AA
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 17, 2013 13:03
İstanbul Barosu Başkanı Ümit Kocasakal, "Hiçbir suç işlediğimizi düşünmüyoruz. Buraya bunu anlatmaya geldik. Biz mesleğimizin gereğini yaptık" dedi.
Kocasakal, 9 yönetim kurulu üyesiyle "yargı görevini yapanı engellemeye teşebbüs" suçundan hapis cezası istemiyle yargılandığı davanın Silivri 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nde ilk duruşmasının ardından gazetecilere yaptığı açıklamada, yargılamanın tarihsel açıdan önemli olduğunu söyledi.
Davanın hukuka aykırı açıldığını savunan Kocasakal, "12 Eylül'den sonra ilk defa bir baro başkanı yargılanıyor, yönetim kurulu üyeleri yargılanıyor. Bu, Türkiye'nin nereye geldiğini gösterecek kadar önemli bir dava. Davaya, 60 civarında baro başkanı arkadaşımız müdafimiz olarak katıldı. Bize bir dava açtılar. Biz de bu davaya karşı savunmamızı yapmak için geldik. Günler öncesinden dilekçe vererek yoğun katılım olacağı için uygun salon temin edilmesini talep etmemize rağmen, bu yapılmadı" diye konuştu.
Kocasakal, yargılamanın usule uygun yapılmadığını öne sürerek, şöyle devam etti:
"Biz hazırlıklı geldik. Usule uygun yargılama yapılmasını talep ediyoruz. Duruşma çok çabuk bitirildi. Duruşma açılırken, 'müdafilerin ismi yazılmışken en azından kimlik tespiti yapılır' demiştik ama o da yapılmadı. Bir anda 'gereği düşünüldü' denildi. 12 Ekim'de bu kadar insan gelmez diye düşünüyorlarsa yanılıyorlar. Yurt dışından da Türkiye'den de meslektaşlarımız desteklerini sürdürecekler. Hiçbir suç işlediğimizi düşünmüyoruz. Buraya bunu anlatmaya geldik. Biz mesleğimizin gereğini yaptık. Bu mesleği, hukukun üstünlüğünü korumak için bir bedel ödememiz gerekiyorsa buna, defaatle 'hazırız' dedik. Bunun için buradayız. Hiçbir korkutma ve tehdit, avukatları, hukukçuları sindiremez, yıldıramaz ve susturamaz."
"Bu davayla Silivri'deki mahkeme intihara teşebbüs etmiştir"
Duruşmayı izleyen eski TBMM Başkanı Hüsamettin Cindoruk da önemli bir davayı takip etmeye geldiğini belirtti.
"Bu duruşma, avukatlık kurumunun yargılanmasıdır" diyen Cindoruk, baronun, avukatlık kurumunu ve savunma hakkını korumak istediğini söyledi.
Cindoruk, bundan bir dava çıkarılmasını ayıpladığını dile getirerek, "Avukatlık mesleği, yargının en önemli temelidir. Avukatları mahkemelerde yargılarsanız yargı, adalet ve adil yargılama çöker. Bunu önemsediğim için geldim. Meslek hayatımda böyle bir davaya ilk defa rastlıyorum. Savunmayı savunmanın suç olması, yargının çökmesi anlamına gelir. Bu davayla Silivri'deki mahkeme intihara teşebbüs etmiştir” değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye'den ve yurt dışından çok sayıda avukat destek için geldi
Davanın görüldüğü Silivri Adliyesinin önüne, sanıklara destek vermek için sabahın erken saatlerinden itibaren Türkiye'den ve yurt dışından çok sayıda avukat geldi.
Dava kapsamında yargılanan İstanbul Barosu Başkanı Ümit Kocasakal ile yönetim kurulu üyeleri Mehmet Durakoğlu, Hüseyin Özbek, Ufuk Özkap, Füsun Dikmenli, Aydeniz Alisbah Tuskan, Başar Yaltı, Turgay Demirci, İsmail Altay ve Hasan Kılıç'a destek verenler arasında, CHP milletvekilleri İlhan Cihaner ve Mahmut Tanal, Yargıçlar ve Savcılar Birliği (YARSAV) Başkanı Murat Arslan, Türkiye Barolar Birliği Başkanı Vedat Ahsen Coşar'ın yanı sıra Fransa Barolar Ulusal Konseyi Başkanı Christian Bournazel, Alman Federal Baro Başkan Yardımcısı Michael Krenzler, Hamburg Barosu Başkanı Otmar Kury, İsveç Barosu Genel Sekreteri Anne Ramberg, Fas Barosu Başkanı Abderrahim Cherkaoui, Uluslararası Barolar Birliği İnsan Hakları Enstitüsü temsilcisi Lorna Skinner de yer aldı.
Sanıklara destek için adliye önünde toplanan İşçi Partisi ve Atatürkçü Düşünce Derneği üyesi bir grup da dava aleyhinde sloganlar attı.
Yaklaşık 300 yerli ve yabancı avukat ile sivil toplum kuruluşu üyeleri, duruşmanın ardından geniş güvenlik önlemlerinin alındığı adliyenin önünden ayrıldı.