Güncelleme Tarihi:
Görüşme Davutoğlu’nun, Kılıçdaroğlu’nu Başbakanlık Konutu’nun kapısında karşılamasıyla başladı. 10 Ağustos 2014 Cumhurbaşkanlığı seçiminin birinci yıl dönümünde gerçeklesen görüşmede, Davutoğlu- Kılıçdaroğlu’na “İstikşafi” görüşmelerde heyetlerine başkanlık yapan Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik ve CHP Genel Başkan Yardımcısı Haluk Koç eşlik etti. Görüşmede öne çıkan koalisyon alternatifinin “Uzun ömürlü reform hükümeti” olduğu öğrenildi. Davutoğlu’nun azınlık ve erken seçim hükümeti modellerini de gündem getirdiği ancak CHP tarafından kabul edilmediği belirtildi.
PERŞEMBE YA DA CUMA KARAR GÜNÜ
Başbakan ve AK Parti Genel Başkanı Davutoğlu ile CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun 4 saat 20 dakika süren görüşmesi “Partilerimizin yetkili organlarıyla gelinen noktayı değerlendirmemizin ardından, nihai kararımızı vermek amacıyla Perşembe en geç Cuma günü yeniden buluşalım” kararıyla sona erdi. Davutoğlu, Kılıçdaroğlu’nu Başbakanlık Konutu kapısına kadar eşlik ederek uğurladı. Görüşme, Bakan Çelik ve Genel Başkan Yardımcısı Haluk Koç’un şahitliğinde ‘Baş başa görünümlü’ olarak gerçekleşti. Çelik ve Koç, Davutoğlu ve Kılıçdaroğlu’nun değerlendirmelerine zaman zaman katkı vermek amacıyla söz almakla yetindi.
AKŞAM YEMEĞİ YEDİLER ARA DA VERDİLER
Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun 13 Temmuz’da CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nu parti genel merkezinde ziyaretiyle başlayan koalisyon görüşmeleri süreci, 5 oturumdan oluşan “İstikşafi” görüşmelerle devam etmişti. Heyetler görüşmeler sonucunda liderlerine sunmak üzere rapor hazırlamıştı. “Uzlaşılan, Uzlaşılmayan ve uzlaşmaya yakın konular” seklindeki üç başlıktan oluşan raporlar doğrultusunda gerçeklesen görüşme kapsamında liderler aksam yemeği de yedi. Saat 18.00’de başlayan görüşmelerin ardından 19.00 sularında yemeğe geçen liderlerin menüsünde bamya çorbası, zeytin yağlı tabağı, ızgara çeşitleri, salata, kek, çay ve kahvenin bulunduğu bildirildi. Yemeğin ardından yeniden görüşmelerini sürdüren liderler 4 saat 20 dakikalık görüşmede yaklaşık 15 dakikalık bir mola da verdi.
DÖRT ÖNEMLİ BAKANLIK
Kılıçdaroğlu’nun koalisyon görüşmesinde ve aksam yemeğinde partisinin beş önemli ilkesini Davutoğlu’yla paylaştı. Kılıçdaroğlu’nun “Yüksek profilli bir hükümet kurulması” gerekliliği vurgusu yaptığı; “Dış politika, ekonomi, eğitim, yeni anayasa ve Kürt sorunu” başlıklarında köklü değişiklik talebini masaya koyduğu öğrenildi. Olası bir koalisyonda öncelikli olarak İçişleri, Adalet, Milli Eğitim ve Dışişleri Bakanlıklarından en az üçünü istediği bilinen Kılıçdaroğlu’nun Davutoğlu’na “Eğer bir AK Parti- CHP Koalisyonu’ndan bahsedilecekse, öncelikli koşullarından biri dış politikanın tamamen değişmesidir. Ortadoğu’ya, AB’ye ve dünyanın diğer merkezlerine yeni ve ekseni barış üzerine kurulu dış politikayla bakılması gerekir. Eğitimin de sekiz yıllık kesintisiz hedefiyle yeniden planlanmasını istiyoruz” dediği kaydedildi.
DAVUTOĞLU’NUN MESAFELİ DURDUĞU KONULAR
Davutoğlu, AB sürecinin yürüdüğü, ABD başta olmak üzere müttefiklerle ilişkilerin de müttefiklik sınırları içinde sürdüğünü belirtirken, IŞİD’e yönelik ortak operasyona da dikkat çekti. Ancak dış politikanın kökten değişikliğine itiraz etti. Eğitime ilişkin de bazı değişikliklerin süreç içinde olabileceğini ancak burada da kökten bir değişikliğe olumlu yaklaşmayacaklarının mesajını veren Davutoğlu, CHP’nin ekonomik vaatleri için ise bunların ancak bütçe imkanları ve mali dengeler çerçevesinde değerlendirilebilecek konular olduğunu söyleyerek kapıyı tümüyle kapatmadan mesafeli bir tutum takındı. Davutoğlu, son günlerde tırmanan terörle kararlı mücadele edilmesinin gereğine de dikkat çekerek olası bir hükümetin de en önemli gündemlerinden birini bu konunun oluşturması gerektiğini söyledi.
KAN DAVASI GÜTMEYİZ YARGI GEREĞİNİ YAPAR
Kılıçdaroğlu’nun Davutoğlu’na “Biz CHP olarak bir kan davası arayışı içinde değiliz. Olası bir koalisyonun ortaya koyduğu ilkeler doğrultusunda gerçekleşmesi halinde AK Parti’nin 13 yıllık iktidarına dönük bir sürek avı başlatmayız. Bağımsız yargı, bağımsız denetim kurulları gereğini yapar. Yani ‘Gidin şurayı kurcalayın, şurada bir açık var mı, bir bakın’ yaklaşımı içinde içinde olmayız. Bu bağlamda 17- 25 Aralık’la ilgili sürecin de bağımsız yargının ve milletvekillerinin hür iradesinin tasarrufunda işlemesini isteriz” mesajı verdiği öğrenildi.
LİDERLER BULUŞMASI ÇAĞRISI
Öte yandan CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, buluşmaya saatler kala Twitter hesabından yaptığı “Şırnak ve Sultanbeyli’de şehit düsen evlatlarımıza Allah’tan rahmet diliyorum. Bu acı haberlerin bir an önce son bulmasını diliyorum. Çözümsüzlük değil çözüm üretmek için halktan oy isteyen siyasiler, Türkiye’nin en büyük sorunu için derhal bir araya gelmelidir” çağrısı yaptı. Buluşmada Kılıçdaroğlu’nun çağrısının da gündeme geldiği öğrenildi.
DAVUTOĞLU İÇİN ÖNEMLİ TARİH
Tayyip Erdoğan’a “Halk tarafından seçilen ilk Cumhurbaşkanı” unvanını getiren 10 Ağustos seçimleri Davutoğlu’na da AK Parti Genel Başkanlığı ve Başbakanlık yolunu açmıştı. Erdoğan’ın cumhurbaşkanlığı makamındaki rolü ise 10 Ağustos 2014’den bu yana CHP açısından itirazlara neden oluyordu. CHP lideri Kılıçdaroğlu koalisyon görüşmeleri kapsamında da Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yönelik eleştirilerini sürdürmüş “Ya arkadaş sen başbakan mısın cumhurbaşkanı mısın? Başbakan’ın görev alanına neden müdahale ediyorsun? Başbakan Davutoğlu samimi olarak bir koalisyon kurmak istiyor. Fakat Cumhurbaşkanlığı’nda oturan kişi izin vermiyor” diye konuşmuştu. Kılıçdaroğlu,, partisinin 14 koalisyon ilkesi arasında “Cumhurbaşkanı’nın anayasal sınırlara çekilmesi” talebine de yer vermişti.
AK PARTİ VE CHP'DEN AYRI AYRI AÇIKLAMA YAPILDI
"Perşembe ya da cuma günü nihai değerlendirme yapılacak"
Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, görüşmesinin ardından gazetecilere yaptığı açıklamada, Genel Başkanların istikşafi görüşmeler sonrasında Davutoğlu'nun daveti üzerine bir araya geldiklerini söyledi.
Çelik, şöyle konuştu:
"Türkiye'yi hükümetsiz bırakmama sorumluluğu içerisinde bu verilen sürenin dolmasına yakın, Türkiye'yi hükümetsiz bırakmama sorumluluğu içerisinde her iki genel başkan en geniş yelpazede çeşitli değerlendirmelerde bulundular."
Uzlaşılan ve anlaşılamayan konularda her iki Genel Başkanın görüşlerini ifade ettiklerini vurgulayan Çelik, "Gelinen noktada şu anda bugün itibarıyla bu görüşme herhangi bir sonuca bağlanmış değil. Bu hafta sonu gelmeden perşembe ya da cuma, her ikisinin programına uygun bir biçimde, bu görüşmenin devamı niteliğinde ama şu ya da bu yönde bir nihai değerlendirmeye varmak üzere tekrar bir araya gelecekler" ifadelerini kullandı.
Çelik, iki liderin gerçekleştireceği görüşme sonrasında ortaya çıkacak sonuca ilişkin paylaşımda bulunacaklarını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türkiye siyasal hayatında iki ana damarın, birbirine iki zıt siyasi akımın ama iki büyük damarın temsilcisi olan genel başkanların böylesine bir istikşafi görüşme sürecinin ardından bir araya gelmesi bir ilktir. Yaklaşık 35 saatlik bir ön görüşme sürecinin arkasından Türk siyasi hayatının iki damarını temsil eden, aynı zamanda iki zıt akımı olan iki partinin Genel Başkanı açık bir şekilde, samimi bir şekilde, iyi bir ortamda karşılıklı olarak görüşlerini paylaşmış oldular.
Bu haliyle istikşafi görüşmeler, arkasından Sayın Genel Başkanların bir araya gelmesi başlı başına Türk siyasi hayatı için bir kazanım olarak değerlendirilmektedir bizim tarafımızdan. Şu ana kadar partilerin karşılıklı olarak çeşitli politikalarda derinlemesine birbirlerinin pozisyonlarını görmeleri, Genel Başkanlar tarafından bunun değerlendirmesinin yapılması, Türkiye'yi hükümetsiz bırakmama konusundaki seçeneklerin en geniş yelpazede değerlendirilmesi kuşkusuz bu açıdan bakıldığında şu ana kadar gelinen nokta itibarıyla Türk siyaseti hayatı açısından başlı başına kıymet konusu bir alan oluşturmuştur."
"Meşakkatli ama gerekli bir süreci yürütüyoruz"
Bundan sonraki sürece ilişkin Çelik, Genel Başkanların bugünkü değerlendirmelerini, gelinen noktayı kendi takdirleri ve takvimleri üzerine kendi yetkili kurullarına götüreceklerini söyledi.
Çelik, "Arkasından da perşembe ya da cuma günü bu görüşmenin devamı niteliğinde olan ama bir bakıma da nasıl bir sonuç çıktığıyla ilgili nihai değerlendirmeyi kendi aralarında yapacaklar, bunu da aynı şekilde, aynı formatta sizlerle paylaşacağız. Biz görüşmenin açık ve samimi olması, herkesin görüşlerini ve eleştirilerini belli bir nezaket içerisinde ama net bir biçimde ifade etmesi bakımından memnuniyet duyuyoruz tabii ki. Daha önce de ifade ettim, tabanları birbirinden sosyolojik olarak ve siyaset algısı bakımından farklı aynı zamanda Türk siyasi hayatının iki zıt damarı, iki ana akımı arasında belli noktalarda uzlaşma bulunması, belli çatışma noktalarının net bir şekilde tarif edilebilmesi çok büyük bir emek ve gayret gerektiriyor. Hakikaten hepimiz için siyasi hayatımızın en meşakkatli ama bir o kadar da gerekli sürecini yürütüyoruz" değerlendirmesinde bulundu.
Toplantıda derinlemesine ve soluksuz bir değerlendirme gerçekleştirildiğini dile getiren Çelik, şunları kaydetti:
"Perşembe ve cuma günü için Genel Başkanlar kendi MYK'larına ya da yetkili kurullarına götürecek konuları birbirlerine paylaşmış oldular. Kuşkusuz çeşitli eleştiriler de oluyor ama biz şu ana kadar bütün bu eleştirileri de dikkate alarak yürüttüğümüz sürecin samimi bir gayret içerisinde yürümesine ve yaptığımız çalışmanın milletimizin bize verdiği ödev doğrultusunda titiz bir biçimde olmasına gayret sarf ediyoruz. Zaten bu iki siyasi akımın her konuda anlaşması demek tarihin sonunun Türkiye'de gelmesi demektir.
"Değerlendirme ortaya çıkacak"
Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Çelik, “CHP ile bir koalisyon olup olmayacağını perşembe ya da cuma günü mü öğreneceğiz” şeklindeki soruya, “Bu aşamada koalisyon olacak mı olmayacak mı çerçevesindeki, yani nasıl ilerlenecek, bu söylediğiniz soruya, belli oranda net bir cevap bulabileceğiniz değerlendirme, perşembe ya da cuma günü ortaya çıkmış olacak” yanıtını verdi.
“Türkiye’yi hükümetsiz bırakmamak için bütün seçenekler görüşüldü”
“Masadaki tartışma konularından birisi de acaba her iki partinin oluşturacağı bir seçim hükümeti olabilir mi” sorusu üzerine de Bakan Çelik, şöyle konuştu:
“Bu sorunun cevabı bende yok. Ben sadece şunu söyleyebilirim; en geniş yelpazede Türkiye’yi hükümetsiz bırakmamak üzere bütün seçenekler görüşüldü. Bu meseleler, pek çok şey var, siyasetin de gündeminde olan ve tabii iyi kötü belli maddelere ayrılmış iki genel başkanın görüşebileceği birtakım o yelpaze içindeki çeşitli değerlendirmeler var. Bu bakımdan her ikisinin de çok geniş bir yelpazede değerlendirme yaptığını ama Türkiye’yi hükümetsiz bırakmama konusunda da yüksek hassasiyetle özellikle bugünlerde içinden geçtiğimiz terörle mücadele konusu başta olmak üzere her konuda bir paylaşım içerisinde oldukları söyleyebilirim, bu aşamada.”
“İstek, Türkiye için en iyi formülü bulmak”
Çelik, her iki tarafta da ortaklık oluşturmak için istek olup olmadığını sorması üzerine, “Bu kadar mesai veriliyor, bunlar hakikaten meşakkatli süreçler, yorucu süreçler. Nihayetinde buradaki istek, Türkiye için en iyi formülü bulmak. Türkiye için devlet hayatımızın ihtiyaçları için milletimizin ihtiyaçları için en iyi formülü bulabilmek konusunda tabii ki samimi gayret var ama bu koalisyon olur başka şey olur yada geniş yelpazede başka seçenekler olur, bunu nihayetlendiğinde göreceğiz ama buradaki gayretin son derece yorucu ve çok meşakkat gerektiren bir süreç içerisinde gerçekleştiğini söylemek mümkündür” değerlendirmesinde bulundu.
“Son noktayı koyana kadar yine ilk gündeyiz”
“İlk güne nazaran daha iyimser olduğunuzu söyleyebilir misiniz” sorusu üzerine de Çelik, “Son noktayı koyana kadar yine ilk gündeyiz arkadaşlar. Yani şunu söylemek lazım, bütün bu görüşmeler niye yapıyoruz, tabii ki belli konularda mesafe almak için yapıyoruz ama dediğim gibi ben burada bir aritmetik sonuç veremem size, bir cetvel veremem, bir kronometre veremem, bir barometre veremem. Bu siyasetçilerin işi değil. Bizim işimiz, görüşmelerin tam olarak yapılması, bunun neticesinde genel başkanlarımızın ve partilerimizin yetkili kurullarının vereceği karar neticesinde bir tablonun çıkmasını değerlendirmek olur” ifadelerini kullandı.
CHP'den açıklama
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Haluk Koç, Başbakanlık Resmi Konutu'ndaki görüşmenin ardından CHP Genel Merkezi'ne gelerek burada basın açıklaması yaptı.
Koç, 7 Haziran seçimleri sonrası hükümeti kurma görevi alan Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun çalışmalarına 13 Temmuz'da CHP'yi ziyaret ederek başladığını, daha sonra iki siyasi partiyi daha ziyaret ettiğini hatırlattı.
Bu kapsamda AK Parti ile CHP arasında uzun ve zahmetli bir görüşme süreci yaşandığını, 5 ayrı toplantı gerçekleştirildiğini hatırlatan Koç, süreci "farklı duyarlılıklar taşıyan iki ayrı siyaset damarının, Türkiye'nin bugün karşı karşıya kaldığı sorunlar karşısında birlikte bir koalisyon oluşturup oluşturamayacağı yönündeki çalışmalar" olarak özetledi.
Koç, "Tabii ki zorlukları olan, farkılıkların ciddi alanlarda temayüz ettiği bir süreç ama ülkenin menfaatleri ön plana alındığında birçok uzlaşılan noktanın da ortaya çıktığı bir gerçek" diye konuştu.
Haluk Koç, CHP olarak Türkiye'yi rahatlatacak bir siyasi irade geliştirmenin gereğini taşımaya çalıştıklarını ifade ederek, şunları kaydetti:
"Amacımızın bir kere daha yapıcı, sonuç alıcı ve bugün yaşadığımız çok boyutlu sorunların aşılmasına katkı sunacak bir koalisyon, hükümet sorumluluğunun oluşmasını kolaylaştırmak olduğunu belirtmek istiyorum. Bu çerçevede bugün yapılan görüşmelerde Sayın Genel Başkanlar, çeşitli konularda ön görüşmelerden sonra çıkan sonuçlar üzerinde düşüncelerini ifade ettiler. Uzlaşılan, uzlaşılmaya yakın olan veya oldukça farklılıklar arz eden alt konular da söz konusuydu. Bu çerçevede samimi bir şekilde düşüncelerini ifade ettiler. Sorumluluklarını yansıtan değerlendirmelerde bulundular. Sanıyorum bu hafta içerisinde perşembe veya cuma günü Sayın Genel Başkanlar, bir kere daha bu akşam toplantıdan çıkan sonuçları değerlendirerek tekrar bir araya gelecekler."
Değerlendirmelerini sorumluluk içinde sürdürdüklerine dikkati çeken Koç, "Hiçbirimizin kişisel çıkarlarımızı, parti çıkarlarımızı, şu anda Türkiye'mizin karşı karşıya kaldığı sorunları düşünecek olursak, ülke çıkarlarının önüne koyma lüksümüzün olmadığını biliyoruz. Bu sorumluluk içerisinde değerlendirmelerimizi yapıyoruz ve bugün görüşmelerimizi bu çerçeve içinde tamamladık" dedi.
Koç, "Bir an önce ülkenin geniş profilli, geniş tabanlı bir hükümet yapısına kavuşmasının, temel sorunlarının çözümü bakımından da kolaylık sağlayacağını herkes, bu ülkeyi seven herkes takdir ediyor, düşünüyor" diye konuştu.
Koç, ön görüşmeler çerçevesinde, uzlaşılan konular bulunduğunu belirterek, "Ön görüşme bitti, bu ön görüşmeden çıkan bilgiler çerçevesinde uzlaşılan, uzlaşmadan uzak olan ya da üzerinde çalışılırsa uzlaşılabilecek olan ya da uzlaşılmış gibi görünen ana konuların altında alt başlıklara inilince farklılıklar doğabilecek çeşitli alanlar var" dedi.