806 beygir gücündeki bu iki kişilik yeni spor otomobili, sahip olduğu güçlü motorun yanı sıra hafifliği ile de dikkat çekiyor. 1180 kilo ağırlığındaki bu aracın, beygir başına sahip olduğu 1.46 kiloluluk ağırlığı şu anda otomotiv endüstrisinde ulaşılan en iyi rakam... Sahip olduğu beygir gücü ve hafifliği ile CCR yaklaşık 9 saniyede 235 kilometre hızla çeyrek mil gidiyor. CCR 100 kilometre hıza 3.2 saniyede ulaşırken, maksimum 400 kilometre hıza ulaşıyor.
Firma otomobilin ağırlığını düşürmek için gövdeyi karbon fiberden kaplayarak bunu sert köpükle takviye etmiş. Aracın üstü açılıyor ve ön bagaja giriyor. 4.7 litre V8 silindirli ve her silindir için 4 valfin yer aldığı güçlü motoru aluminyumdan inşaa edilen CCR'nin 6 ileri Cima vitesi bulunuyor.
Yeni CCR, şu an Koeningsegg'in en üst düzeydeki otomobili olma özelliğini gösterirken, firma CCR'yi yaratırken CC8S'yi daha ileriye taşıyarak, gerek tasarımında gerekse gücünde bir çok yenilik yapmış. CCR'nin yeniliklerinden yan hava girişleri, farklı ön farlar, yenilenen arka tasarım, geniş fren pedalları ve daha güçlü motor ilk göze çarpanlar arasında. İsviçre’li Lysholm şirketinin geliştirdiği çift basınçlı kompresör ve titanyumdan yapılan yeni egsoz sistemi de aracın motorunun güçlü performans elde etmesinde oldukça büyük katkıları olmuş.
Bu sayede motor, 6900 devirde 806 beygirlik bir güce ulaşıyor. Aracın torku ise 2000 devirdeyken 550 Nm'de, 5700 devirdeyken ise 920 Nm'ye çıkıyor. İsviçre'nin bir numaralı savaş uçağı filosuna verilen bir sembol olan hayalet ise CCR'nin içinin dekorasyonunda kullanılmış. Şu an spor otomobil pazarının en üst modellerinden biri olan CCR'nin fiyatı henüz açıklanmadı ama firmanın bir önceki modeli CC8'in fiyatı 470 bin dolar. Bu da yeni modelin fiyatı hakkında ipuçları veriyor.
CCR'nin donanımları arasında park sensörleri, GPS navigasyon, uzaktan izleme sistemi, telefon sistemi, arka kamera, F1 tarzı vites, 4 noktalı emniyet kemerleri, ekstra ses izolasyonu bulunuyor. CCR'nin ağabeyi olan CC8 yapılan testlerde Ferrari Enzo ve Saleen S7'i geçerek, McLaren F1 ile kafa kafaya gelmişti. CCR'nin karşılaştırmalı testlerinde en büyük rakibinin Bugatti Veyron olabileceği söyleniyor.
Cenevre’de gözüme çarpanlar
Fast-food tasarım
Cenevre fuarında otomobil firmaları yeni modellerinin tanıtımını yaparken bir taraftan da ziyaretçilerin ilgisini çekmek için çeşitli aktiviteler gerçekleştirirler. Bazı firmalar bunu bilgisayar oyunları ile yaparken, bazıları özel şovlar sergiler bazıları da çeşitli promosyonlar verir. General Motors firması ise standının bir köşesinde eğitmenler aracılığı ile nasıl otomobil tasarlanacağını öğretiyor. Firma Paris'li tasarımcılar eşliğinde ziyaretçilere otomobil tasarımının evrelerini ve bu tasarımların nasıl gerçekleştiğini gösteriyor. Ayrıca ziyaretçiler bu bölümde kendi tasarımlarını yapıp, yaptıkları tasarımların maketlerini oluşturabiliyorlar. GM'in standında yer alan bu bölümde, otomobillerin kalemle eskizinin yapılması ve boyanması, bilgisayarda tasarlanması ve maket yapım aşamaları bulunuyor. Daha çok gençlerin ziyaret ettiği bu bölüm sayesinde birbirinden farklı otomobillerin nasıl yaratıldığı gözler önüne seriliyor.
Bu otomobile sahipseniz eve ihtiyacınız yok
Alman mühendislik ve tasarım şirketi EDAG, Cenevre'de ‘genX’ isminde çok radikal bir konsept model sergiliyor. İki kişilik bu spor otomobilin üst kısmı bir düğmeye basarak yatağa dönüşüyor. Bugüne kadar otomobillerde olmayan birçok yeniliği içinde barındıran genX'in arka tekerleklerinin hemen önünde yer alan taşınabilir çantalar ise eşyalarınızı koyabileceğiniz bir dolap vazifesi görüyor. Bu çantaların içine ister takım elbisenizi koyabilir isterseniz diğer özel eşyalarınızı yerleştirebilirsiniz.
‘Tekerlek üstündeki ev’ olarak adlandırılan bu modelin önemi içindeki yatak olan bölümde gizli. Bir düğmeye basarak aracın üst tavanı açılarak körüklü yatak dışarıya çıkıyor. Bir veya biraz zorlanır ise iki kişinin uyuması için tasarlanan bu bölüm uzun yolculuklar için büyük kolaylık sağlıyor. Bu tip uygulamaları bugüne kadar gerek kamyonlarda gerekse bazı minibüslerde gördük. Ama ilk kez bir spor otomobilin içinde böyle bir ayrıntının yaratılması fuarda büyük dikkat çekti. Şu an için sadece fikir verme açısından böyle bir aracın yaratıldığını kaydeden EDAG yetkilileri, isteğe bağlı olarak bu tip araçların üretimine geçebileceklerini belirtiyorlar.
Fuarlarda Cinema 7D, Keinath GT/C ve üstü açık GT/C ve Scout gibi birbirinden ilginç konsept modelleri sergileyen EDAG, bugün kadar bir çok büyük otomotiv şirketiyle çalıştı. EDAG'ın tasarım ve üretim konusunda danışmanlık verdiği markaların başında ise VW Touareg, Mercedes SL, Beetle Cabrio ve Hummer H2 gibi modeller bulunuyor.
İnternet sürprizleri ortadan kaldırdı
Geçen hafta 74'üncüsü düzenlenen uluslararası Cenevre Otomobil Fuarı'ndaydım. Bugüne kadar basın mensupları için otomobil fuarları hep takip etmesi en zor etkinlikler olmuş ve fuarların bitiminde hep derinden bir ‘ohh’ çekilmiştir. Özellikle günlük bir gazete iseniz daha fuarı tam anlamıyla gezemeden gazetenize en sıcak haberleri aktarmak durumundasınız. Çünkü hem saat farkı hem de baskıya yetişmek için kısa bir sürede yenilikleri inceleyip diğer taraftan üst düzey yetkililerle röportaj yapmanız gerekir. Son dönemde bu röportajlar Türkiye'nin otomotiv alanındaki atılımlarıyla bir hayli önem kazandı. Çünkü artık uluslarası firmaların üst düzey yöneticilerine Türkiye ile ilgili de soracak bir sorumuz bulunuyor.
Sözün kısası fuarlarda, ‘‘Şöyle bir dolaşayım, neler varmış neler yokmuş' deme şansınız çok fazla olmuyor. Dergiler için ise olay biraz daha vahimdir. Onların acele haber geçme durumları yoktur ama ‘hamallıkları' daha fazla olur. Çünkü dergi çalışanları tüm modeller hakkında döküman toplayıp, ekstradan fuarın neredeyse her karesini fotoğraflamak gibi ağır yükümlülüklere sahiptir. Son dönemde teknolojiye paralel olarak dökümanlar biraz hafifledi. Artık firmalar koca koca dosyalar yerine herşeyi bir CD'nin içine sokabiliyorlar ve bu da dergileri bir hayli memnun ediyor.
KOLİLERLE DÖKÜMAN GÖNDERİRDİK
Bundan bir kaç yıl öncesine kadar biz gazeteciler de fuarlardan döküman toplar bunları uzun süren beklemelerin ardından koliler halinde kuryeye verirdik. Ama şimdi internet sayesinde çok fazla döküman toplamamıza gerek kalmıyor. Bu bizim için bir bakıma çok olumlu bir gelişme olsa da, kendi adıma artık fuarlara gittiğim zaman eskisi gibi heyecanlanamıyorum. Çünkü bazı istisnaların dışında fuarlarda sergilenecek tüm yenilikler hakkında önceden bilgi sahibi oluyoruz. Bu sebepten ötürü fuara gittiğiniz zaman hakkında bilgi sahibi olduğunuz ama ilk kez canlı olarak gördüğünüz bir model sizi çok fazla etkilemiyor. Daha önce bu köşeden sizlere aktardığım birbirinden ilginç otomobilleri Cenevre'de yakından görme şansı buldum ama haklarında o kadar çok şey biliyordum ki yanlarından şöyle bir geçmem yeterli oldu.
İnternet sayesinde fuardan haftalar önce yenilikler hakkında bilgi sahibi olmamız öyle bir hale geldi ki, bir çok gazeteci fuarı görmeden yenilikler hakkındaki sayfalarını yapıyorlar. Bu yüzden ötürü siz fuardan yeni bir model hakkında bilgi geçmeye kalktığınız zaman bunun başka bir gazetede daha önceden kullanıldığını öğreniyorsunuz. Böyle devam ederse fuarlar basın mensupları tarafından sadece yeni modellerin denendiği alanlar olacak ve gazeteciler sadece fuarda görüştükleri üst düzey yöneticilerle yaptıkları söyleşileri yazma şansı bulacaklar.
Firma otomobilin ağırlığını düşürmek için gövdeyi karbon fiberden kaplayarak bunu sert köpükle takviye etmiş. Aracın üstü açılıyor ve ön bagaja giriyor. 4.7 litre V8 silindirli ve her silindir için 4 valfin yer aldığı güçlü motoru aluminyumdan inşaa edilen CCR'nin 6 ileri Cima vitesi bulunuyor.
Yeni CCR, şu an Koeningsegg'in en üst düzeydeki otomobili olma özelliğini gösterirken, firma CCR'yi yaratırken CC8S'yi daha ileriye taşıyarak, gerek tasarımında gerekse gücünde bir çok yenilik yapmış. CCR'nin yeniliklerinden yan hava girişleri, farklı ön farlar, yenilenen arka tasarım, geniş fren pedalları ve daha güçlü motor ilk göze çarpanlar arasında. İsviçre’li Lysholm şirketinin geliştirdiği çift basınçlı kompresör ve titanyumdan yapılan yeni egsoz sistemi de aracın motorunun güçlü performans elde etmesinde oldukça büyük katkıları olmuş.
Bu sayede motor, 6900 devirde 806 beygirlik bir güce ulaşıyor. Aracın torku ise 2000 devirdeyken 550 Nm'de, 5700 devirdeyken ise 920 Nm'ye çıkıyor. İsviçre'nin bir numaralı savaş uçağı filosuna verilen bir sembol olan hayalet ise CCR'nin içinin dekorasyonunda kullanılmış. Şu an spor otomobil pazarının en üst modellerinden biri olan CCR'nin fiyatı henüz açıklanmadı ama firmanın bir önceki modeli CC8'in fiyatı 470 bin dolar. Bu da yeni modelin fiyatı hakkında ipuçları veriyor.
CCR'nin donanımları arasında park sensörleri, GPS navigasyon, uzaktan izleme sistemi, telefon sistemi, arka kamera, F1 tarzı vites, 4 noktalı emniyet kemerleri, ekstra ses izolasyonu bulunuyor. CCR'nin ağabeyi olan CC8 yapılan testlerde Ferrari Enzo ve Saleen S7'i geçerek, McLaren F1 ile kafa kafaya gelmişti. CCR'nin karşılaştırmalı testlerinde en büyük rakibinin Bugatti Veyron olabileceği söyleniyor.
Cenevre’de gözüme çarpanlar
Fast-food tasarım
Cenevre fuarında otomobil firmaları yeni modellerinin tanıtımını yaparken bir taraftan da ziyaretçilerin ilgisini çekmek için çeşitli aktiviteler gerçekleştirirler. Bazı firmalar bunu bilgisayar oyunları ile yaparken, bazıları özel şovlar sergiler bazıları da çeşitli promosyonlar verir. General Motors firması ise standının bir köşesinde eğitmenler aracılığı ile nasıl otomobil tasarlanacağını öğretiyor. Firma Paris'li tasarımcılar eşliğinde ziyaretçilere otomobil tasarımının evrelerini ve bu tasarımların nasıl gerçekleştiğini gösteriyor. Ayrıca ziyaretçiler bu bölümde kendi tasarımlarını yapıp, yaptıkları tasarımların maketlerini oluşturabiliyorlar. GM'in standında yer alan bu bölümde, otomobillerin kalemle eskizinin yapılması ve boyanması, bilgisayarda tasarlanması ve maket yapım aşamaları bulunuyor. Daha çok gençlerin ziyaret ettiği bu bölüm sayesinde birbirinden farklı otomobillerin nasıl yaratıldığı gözler önüne seriliyor.
Bu otomobile sahipseniz eve ihtiyacınız yok
Alman mühendislik ve tasarım şirketi EDAG, Cenevre'de ‘genX’ isminde çok radikal bir konsept model sergiliyor. İki kişilik bu spor otomobilin üst kısmı bir düğmeye basarak yatağa dönüşüyor. Bugüne kadar otomobillerde olmayan birçok yeniliği içinde barındıran genX'in arka tekerleklerinin hemen önünde yer alan taşınabilir çantalar ise eşyalarınızı koyabileceğiniz bir dolap vazifesi görüyor. Bu çantaların içine ister takım elbisenizi koyabilir isterseniz diğer özel eşyalarınızı yerleştirebilirsiniz.
‘Tekerlek üstündeki ev’ olarak adlandırılan bu modelin önemi içindeki yatak olan bölümde gizli. Bir düğmeye basarak aracın üst tavanı açılarak körüklü yatak dışarıya çıkıyor. Bir veya biraz zorlanır ise iki kişinin uyuması için tasarlanan bu bölüm uzun yolculuklar için büyük kolaylık sağlıyor. Bu tip uygulamaları bugüne kadar gerek kamyonlarda gerekse bazı minibüslerde gördük. Ama ilk kez bir spor otomobilin içinde böyle bir ayrıntının yaratılması fuarda büyük dikkat çekti. Şu an için sadece fikir verme açısından böyle bir aracın yaratıldığını kaydeden EDAG yetkilileri, isteğe bağlı olarak bu tip araçların üretimine geçebileceklerini belirtiyorlar.
Fuarlarda Cinema 7D, Keinath GT/C ve üstü açık GT/C ve Scout gibi birbirinden ilginç konsept modelleri sergileyen EDAG, bugün kadar bir çok büyük otomotiv şirketiyle çalıştı. EDAG'ın tasarım ve üretim konusunda danışmanlık verdiği markaların başında ise VW Touareg, Mercedes SL, Beetle Cabrio ve Hummer H2 gibi modeller bulunuyor.
İnternet sürprizleri ortadan kaldırdı
Geçen hafta 74'üncüsü düzenlenen uluslararası Cenevre Otomobil Fuarı'ndaydım. Bugüne kadar basın mensupları için otomobil fuarları hep takip etmesi en zor etkinlikler olmuş ve fuarların bitiminde hep derinden bir ‘ohh’ çekilmiştir. Özellikle günlük bir gazete iseniz daha fuarı tam anlamıyla gezemeden gazetenize en sıcak haberleri aktarmak durumundasınız. Çünkü hem saat farkı hem de baskıya yetişmek için kısa bir sürede yenilikleri inceleyip diğer taraftan üst düzey yetkililerle röportaj yapmanız gerekir. Son dönemde bu röportajlar Türkiye'nin otomotiv alanındaki atılımlarıyla bir hayli önem kazandı. Çünkü artık uluslarası firmaların üst düzey yöneticilerine Türkiye ile ilgili de soracak bir sorumuz bulunuyor.
Sözün kısası fuarlarda, ‘‘Şöyle bir dolaşayım, neler varmış neler yokmuş' deme şansınız çok fazla olmuyor. Dergiler için ise olay biraz daha vahimdir. Onların acele haber geçme durumları yoktur ama ‘hamallıkları' daha fazla olur. Çünkü dergi çalışanları tüm modeller hakkında döküman toplayıp, ekstradan fuarın neredeyse her karesini fotoğraflamak gibi ağır yükümlülüklere sahiptir. Son dönemde teknolojiye paralel olarak dökümanlar biraz hafifledi. Artık firmalar koca koca dosyalar yerine herşeyi bir CD'nin içine sokabiliyorlar ve bu da dergileri bir hayli memnun ediyor.
KOLİLERLE DÖKÜMAN GÖNDERİRDİK
Bundan bir kaç yıl öncesine kadar biz gazeteciler de fuarlardan döküman toplar bunları uzun süren beklemelerin ardından koliler halinde kuryeye verirdik. Ama şimdi internet sayesinde çok fazla döküman toplamamıza gerek kalmıyor. Bu bizim için bir bakıma çok olumlu bir gelişme olsa da, kendi adıma artık fuarlara gittiğim zaman eskisi gibi heyecanlanamıyorum. Çünkü bazı istisnaların dışında fuarlarda sergilenecek tüm yenilikler hakkında önceden bilgi sahibi oluyoruz. Bu sebepten ötürü fuara gittiğiniz zaman hakkında bilgi sahibi olduğunuz ama ilk kez canlı olarak gördüğünüz bir model sizi çok fazla etkilemiyor. Daha önce bu köşeden sizlere aktardığım birbirinden ilginç otomobilleri Cenevre'de yakından görme şansı buldum ama haklarında o kadar çok şey biliyordum ki yanlarından şöyle bir geçmem yeterli oldu.
İnternet sayesinde fuardan haftalar önce yenilikler hakkında bilgi sahibi olmamız öyle bir hale geldi ki, bir çok gazeteci fuarı görmeden yenilikler hakkındaki sayfalarını yapıyorlar. Bu yüzden ötürü siz fuardan yeni bir model hakkında bilgi geçmeye kalktığınız zaman bunun başka bir gazetede daha önceden kullanıldığını öğreniyorsunuz. Böyle devam ederse fuarlar basın mensupları tarafından sadece yeni modellerin denendiği alanlar olacak ve gazeteciler sadece fuarda görüştükleri üst düzey yöneticilerle yaptıkları söyleşileri yazma şansı bulacaklar.