Koç Ailesi'ne Hadrian Ödülü verildi
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Ekim 20, 2007 08:43
Dünya Anıtlar Vakfı (World Monuments Foundation) tarafından her yıl dünya kültür mirasına katkıda bulunan kişi ya da kurumlara verilen Hadrian Ödülü'nün bu yılki sahibi “Koç Ailesi” oldu.
New York'ta Pierre Otel'de düzenlenen ödül töreninde Dünya Anıtlar Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Lyons Brown, “Hadrian Ödülü”nü Koç Ailesi adına Koç Holding Şeref Başkanı Rahmi M. Koç ve Vehbi Koç Vakfının Başkanı Semahat Arsel'e takdim etti.
BROWN
Brown, ödülü Koç Ailesine takdim etmeden önce yaptığı konuşmada, Dünya Anıtlar Vakfının Türkiye'deki zengin kültürel ve mimari mirasının korunması için yıllardır Türkiye ile birlikte çalıştığını belirtti.
Lyons Brown, şöyle konuştu:
“Hadrian Ödülü'nün 20. yıl dönümünü kutladığımız bugün Koç Ailesi'ne ülkenin kültürel mirasına yaptıkları öncü katkılardan dolayı teşekkürlerimizi sunuyoruz. Bu olağanüstü ailenin üç kuşağı, hem Türkiye'de hem Türkiye dışında önemli başarılara imza attı ve biz onları geleceğe yönelik yönetim anlayışları için kutluyoruz.”
RAHMİ KOÇ
Rahmi Koç ödül töreninde yaptığı konuşmada, “Ailem ve ben bu ödülü almaktan büyük onur duyuyoruz. Biz Koç Ailesi olarak uzun zamandır Türkiye'nin kültürel ve sanatsal mirasını korumaya çalışıyoruz. Bu amaçla birlikte eğitim ve sağlık hizmetindeki çalışmalarımız Vehbi Koç Vakfının üç önemli hedefini oluşturuyor. Kız kardeşlerim, çocuklarımız ve ben ülkemizin kültürel mirasını koruyarak gelecek nesillere bırakmaktan ve bu kapsamda babamızın mirasını devam ettirmekten dolayı çok mutluyuz” dedi.
Rahmi Koç, konuşmasında ayrıca, Doğu ve Batı kültürlerinin iç içe geçtiği ve birbirini en iyi biçimde tamamlayan Anadolu topraklarının tüm kültürel değerlerine sahip çıkmanın önemine dikkat çekti.
Koç Ailesi olarak özellikle kültür mirasına yönelik ilgilerinin merhum Sadberk Koç'un etkisi ile şekillenerek, kuşaktan kuşağa artan bir bilinç ile sürdüğünün altını çizen Rahmi Koç, müzeler ve proje desteklerinin yanı sıra, Sagalasos, Çatalhöyük ve Afrodisias gibi pek çok antik kentin kazısına destek verdiklerini söyledi.
Rahmi Koç, ayrıca fırsat verilirse Demre'deki Noel Baba (St. Nicholas) Kilisesi'nin restorasyonunu tamamlayıp işletmeyi istediklerini açıkladı.
BAKİ İLKİN
Türkiye'nin BM Daimi Temsilcisi Büyükelçi Baki İlkin de Rahmi Koç ve Semahat Arsel'i ödülünü almak için kürsüye davet ederken yaptığı konuşmada, bu prestijli ödülün Koç Ailesi'ne verilmesinden dolayı son derece büyük mutluluk duyduğunu, bu ödülün Türk halkı için de çok anlamlı olduğunu söyledi.
“Türkiye'de Koç Ailesi'nin ismi çok çalışma, kendini önemli amaçlara adama, vatanseverlik, yardımseverlik ve cömertlikle eşdeğerdir” diyen Büyükelçi İlkin, Koç Ailesi'nin başarısının Türkiye'de “Türk Mucizesi” olarak görüldüğünü söyledi.
Büyükelçi İlkin, Koç Ailesi tarafından pek çok müze, vakıf ve araştırma merkezi açıldığını ve bütün bunların ailenin Türkiye'nin kültürel mirasının korunmasında nasıl bir sorumluluk anlayışı gösterdiğinin en iyi örnekleri olduğunu söyledi.
600 BİN DOLAR TOPLANDI
Dünya Anıtlar Fonu tarafından düzenlenen yemekte 600 bin dolar para toplandığı, böyle büyük bağış miktarının ilk kez toplandığı, bu paranın Dünya Anıtlar Fonu'nun dünyada yürüttüğü restorasyon çalışmalarında kullanılacağı öğrenildi.
Ödül törenindeki yemekte Rahmi Koç, Semahat Arsel, Mustafa Koç, Ömer Koç, Ali Koç, İpek Kıraç'ın masasında ünlü iş adamı David Rockfeller, Büyükelçi Baki İlkin, Dünya Anıtlar Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Lyons Brown yer alırken, yemeğe başta Coca Cola şirketinin üst düzey yöneticisi Muhtar Kent, ünlü müzik adamı merhum Ahmet Ertegün'ün eşi Mica Ertegün, New YorkBaşkonsolosu Mehmet Samsar olmak üzere New Yorklu seçkin ve kalabalık bir grup katıldı.
KOÇ: “ÖDÜL BİZE VERİLDİĞİ KADAR MEMLEKETE DE VERİLDİ”
Rahmi Koç, ödül töreninden sonra Türk gazetecilere yaptığı açıklamada, “Ödül bizim için çok önemli. Ödülü bize verildiği kadar memlekete verilmiş bir ödül olarak kabul ediyorum. Türkiye'nin ismi burada ön plana çıkmış oluyor, bize de ailece verildiği için çok mutluyuz. Tabii bu senelerin senesi yapmış olduğumuz çalışmaların bir neticesi” dedi.
Koç, Dünya Anıtlar Vakfının Türkiye'de yaptıkları tetkiklerden,seyahatlerden, Koç Holdingin çalışmalarıyla ilgili okudukları yayınlardan sonra bu ödülü Koç Ailesi'ne vermeyi uygun bulduklarını belirterek “Vakıf bu ödülü bize vereceğini 14 ay öncesinden bildirdi. Biz de ailece kalktık, buraya geldik” dedi.
Rahmi Koç, ödül töreninin Türkiye'nin ABD'de son derece gündemde olduğu bir dönemde yapılmasıyla ilgili ne düşündüğünün sorulması üzerine “Tabii bu ödülü bize vermeye 16 ay önce karar vermişler, dolayısıyla şu anki hadiselerin (Ermeni tasarısı) gelişmesinden çok daha evvel ödüle karar verilmiş, üst üste gelen hadiselerden sonra bu ödülün verilmesi Türkiye'nin isminin gündemde olması, Türkiye'nin ehemmiyetinin ABD tarafından bir defa daha anlaşılmış olması bizce çok isabetli oldu.”
Rahmi Koç, 1965 yılında kurulan ve 1985 yılında “Dünya Anıtlar Vakfı” adını alarak dünyaya yayılan vakfın, Koç Ailesi'ne verilen ödül için düzenlediği yemekte ayrıca ödülün verilişinin 20. yıl dönümünü de kutladığını hatırlattı.
Yemekte 600 bin dolar bağış toplandığının hatırlatılması üzerine Koç, yetkililerin kendisine Koç Ailesi'nin bu yemekte ödül almasından dolayı törene böyle bir kalabalık grubun katıldığını ve ilk kez bu kadar büyük miktarda bir bağışın toplandığını söylediklerini aktardı. Koç “Bu ödül hem Türkiye için hem Koç Ailesi için övünülecek bir ödül oldu” dedi.
HADRİAN ÖDÜLÜ
Hadrian Ödülü, her yıl dünya kültür mirası ve sanatına sahip çıkan kişi ve kurumlara veriliyor. Ödüle aday gösterilen isimler mimarlık, şehir planlaması ve kültürel varlıkların korunması gibi alanlarda çalışmalar yapan ya da projelere katkı sağlayan insanlar arasından seçiliyor.
Ödül, MS 76-138 yılları arasında yaşayan ve şehircilik adına önemli isler başarmış olan Roma İmparatoru Hadrian'ın adını taşıyor.
Koç Ailesi, Vehbi Koç Vakfı aracılığı ile kültür ve sanata verdiği destek ve kültür mirasının korunmasına yardımcı olan önemli merkezleri kurmuş olması nedeni ile bu ödüle layık görüldü. Türkiye'nin ilk sanayi müzesi olan Rahmi Koç Müzesi, Türkiye'nin ilk özel müzesi ve bu konudaki öncüsü olan Sadberk Hanım Müzesi, Suna-İnan Kıraç Akdeniz Medeniyetleri Enstitüsü, Anadolu Uygarlıkları Araştırma Merkezi'nin yanı sıra pek çok kazı ve kültürel projeye de katkıda bulunan Koç Ailesi, kültür ve sanataverdiği desteği Vehbi Koç Vakfı çatısı altında kurumsallaştırdı.
Dünya Anıtlar Vakfının 2008 yılında dünyadaki tehlike altında bulunan 100 bölge sıralamasında Türkiye'den Kapadokya'daki Güzelyurt ve Göreme ile 5-15. yüzyıllardan kalma İstanbul'daki tarihi duvarlar, Ankara'daki Çukur Han ve Hasankeyf de bulunuyor. Dünya Anıtlar Vakfı, sağladığı önemli maddi kaynak ve bilgi ile dünya kültürel mirasının korunması ve gelecek kuşaklara aktarılmasında önemli bir rol üstleniyor.
Dünya Kültür Mirası kapsamında yer alan Çukur Han, halen Rahmi M. Koç Müzecilik ve Kültür Vakfı tarafından onarılıyor.
1988 yılından bu yana verilen Hadrian Ödülü'nü daha önce alanlar arasında İngiltere Veliaht Prensi Charles (1990), Ağa Han (1996), Fiat Yönetim Kurulu Başkanı Giovanni Agnelli (1992), Lord Rothshild (1995), iş adamı David Rockefeller (1994) ve Dünya Bankası Başkanı James Wolfenson (2001) da bulunuyor.
BROWN
Brown, ödülü Koç Ailesine takdim etmeden önce yaptığı konuşmada, Dünya Anıtlar Vakfının Türkiye'deki zengin kültürel ve mimari mirasının korunması için yıllardır Türkiye ile birlikte çalıştığını belirtti.
Lyons Brown, şöyle konuştu:
“Hadrian Ödülü'nün 20. yıl dönümünü kutladığımız bugün Koç Ailesi'ne ülkenin kültürel mirasına yaptıkları öncü katkılardan dolayı teşekkürlerimizi sunuyoruz. Bu olağanüstü ailenin üç kuşağı, hem Türkiye'de hem Türkiye dışında önemli başarılara imza attı ve biz onları geleceğe yönelik yönetim anlayışları için kutluyoruz.”
RAHMİ KOÇ
Rahmi Koç ödül töreninde yaptığı konuşmada, “Ailem ve ben bu ödülü almaktan büyük onur duyuyoruz. Biz Koç Ailesi olarak uzun zamandır Türkiye'nin kültürel ve sanatsal mirasını korumaya çalışıyoruz. Bu amaçla birlikte eğitim ve sağlık hizmetindeki çalışmalarımız Vehbi Koç Vakfının üç önemli hedefini oluşturuyor. Kız kardeşlerim, çocuklarımız ve ben ülkemizin kültürel mirasını koruyarak gelecek nesillere bırakmaktan ve bu kapsamda babamızın mirasını devam ettirmekten dolayı çok mutluyuz” dedi.
Rahmi Koç, konuşmasında ayrıca, Doğu ve Batı kültürlerinin iç içe geçtiği ve birbirini en iyi biçimde tamamlayan Anadolu topraklarının tüm kültürel değerlerine sahip çıkmanın önemine dikkat çekti.
Koç Ailesi olarak özellikle kültür mirasına yönelik ilgilerinin merhum Sadberk Koç'un etkisi ile şekillenerek, kuşaktan kuşağa artan bir bilinç ile sürdüğünün altını çizen Rahmi Koç, müzeler ve proje desteklerinin yanı sıra, Sagalasos, Çatalhöyük ve Afrodisias gibi pek çok antik kentin kazısına destek verdiklerini söyledi.
Rahmi Koç, ayrıca fırsat verilirse Demre'deki Noel Baba (St. Nicholas) Kilisesi'nin restorasyonunu tamamlayıp işletmeyi istediklerini açıkladı.
BAKİ İLKİN
Türkiye'nin BM Daimi Temsilcisi Büyükelçi Baki İlkin de Rahmi Koç ve Semahat Arsel'i ödülünü almak için kürsüye davet ederken yaptığı konuşmada, bu prestijli ödülün Koç Ailesi'ne verilmesinden dolayı son derece büyük mutluluk duyduğunu, bu ödülün Türk halkı için de çok anlamlı olduğunu söyledi.
“Türkiye'de Koç Ailesi'nin ismi çok çalışma, kendini önemli amaçlara adama, vatanseverlik, yardımseverlik ve cömertlikle eşdeğerdir” diyen Büyükelçi İlkin, Koç Ailesi'nin başarısının Türkiye'de “Türk Mucizesi” olarak görüldüğünü söyledi.
Büyükelçi İlkin, Koç Ailesi tarafından pek çok müze, vakıf ve araştırma merkezi açıldığını ve bütün bunların ailenin Türkiye'nin kültürel mirasının korunmasında nasıl bir sorumluluk anlayışı gösterdiğinin en iyi örnekleri olduğunu söyledi.
600 BİN DOLAR TOPLANDI
Dünya Anıtlar Fonu tarafından düzenlenen yemekte 600 bin dolar para toplandığı, böyle büyük bağış miktarının ilk kez toplandığı, bu paranın Dünya Anıtlar Fonu'nun dünyada yürüttüğü restorasyon çalışmalarında kullanılacağı öğrenildi.
Ödül törenindeki yemekte Rahmi Koç, Semahat Arsel, Mustafa Koç, Ömer Koç, Ali Koç, İpek Kıraç'ın masasında ünlü iş adamı David Rockfeller, Büyükelçi Baki İlkin, Dünya Anıtlar Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Lyons Brown yer alırken, yemeğe başta Coca Cola şirketinin üst düzey yöneticisi Muhtar Kent, ünlü müzik adamı merhum Ahmet Ertegün'ün eşi Mica Ertegün, New YorkBaşkonsolosu Mehmet Samsar olmak üzere New Yorklu seçkin ve kalabalık bir grup katıldı.
KOÇ: “ÖDÜL BİZE VERİLDİĞİ KADAR MEMLEKETE DE VERİLDİ”
Rahmi Koç, ödül töreninden sonra Türk gazetecilere yaptığı açıklamada, “Ödül bizim için çok önemli. Ödülü bize verildiği kadar memlekete verilmiş bir ödül olarak kabul ediyorum. Türkiye'nin ismi burada ön plana çıkmış oluyor, bize de ailece verildiği için çok mutluyuz. Tabii bu senelerin senesi yapmış olduğumuz çalışmaların bir neticesi” dedi.
Koç, Dünya Anıtlar Vakfının Türkiye'de yaptıkları tetkiklerden,seyahatlerden, Koç Holdingin çalışmalarıyla ilgili okudukları yayınlardan sonra bu ödülü Koç Ailesi'ne vermeyi uygun bulduklarını belirterek “Vakıf bu ödülü bize vereceğini 14 ay öncesinden bildirdi. Biz de ailece kalktık, buraya geldik” dedi.
Rahmi Koç, ödül töreninin Türkiye'nin ABD'de son derece gündemde olduğu bir dönemde yapılmasıyla ilgili ne düşündüğünün sorulması üzerine “Tabii bu ödülü bize vermeye 16 ay önce karar vermişler, dolayısıyla şu anki hadiselerin (Ermeni tasarısı) gelişmesinden çok daha evvel ödüle karar verilmiş, üst üste gelen hadiselerden sonra bu ödülün verilmesi Türkiye'nin isminin gündemde olması, Türkiye'nin ehemmiyetinin ABD tarafından bir defa daha anlaşılmış olması bizce çok isabetli oldu.”
Rahmi Koç, 1965 yılında kurulan ve 1985 yılında “Dünya Anıtlar Vakfı” adını alarak dünyaya yayılan vakfın, Koç Ailesi'ne verilen ödül için düzenlediği yemekte ayrıca ödülün verilişinin 20. yıl dönümünü de kutladığını hatırlattı.
Yemekte 600 bin dolar bağış toplandığının hatırlatılması üzerine Koç, yetkililerin kendisine Koç Ailesi'nin bu yemekte ödül almasından dolayı törene böyle bir kalabalık grubun katıldığını ve ilk kez bu kadar büyük miktarda bir bağışın toplandığını söylediklerini aktardı. Koç “Bu ödül hem Türkiye için hem Koç Ailesi için övünülecek bir ödül oldu” dedi.
HADRİAN ÖDÜLÜ
Hadrian Ödülü, her yıl dünya kültür mirası ve sanatına sahip çıkan kişi ve kurumlara veriliyor. Ödüle aday gösterilen isimler mimarlık, şehir planlaması ve kültürel varlıkların korunması gibi alanlarda çalışmalar yapan ya da projelere katkı sağlayan insanlar arasından seçiliyor.
Ödül, MS 76-138 yılları arasında yaşayan ve şehircilik adına önemli isler başarmış olan Roma İmparatoru Hadrian'ın adını taşıyor.
Koç Ailesi, Vehbi Koç Vakfı aracılığı ile kültür ve sanata verdiği destek ve kültür mirasının korunmasına yardımcı olan önemli merkezleri kurmuş olması nedeni ile bu ödüle layık görüldü. Türkiye'nin ilk sanayi müzesi olan Rahmi Koç Müzesi, Türkiye'nin ilk özel müzesi ve bu konudaki öncüsü olan Sadberk Hanım Müzesi, Suna-İnan Kıraç Akdeniz Medeniyetleri Enstitüsü, Anadolu Uygarlıkları Araştırma Merkezi'nin yanı sıra pek çok kazı ve kültürel projeye de katkıda bulunan Koç Ailesi, kültür ve sanataverdiği desteği Vehbi Koç Vakfı çatısı altında kurumsallaştırdı.
Dünya Anıtlar Vakfının 2008 yılında dünyadaki tehlike altında bulunan 100 bölge sıralamasında Türkiye'den Kapadokya'daki Güzelyurt ve Göreme ile 5-15. yüzyıllardan kalma İstanbul'daki tarihi duvarlar, Ankara'daki Çukur Han ve Hasankeyf de bulunuyor. Dünya Anıtlar Vakfı, sağladığı önemli maddi kaynak ve bilgi ile dünya kültürel mirasının korunması ve gelecek kuşaklara aktarılmasında önemli bir rol üstleniyor.
Dünya Kültür Mirası kapsamında yer alan Çukur Han, halen Rahmi M. Koç Müzecilik ve Kültür Vakfı tarafından onarılıyor.
1988 yılından bu yana verilen Hadrian Ödülü'nü daha önce alanlar arasında İngiltere Veliaht Prensi Charles (1990), Ağa Han (1996), Fiat Yönetim Kurulu Başkanı Giovanni Agnelli (1992), Lord Rothshild (1995), iş adamı David Rockefeller (1994) ve Dünya Bankası Başkanı James Wolfenson (2001) da bulunuyor.